Ege’nin incisi olan ilimiz. İzmir, Türkiye’nin nüfus, sanâyi, ticâret, turizm ve kültür yönlerinden üçüncü büyük şehridir.
Târihî ve tabiî güzellikleri ile de Türkiye’nin en güzel ve o derece bereketli bir ilidir. 37° 45’ ve 39° 15’ kuzey enlemleri ile 26° 15’ ve 28° 20’ doğu boylamları arasında yer alır. Balıkesir, Manisa, Aydın ve Ege Denizi ile çevrilidir. İzmir, renkli bir tabiata, zengin bir târihî mîrâsa ve bol ürün veren topraklara sâhip bir ildir. Trafik numarası 35’tir.
İsminin Menşei
“Lelegler” tarafından bu şehre “Mirina” ismi verilmiştir. İyonlular bu bölgeye gelince şehre “Smirina” daha sonra da “Smirna” demiştir. Türkler şehri fethedince ismini “İzmir” olarak telaffuz etmişler ve öylece kalmıştır.
Târihi
İzmir’in târihi, yapılan kazılardan anlaşıldığına göre M.Ö. 3000 senesine dayanır. M.Ö. 1100 senelerinde Hitit İmparatorluğunun hâkimiyeti altındaydı. İç savaşlarla Hitit İmparatorluğu yıkılınca bu bölgeye İyonyalılar yerleşti. M.Ö. 7. asırda Lidyalılar ve M.Ö. 549-334 arasında Perslerin işgâlinde kalmıştır. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek bu bölgeyi, Anadolu ve İran’ı işgal etti. Asya içlerine doğru ilerledi. İskender’in ölümü üzerine İzmir ve çevresi Bergama Krallığının hâkimiyeti altına girdi. M.Ö. 130 yılında Bergama Krallığı ile birlikte Roma İmparatorluğuna ilhak edildi. M.S. 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu gibi İzmir ve çevresi de Doğu Roma (Bizans) nın payına düştü.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Batı Anadolu’ya doğru ilerleyen Selçuklu Türkleri, Ege kıyılarına vardılar. 1076’da Anadolu Fâtihi ve Türk Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Birinci Süleymân Şah tarafından İzmir fethedildi. 1086’da Türk komutanı Çaka Bey İzmir’i hâkimiyeti altına aldı. Çaka Bey donanma kurarak Bizans’ı tehdit etti. Çaka Beyin öldürülmesinden sonra 1097’de Bizans generali Prens İoannis Dukas, yirmi bir senedir Türk beldesi olan İzmir’i geri aldı ve 10.000 kişiyi katletti. On üçüncü asırda Cenevizliler, Bizanslılardan geniş imtiyazlar alarak İzmir’e yerleştiler. 233 sene sonra Aydınoğlu Umur Bey 1320 senesinde İzmir’i fethetti. 28 Ekim 1344’teRodos Saint-Jean şövalyeleri, bütün Avrupa devletlerinin yardımıyla desteklenen Haçlı ordusu tarafından İzmir’in iki kalesinden “Aşağı Kale”yi ele geçirdiler ve Aydınoğulları donanmasını yaktılar. Haçlılar bu kalede elli dokuz sene kaldılar. Bu kaleye “Gavur İzmir” yukardaki kaleye “Müslüman İzmir” dendi.
Sultan Yıldırım Bâyezît devrinde Müslüman İzmir, bütün Aydın Beyliği ile birlikte Osmanlı Devletine katıldı. Timur Han 1403’te “Gavur İzmir” ismi ile anılan “Aşağı Kale”yi aldı. Aydınoğullarına verdi. 1405’te Aydınoğulları Osmanlılara tâbi oldu. 1413’te Çelebi Sultan Mehmed Han İzmir’e geldi. 1425’te Aydınoğullarını Osmanlı Devleti’ne ilhak etti. Osmanlı idâresinde İzmir, Cezâir-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adaları) yâni Kaptan Paşa Eyâletine, bâzan merkezi Kütahya’da bulunan Anadolu Beylerbeyliğine (Eyâletine) bağlı bir sancak olmuştur.
Tanzimâttan sonra merkezi İzmir olmak üzere Aydın vilâyeti kuruldu. İzmir, Aydın Manisa ve pekçok küçük şehir (Birinci Dünyâ Harbi öncesi) bu vilâyete dâhildi. İzmir Limanı Anadolu’nun en önemli ihrâcât limanı olmuştur. On dokuz ve yirminci asırda İzmir Limanına gelen gemilerin senelik tonajı üç milyon tonu aşıyordu. Sultan İkinci Abdülhamîd Han, İzmir’i demiryolu ile Aydın’a bağlamış, sonra bu hat Eğirdir’e kadar götürülmüştür. Daha sonra da İzmir demiryolu ile Manisa ve Turgutlu’ya bağlanmıştır. Eski Yunanlılarla hiçbir ilgisi olmayan Rumlara kurdurulan Yunanistan, Birinci Dünyâ Harbinden sonra Avrupa devletlerinin teşviki ile 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etti. Anadolu’nun Türk ve Müslüman halkı İstiklâl Savaşını başlattı ve 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Zaferi ile yenilen Yunan ordusu kaçmaya başladı. Kahraman Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi. Böylece 3 yıl 3 ay 25 gün devâm eden Yunan işgâli sona erdi.Yunanlılar kaçarken İzmir’i baştan başa yakarak gittiler. Cumhûriyet devrinde İzmir her bakımdan gelişti.
Fizikî Yapı
İzmir il topraklarının % 60’ı dağlık, % 18’i plato ve % 22’si ovalardan ibârettir. Dağlar kıyılara paralel olmayıp dik olarak uzanırlar. Bu paralel dağ uzantıları arasındaki çöküntü ovalar çok verimlidir.
Dağlar: İlde birçok dağ vardır. Başlıcaları Madra Dağlarının en yüksek yeri Maya Tepesi (1344 m), Yund Dağı(1075 m), Yamanlar ve Karadağ kütlesi ile en yüksek yeri 1513 m’dir. Bozdağlar silsilesinin en yüksek yeri Bozdağ Tepesi(2159 m)dir. En önemli yaylalar Kozak Yaylası, Bozdağlar ve Karaburun yaylalarıdır.
Ovalar: Bütün ovalar verimlidir. Küçük Menderes Ovası ve vâdisi en bereketli olanıdır. Bakırçay akarsuyu kendi ismini taşıyan ova ve vâdiyi meydana getirir. 50 km uzunlukta ve 2-12 km genişliktedir. Gediz Irmağının etrâfındaki Gediz Ovası önemli bir ovadır. Menemen’de daha genişler ve Menemen Ovası ismini alır. Küçük Menderes Irmağının Bozdağlar ile Aydın Dağları arasında meydana getirdiği ova ve vâdi 80 km uzunlukta ve 20 km genişliktedir. İzmir oluk şekilli çukur ovalarla kaplıdır.
Akarsular: Küçük Menderes Irmağı Bozdağlardan çıkıp batıya akar. Küçük Menderes Ovasını sular ve Selçuk batısında denize dökülür. Uzunluğu 124 km’dir. Eski çağlarda Efes şehri deniz kenarındaydı. Bu ırmağın getirdiği alüvyonlar sebebiyle 10 km içerde kalmıştır.
Gediz Irmağı: Murat Dağından çıkar ve Dumanlı Dağı ile Yamanlar Dağı arasından geçip Menemen Ovasını sulayıp Foça’nın güneyinden denize dökülür. Eskiden Gediz, İzmir Körfezinin çok sığ bir yerine dökülüyordu. Körfez yavaş yavaş dolmaya başlayınca 1886’da bir kanal açılarak, Foça’nın güneyinde İzmir Körfezine dökülmeye başladı. Demirköprü Barajı ile kaymalar önlenmiştir.
Bakırçay: İlin kuzeyindedir. Bergama’yı geçip Çandarlı Körfezinin kuzeyinde derin bir delta yaparak denize dökülür.
Göller: İzmir ilinde büyük göller yoktur. Bozdağların zirvesinde çöküntü çukurunda “Gölcük” güzel bir göldür. Yamanlar Dağının “Karagöl” Gölcüğü. Torbalı-Selçuk arasında “Belevi” Gölcüğü, Küçük Menderes Deltasında “Çakalboğaz” göl ve gölcükleri vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İzmir ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları kurak ve sıcak kışları ılık ve yağışlı geçer. Temmuz-ağustos ayları en sıcak ve ocak-şubat en soğuk aylardır. Sıfırın altında gün sayısı 10 günü geçmez. Senenin 100 gününe yakını ise +30 derecenin üstüne çıkar. Kar yağışı yok denecek kadar azdır. Senelik yağış miktarı 700-1200 mm arasında bölgelere göre değişik olur. Sıcak yaz aylarında “imbat” ismi verilen rüzgâr serinlik getirir. Kara ve denizin gece-gündüz arasındaki ısınma ve soğuma farkından meydana gelen bu rüzgâr sâdece bu ile âittir. Kavurucu yaz günlerinde İzmir’e tatlı bir serinlik getirir. Kemâlpaşa ilçesi en çok yağış alan bölgedir. Sıcaklık +42,7°C ile -8,4°C arasında değişir.
İzmir ili yaz ve kış yemyeşildir. İzmir şehrinin yeşil sahası çok azdır. Fakat civârındaki bitki örtüsü boldur. İlin topraklarının % 50’ye yakını orman ve fundalıklarla kaplıdır. % 33’ü ekili ve dikili saha, % 15’e yakını çayır ve mer’adır. Tarıma elverişli olmayan kısmı yüzde ikidir. Bitki örtüsünde kızılçam, fıstık çamı, karaçam, selvi, maki ve zeytin ağaçlarına bol rastlanır. Bağ ve meyve bahçeleri oldukça geniş yer kaplar. Kozak Dağı, Türkiye’nin en büyük çam fıstığı istihsal yerlerinden biridir.
Ekonomi
İzmir ilinin ekonomisi çok yönlüdür. Sanâyi, tarım, ticâret ve turizme dayanır. Tarım bakımından verimli olan İzmir’de faal nüfûsun yarısı tarımla uğraşır. Gayri sâfî hâsılanın (brüt kazancın) % 15’i tarımdan, % 15’i ticâretten ve % 35’i sanâyi sektöründen sağlanır. İmalât sanâyiinde İstanbul ve Kocaeli’nden sonra üçüncü sırada İzmir yer alır.
Türkiye’nin en büyük ihrâcât limanı İzmir’dir. Tabiî güzellikleri ve târihî zenginlikleri, kara, demiryolu, hava ve deniz ulaşımı ve yeterli konaklama tesisleri ve alt yapıları ile turizm sektörü her geçen gün gelişmektedir.
Tarım: Türkiye’nin tarım bakımından en verimli toprakları Ege bölgesindedir. Ege bölgesi ve İzmir ili Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biridir. Ekilebilen arazi sulamaya müsaittir. İzmir ilinin en mühim hususiyeti çok çeşitli ürün yetişmesi ve sanâyi ürünleri ile meyvenin tahıldan fazla olmasıdır. Buğday, arpa, mısır, pirinç, pamuk (lif ve tohum cinsleri), tütün, kenevir, susam, anason, baklagiller bol miktarda yetişir. Sebzecilik çok gelişmiştir.
Senede iki üç defa ürün alınır. Turfanda sebze yetiştirilir. Türkiye’de kereviz üretiminin % 30’u ve pırasa, biber, fasulye, bezelye, bakla, barbunya, enginar, marul, ıspanak ve lahana bakımından Türkiye üretiminin % 15’i İzmir ilinde üretilir. İzmir meyve üretiminde de çok zengindir. Türkiye zeytin üretiminin % 16’sını, incir üretiminin % 18’ini, şeftali üretiminin % 10’unu, kestane üretiminin % 21’ini, mandalina üretiminin % 23’ünü İzmir yetiştirir. Bunların dışında elma, ayva, erik, kiraz, vişne, ceviz, nar, kayısı ve diğer meyveler çok miktarda yetişir. Sulama, gübreleme, modern tarım araçları ve ilâçlama bakımından İzmir ön sıralarda yer alır. İzmir’in çekirdeksiz sultanî üzümü, balığı (çupurası) ve “damla sakızı” meşhurdur.
Hayvancılık: Hayvancılık İzmir ilinde önemli bir yer tutar. At ve keçi sayısı azalırken koyun ve sığır sayısı artmaktadır. İzmir’in Çeşme, Dikili, Foça ve Karaburun ilçelerinde balıkçılık yapılır. Avlanan balık az, fakat çeşitli ve lezzetlidir. Balık cinsleri kefal, lüfer, yılanbalığı, dil balığı, sardalya, çupura, barbunya, trança, levrek, mercan ve sinarittir. Ayrıca karides, midye, kerevit ve sünger avcılığı da yapılır.
Ormancılık: İzmir il topraklarının % 50’ye yakını orman ve fundalıklarla kaplıdır. 500 bin hektarlık orman sahası % 40’ın üstündedir. Ormanlardan 300 bin m3 sanâyi odunu, 75 bin ster yakacak odunu ve 1200 tona yakın reçine elde edilir.
Mâdenler: İzmir il toprakları mâden bakımından zengindir. Fakat ancak bir kısmı işlenir. Tuz, Tekel tarafından, civa ve perlit ocakları Etibank tarafından işletilir. Çıkarılan antimuanın mühim kısmı ihrâç edilir. Zengin mermer ve linyit yataklarının bir kısmı işletilir. Ayrıca kurşun, çinko, kolemanit, boraks ve krom mâden yatakları vardır.
Sanâyi: İzmir sanâyi bakımından en ileri üç ilden biridir. İstanbul ve Kocaeli’den sonra gelir. Faal nüfûsun % 15’i sanâyide çalışır. Gayri sâfî gelirin ise % 35’i sanâyi sektöründen sağlanır. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı 2500 civârındadır. 10 kişiden az işçi çalışan işyeri 10 bini aşkındır. Sanâyi bilhassa metal eşya, makina ve taşıt araçları, gıda, tütün, dokuma, giyim eşyası, kürk, kimyâ, metal eşya, ağaç ürünleri, mobilya, kâğıt, basın, taş ve toprağa dayalı sanâyi dalları fazla işçi çalıştırırlar. Türkiye’nin ayakkabı ihtiyacının % 30’u İzmir’de üretilir. Türkiye’nin en büyük 100 şirketinden 7’si ve en büyük 500 şirketinden 45’i İzmir’dedir. Başlıca sanâyi kuruluşları Turyağ, Metaş (metal eşya), BMC (kamyon), İzmir Pamuk Mensucat, Ege Gübre, DYO ve Sadolin (boya), Tariş Pamuk Birliğidir.
Ulaşım: İzmir kara, deniz, demiryolu ve hava ulaşımında Ege bölgesinin merkezidir. İzmir ili içinde demiryolu uzunluğu 243 km’dir. İzmir-Balıkesir-Bandırma ve İzmir-Afyon hatlarıyla İstanbul veAnkara’ya; İzmir-Manisa-Balıkesir-Kütahya hattı ile Kütahya’ya; İzmir, Ödemiş ve Torbalı üzerinden Eğridir’e bağlanır. Afyon-Manisa-İzmir yolu Basmahane istasyonunda; Afyon-Aydın-İzmir yolu ise Alsancak istasyonunda son bulur. Demiryolu bakımından yurdun her köşesine ulaşılır. Ayrıca Basmane-Bornova, Şirinyer-Buca, Gaziemir-Seydiköy banliyö hatları vardır. İzmir deniz ulaşımı bakımından da Ege bölgesinin merkezidir. İzmir limanı giren ve çıkan gemi bakımından İstanbul ve Mersin’den sonra üçüncü sıradadır. Fakat en çok ihrâcât İzmir limanından yapılmaktadır. Senelik yükleme ve boşaltma kapasitesi dört milyon tona yakındır. Deniz yolu ile gelen yolcu sayısı fazladır. İzmir Körfezinde senede 15 milyon kişi taşınmaktadır. Aliağa Nemrut Körfezinde senede 1,5 milyon tonluk yükleme ve boşaltma yapılacak yeni bir liman yapılmıştır. İhracâtımızın % 20-30’u İzmir’den yapılmaktadır. Çanakkale’den Ege sâhillerini tâkip ederek İzmir-Aydın Denizli-Isparta Antalya ve Akdeniz sâhillerini tâkip eden karayolunun düğüm noktası İzmir’dir. İzmir-Ankara, İzmir-Balıkesir-Bandırma, İzmir-Muğla-Fethiye ve İzmir-Manisa-Balıkesir-Bursa-İzmit-İstanbul karayolları ile, İzmir, Türkiye’nin her bölgesi ile bağlanmıştır. İzmir, ilçelerine de düzenli ve kaliteli yollarla bağlıdır. İzmir’de üç hava meydanı vardır. Gaziemir askerî uçaklar içindir. Çiğli ise hem askerî, hem de sivil uçakların inişine müsâittir. Adnan Menderes sâdece sivil uçakların inişi içindir. Her sene İzmir’e yurt içinden 150 bin, yurt dışından 80 bin kişi uçakla gelmektedir.
Nüfus ve Sosyal Hayat
İzmir ilinin 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 2.694.770 olup, 2.134.816’sı şehirlerde, 559.954’ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 11.973 km2 olup, nüfus yoğunluğu 226’dır.
Örf ve âdetler: İzmir dünyânın en eski kültür merkezlerinden biridir. Homeros’un İliada ve Odysseia destanlarına konu olan hâdiseler bu bölgede geçer. Heraklit, Ksenfan, Demokrit bu bölgede yaşamıştır. On birinci asırdan îtibâren Türklerin olan bu bölgede Türk-İslam kültürü hakim olmuştur. Diğer kültürler unutulmuştur. On birinci asır öncesi târihi eserler batının teşvik ve yardımı ile toprak altından çıkarılmış, fakat 11. asır sonrası eserler ihmâl edilmiştir. On birinci asırdan sonra İzmir daha önceki asırlarla mukâyese edilemeyecek kadar büyük bir kültür merkezi olmuştur. Osmanlı devrinden sonra Cumhûriyet devrinde de bu husûsiyetini devam ettirmiştir. İzmir bugün de Türkiye’nin bir kültür merkezidir.
Kıyâfet: İzmir ilinde eski mahallî kıyâfetler sadece düğün, tören ve folklor gösterilerinde giyilmektedir. Mahallî kıyâfette, erkeklerde efe kıyâfeti ile kadınlarda boy entari, başlarında “hotoz” başlık bulunur. Zeybek ve efeler, Selçuk Türklerinin öncü akıncılarına verilen isimdir. Baştakilerine “Efe” çıraklarına “kızan” denir. Bu isimler Türk akıncı rûhunun yiğitliğine misâldir. Bu bölge folklorunda zeybek oyunlarının yeri büyüktür. Başlıca zeybek oyunları, Harmandalı, Güvende, Bergama zeybeği, Bergama bengisi, Somalı ve Samak’tır. İzmir ili halk şâirleri türküleri ve tasavvufî halk edebiyâtı bakımından zengindir. İzmir ili el sanatları bakımından da oldukça zengindir. Bölgedeki Türkmenlerin dokudukları halı, kilim, heybe ve sicimleri çok meşhurdur. Tire urganları ile İzmir ilinin keçeciklik, iğne oyacılığı ve boncuk işlemeleri el sanatları arasında yeralır.
Eğitim: Türkiye’nin başlıca kültür merkezlerinden olan İzmir’de okur-yazar oranı % 90 civârındadır. İlde 103 anaokulu, 1037 ilkokul,114 ortaokul, 27 meslekî ve teknik ortaokul, 58 lise, 59 mesleki ve teknik lise ve 2 üniversite (Ege ve Dokuz Eylül) vardır. İl dâhilinde 25 kütüphâne, 5 stadyum, 35 spor salonu ve iki büyük yüzme salonu vardır.
İlçeleri
İzmir ili 27 ilçeden ibârettir. Bunlardan sekizi il merkezini meydana getirir.
Balçova: 1990 sayımına göre nüfûsu 55.908’dir. İlçeye bağlı köy yoktur. Yüzölçümü 17 km2 olup nüfus yoğunluğu 3229’dur. Konak ilçesine bağlıyken 3.6.1992 târihli 3806 sayılı kânunla ilçe olmuştur. Balçova TermalTesisleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi ve Türkiye’nin ikinci büyük teleferiği bu ilçenin sınırları içindedir.Konak, Narlıbahçe, Gaziemir ilçeleri ve İzmir Körfezi ile çevrilidir.
Bornova: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 278.300 olup, 272.860’ı ilçe merkezinde, 5440’ı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 17 köyü vardır. Yüzölçümü 203 km2, nüfus yoğunluğu ise 1371’dir. Kuzeyinde Manisa, doğusunda Kemâlpaşa, güneyinde Konak, batısında Karşıyaka ilçeleri yeralır. Birçok sanâyi kuruluşunun yer aldığı ilçe hızla büyüyerek bugün il merkezi ile birleşti. Ege Üniversitesi bu ilçededir. Belediyesi 1879’da kurulmuştur. 1984’te yapılan bir düzenlemeyle İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı bir ilçe belediyesi hâline getirildi.
Buca: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 203.383 olup, 199.130’u ilçe merkezinde, 4253’ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 565 km2 olup nüfus yoğunluğu 360’tır. İl merkezini meydana getiren ilçelerden biridir. Dokuz Eylül Üniversitesi bu ilçededir. Belediyesi 1984’te yapılan bir düzenlemeyle İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı bir ilçe belediyesi hâline getirildi. 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu.
Çiğli: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 78.462 olup, 73.364’ü ilçe merkezinde, 5098’i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 120 km2 olup, nüfus yoğunluğu 654’tür. Karşıyaka ilçesine bağlıyken 3.6.1992 târihli 3806 sayılı kânunla ilçe oldu. Atatürk Organize Sanâyii Bölgesi, İzmir Kuşcenneti ve Çamaltı Tuzlası bu ilçe sınırları içindedir.Kuzeyinde Menemen, batısında İzmir Körfezi, güneyinde Karşıyaka yer alır.
Gaziemir: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 44.089 olup, 39.905’i ilçe merkezinde, 4184’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 1 köyü vardır. Yüzölçümü 51 km2 olup, nüfus yoğunluğu 864’tür. Konak ilçesine bağlıyken 3.6.1992 târihli 3806 sayılı kânunla ilçe oldu. Adnan Menderes Havaalanı, Ege Serbest Bölgesi bu ilçe sınırları içindedir. Doğusunda Balçova ilçesi, batısında Buca, kuzeyinde Konak ve güneyinde Menderes ilçeleri yer alır.
Karşıyaka: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 345.734 olup, 345.360’ı ilçe merkezinde, 374’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 2 köyü vardır. Yüzölçümü 109 km2 olup nüfus yoğunluğu 3172’dir. Doğusunda Bornova, güneydoğusunda Konak, batı ve güneyinde İzmir körfezi, kuzeyinde Çiğli, kuzeydoğusunda Manisa ili yer alır. Büyük bir hızla büyüyen Karşıyaka, il merkezi ile birleşti. Birçok sanâyi tesisi olan ilçenin köylerinde tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri mandalina olup, ayrıca az miktarda pamuk, zeytin, patates, buğday, üzüm ve arpa yetiştirilir. Osmanlı Devleti zamanında kurulan belediyesi, 1984’te yapılan düzenlemeyle İzmir Büyük Şehir Belediyesine bağlı bir ilçe belediyesi durumuna getirildi.
Konak: 1990 sayımına göre nüfûsu 724.642’dir. Yüzölçümü 675 km2 olup nüfus yoğunluğu 1074’tür. Kuzeyinde Bornova, kuzeybatısında Karşıyaka, batısında İzmir Körfezi, doğusunda Buca yer alır. 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu. Milletlerarası İzmir Fuarı bu ilçededir. 1871’de kurulan belediyesi 1984’te yapılan bir düzenleme ile İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı bir ilçe belediyesi hâline getirildi. Uluslararası İzmir Fuarı ve İzmir Kalesi, Dokuz Eylül Üniversite Rektörlüğü, Atatürk Kültür Merkezi ilçe sınırları içinde yer alır. Büyük bir limanı vardır.
Narlıbahçe: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 49.958 olup, 46.245’i ilçe merkezinde, 3713’ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 175 km2 olup, nüfus yoğunluğu 238’dir. 3.6.1992 târihli 3806 sayılı kânunla ilçe oldu. İlçede meyve ve çiçek seracılığı çok gelişmiştir. Balıkçılık, ticâret önemli gelir kaynaklarını meydana getirir. Doğusunda Balçova, batısında Urla, güneyinde Seferihisar ve Gaziemir, kuzeyinde de İzmir Körfezi yer alır.
Aliağa: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 42.150 olup, 25.450’si ilçe merkezinde, 16.700’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 8 köyü vardır. Yüzölçümü 350 km2 olup, nüfus yoğunluğu 120’dir. İlçe toprakları genelde düzdür. Doğu ve güneyinde Yund Dağları yer alır.
Ekonomisi sanâyi ve turizme dayalıdır. Petrokimya tesisleri, petrol rafinerisi, Viking Kağıt Fabrikası, Aygaz, İpragaz, Pe-Gagaz dolum tesisleri, Çelik fabrikası, gemi sökme tezgahları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. Aynı zamanda bir sayfiye yeridir.
İlçe merkezi deniz kıyısında kurulmuştur. Çanakkale-İzmir kara yolu ilçeden geçer. İl merkezine 61 km uzaklıktadır. Belediyesi 1952’de kurulmuştur.
Bayındır: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 47.126 olup, 13.862’si ilçe merkezinde, 33.264’ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 588 km2 olup, nüfus yoğunluğu 80’dir. Merkez bucağına bağlı 30, Çırpı bucağına bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Güneyinde ovalık bir alan yer alır. Topraklarını Küçük Menderes Irmağı sular.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, tütün, incir, zeytindir. Sebze ve meyvecilik yaygın olarak yapılır. Bozdağlar, kızılçam ve karaçam ormanları ile kaplı olduğundan, ormancılık ilçe ekonomisinde önemli yer tutar. İlçe topraklarında çinko yatakları özel bir şirket tarafından işletilmektedir. Arıcılık gelişmiştir.
İlçe merkezi, Çamlıbaba Dağının güney eteklerinde kurulmuştur. İzmir-Ödemiş karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 97 km mesâfededir. İsmini, Oğuzların Üçoklar koluna bağlı Bayındır boyundan alır. Belediyesi 1872’de kurulmuştur.
Bergama: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 101.421 olup, 42.554’ü ilçe merkezinde, 58.867’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 43, Göçbeyli bucağına bağlı 15, Kazak bucağına bağlı 15, Turanlı bucağına bağlı 18, Vont bucağına bağlı 11 ve Zeytindağı bucağına bağlı 14 köyü vardır. Yüzölçümü 1688 km2 olup, nüfus yoğunluğu 60’tır. İlçe toprakları etrafı dağlarla çevrili bir çöküntü alanından meydana gelir. Kuzeyinde Madra Dağı güneyinde Yund Dağı yer alır. İlçe topraklarını Bakırçay sular. Madran Dağı orman yönünden zengindir.
Ekonomisi tarıma ve turizme dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, tütün, susam, zeytin ve üzümdür. Dağlık kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. Arıcılık giderek yaygınlaşmaktadır. Köylerde halı ve kilim dokumacılığı yapılır. Târihî eserleri, plajları ve içmeleri ile turizm bakımından önemli bir merkezdir. Pamuklu dokuma fabrikası başlıca sanâyi kuruluşudur.
İlçe merkezi Madra eteklerinde, Bakırçay’ın kenarında kurulmuştur. İzmir-Çanakkale karayolu doğu kıyısından geçer. İlçe, 130 senelik Bergama krallığına başşehirlik yapmış, o devirde dünyânın sayılı kültür merkeziydi. M.Ö. 2. asırda Bergama’da 200.000 ciltlik kütüphâne bulunuyordu. İl merkezine 105 km mesâfededir. Belediyesi 1896’da kurulmuştur.
Beydağ: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 14.632 olup, 5831’i ilçe merkezinde, 8801’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 19 köyü vardır. İlçe toprakları Küçük Menderes Vâdisi ve güneyinde yer alan Aydın Dağlarından meydana gelir.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri patates, üzüm, incir, pamuk, tütün ve zeytindir. Etibank’a bağlı cıva işletmesi vardır. İlçe merkezi Aydın Dağları eteklerinde kurulmuştur. Ödemiş’e bağlı bucakken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu.
Çeşme: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 29.463 olup, 20.622’si ilçe merkezinde, 8841’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı, 3, Alçatı bucağına bağlı 4 köyü vardır. Yüzölçümü 260 km2 olup, nüfus yoğunluğu, 113’tür. İlçe toprakları genelde düz olup, Karaburun Yarımadasının güneybatı ucunda yer alır. Kıyıları girintili çıkıntılıdır.
Ekonomisi turizm ve tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, zeytin, üzüm, tütün ve anasondur. Denizi çok berraktır. Kıyıları turistik tesislerle doludur. Yaz aylarında nüfûsu 6-7 katına çıkar. İlin en önemli turizm merkezidir.
İlçe merkezi, Karaburun Yarımadasında deniz kıyısında kurulmuştur.İl merkezine 84 km mesâfededir. İlçenin en önemli özelliği evleridir. Ege kıyılarına has sivil mîmârinin orijinal örnekleridir. Genellikle kâgir olan evler sgrofitto denilen özel bir teknikle sıvanmıştır. İlçe belediyesi 1882’de kurulmuştur.
Dikili: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 23.219 olup 10.023’ü ilçe merkezinde, 13.196’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 21, Çandarlı bucağına bağlı 4 köyü vardır. Yüzölçümü 541 km2 olup, nüfus yoğuluğu 43’tür. İlçe toprakları orta yükseklikte düzlüklerden meydana gelmiştir. Kuzeyinde Madra Dağı yer alır. Başlıca akarsuyu Bakırçay’dır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, tütün, buğday, bakla, pamuk ve patatestir. Turfanda sebzeciliği yaygın olarak yapılır.
Balıkçılık ve turizm kıyı kesimlerinde başlıca gelir kaynağıdır. İlçe topraklarında perlit yatakları vardır.
İlçe merkezi deniz kıyısında kurulmuştur. Çanakkale-İzmir karayolu ilçeden geçer. İlçe aynı zamanda canlı bir gümrük kapısıdır. İzmir’e gelen turistlerin büyük kısmı Dikili’den giriş yapar. Güzel sayfiye yeridir. İl merkezine 118 km mesâfededir. Belediyesi 1923’te kurulmuştur.
Foça: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 25.222 olup, 12.057’si ilçe merkezinde, 13.165’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 5, Yenifoça bucağına bağlı 3 köyü vardır. Yüzölçümü 247 km2 olup, nüfus yoğunluğu 102’dir. İzmir körfezinin kuzeyinde yer alan ilçe toprakları hafif engebeli düzlüklerden meydana gelir.
Ekonomisi, tarım, turizm ve balıkçılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, pamuk, tütün ve üzümdür. Bâzı köylerinde modern tavukçuluk tesisleri vardır. Kıyıları yazlık ev, tatil sitesi, pansiyon, otel, motel ve turistik tesislerle doludur. Ayrıca Fransızlara ait bir tatil köyü vardır. Balıkçılık daha çok kış aylarında önem kazanır. Gübre fabrikası başlıca sanâyi kuruluşudur.
İlçe merkezi deniz kıyısında volkanik tepeler arasında kurulmuştur. Tabiî güzellikleri yanında tarihî eserler yönünden de zengindir. Eski devirlerde korsan yuvası olarak tanınırdı. İl merkezinden 69 km mesâfededir. Belediyesi 1874’te kurulmuştur.
Karaburun: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 9020 olup, 3405’i ilçe merkezinde, 5615’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 6, Küçükbahçe bucağına bağlı 3, Mordoğan bucağına bağlı 4 köyü vardır. Yüzölçümü 413 km2 olup, nüfus yoğunluğu 22’dir. Karaburun Yarımadasının kuzeyinde engebeli bir arâzide yer alır. Orta kesiminde Akdağ yer alır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünü turfanda enginardır. Ayrıca üzüm, tütün, zeytin mandalina ve tahıl yetiştirilir. Balıkçılık başlıca geçim kaynağıdır. İlçe topraklarında cıva yatakları vardır.
İlçe merkezi Akdağ’ın kuzey yamaçlarında kurulmuştur. İlin en az nüfuslu ilçesidir. Küçük bir balıkçı kasabası görünümündedir. İl merkezine 109 km mesâfededir. Kıyıları tabiî plajlarla kaplıdır. Belediyesi 1990’da kurulmuştur.
Kemalpaşa: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 56.075 olup, 16.354’ü ilçe merkezinde, 39.721’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 33 köyü vardır. Yüzölçümü 658 km2 olup, nüfus yoğunluğu 85’tir. İlçe topraklarının kuzey ve güneyi dağlık olup, orta kısmı düz arâziden meydana gelir. Kuzeyinde Manisa(Spil) Dağı, güneyinde Mahmut Dağı, güneybatısında Nif (Kemalpaşa) Dağı yer alır. Dağlardan kaynaklanan suları Nif Çayı toplar.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri üzüm, buğday, arpa, zeytin, sebze, tütün, kiraz olup, az miktarda mandalina yetiştirilir. Hayvancılık gelişmiştir. İlçe merkezi Nif Dağı eteklerinde Nif Çayı kenarında kurulmuştur. İl merkezine 20 km mesâfededir. Çok eski bir yerleşim merkezidir.
Kınık: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 37.617 olup, 17.167’si ilçe merkezinde, 20.450’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 29 köyü vardır. Yüzölçümü 436 km2 olup, nüfus yoğunluğu 86’dır. İlçe topraklarının doğusunda Soma Dağı, güneyinde Yund Dağı, kuzeyinde ise Kınık Ovası yer alır. Ova,Bakırçay’ın taşıdığı alüvyonlu topraklardan meydana gelmiştir.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, tütün, pamuk, zeytin, mısır ve arpa olup, ayrıca az miktarda soğan, baklagiller ve üzüm yetiştirilir. Sebzecilik ilçe ekonomisinde önemli yere sâhiptir. Hayvancılık gelişmiştir.
İlçe merkezi, Yund Dağının kuzey eteklerinde denizden 90 m yükseklikte kurulmuştur. Bergama-Soma karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 114 km mesâfededir.
Kiraz: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 41.247 olup, 7850’si ilçe merkezinde, 33.397’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 29 köyü vardır. Yüzölçümü 533 km2 olup, nüfus yoğunluğu 78’dir. İlçe topraklarının kuzeyinde Bozdağlar, güneyinde Aydın Dağları, orta kesiminde Küçük Menderes Ovasının bir bölümü yer alır. Dağlardan kaynaklanan suları Küçük Menderes Çayı toplar.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri patates, tütün, arpa, buğday, pamuk, soğan, mısır, incir, üzüm ve zeytindir. Dağlık kesimlerde hayvancılık gelişmiştir. İlçe merkezi Bozdağların eteklerinde kurulmuştur. İl merkezine 141 km mesâfede olup en uzak ilçedir. Eski ismi Keles’tir. Belediyesi 1948’de kurulmuştur.
Menderes: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 53.379 olup, 6.799’u ilçe merkezinde, 46.580’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 17, Değirmendere bucağına bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden meydana gelir.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, buğday, zeytin, tütün ve üzümdür. Eski ismi Cumaovası’dır. İl merkezine çok yakındır. Merkez ilçeye bağlı bucak iken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu.
Menemen: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 76.043 olup, 29.006’sı ilçe merkezinde, 47.037’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 25, Emiralem bucağına bağlı 13 köyü vardır. Yüzölçümü 664 km2 olup, nüfus yoğunluğu 115’tir. İlçe toprakları genelde düzdür. Kuzeybatısında Foça Tepeleri, kuzeyinde Dumanlıdağ, güneydoğusunda Yamanlar Dağı yer alır. İlçe topraklarını Gediz Çayı sular.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, üzüm, pamuk, buğday, zeytin, mandalina, mısır, arpa, tütün olup ayrıca az miktarda soğan, patates de yetiştirilir. Hayvancılık önemli gelir kaynakları arasında yer alır. Arıcılık gelişmiştir. Mandra, tabakhane ve testi, saka, çömlek atölyesi küçük sanâyi kuruluşlarıdır.
İlçe merkezi, Çanakkale-İzmir karayolu üzerinde yer alır. İl merkezine 28 km mesafededir. Karşıyaka ilçesi ile hemen hemen birleşmek üzeredir. Balıkesir, İzmir demiryolu ilçeden geçer.
Ödemiş: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 124.968 olup, 51.620’si ilçe merkezinde, 73.348’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 38, Bademli bucağına bağlı 5, Birgi bucağına bağlı 10, Kaymaklı bucağına bağlı 11, Ovakent bucağına bağlı 14 köyü vardr. İlçe topraklarının kuzeyinde Bozdağlar, güneyinde Aydın Dağları orta kesimlerinde ise Küçük Menderes Ovası yer alır. Dağların yüksek kesimlerinde sayfiye olarak kullanılan yaylalar vardır. Başlıca akarsuyu Küçük Menderes Irmağıdır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri patates, üzüm, incir, pamuk, arpa, tütün ve zeytin olup ayrıca az miktarda soğan, mısır, mandalina ve baklagiller yetiştirilir. Hayvancılık gelişmiştir. Köylerde ipekböcekçiliği yapılır. Çırçır atölyesi, buz ve zeytinyağı fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi, Küçük Menderes Ovasının kuzeyinde kurulmuştur. İl merkezine 114 km mesâfededir. Torbalı’dan ayrılan bir hat, Ödemiş’i İzmir-Aydın demiryoluna bağlar. Bağları, yeşile bürünmüş dağları ve Gölcük Gölü meşhurdur. Belediyesi 1898’de kurulmuştur.
Seferihisar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 21.406 olup, 10.720’si ilçe merkezinde, 10.686’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 10 köyü vardır. Yüzölümü 364 km2 olup, nüfus yoğunluğu 59’dur. Urla Yarımadasının güneyinde yer alan ilçe toprakları genelde düzdür.
Ekonomisi tarım ve turizme dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin ve mandalina olup, ayrıca az miktarda buğday, arpa, mısır, üzüm ve pamuk yetiştirilir. Seralarda turfanda sebzecilik yapılır. Kıyılarında birçok turistik tesis vardır. İlçe topraklarında kurşun-çinko ve perlit yatakları vardır. İlçe merkezi, Sığacık Körfezinin kuzeyinde yer alır. İl merkezine 45 km mesâfededir. Belediyesi 1884’te kurulmuştur.
Selçuk: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 27.353 olup, 19.412’si ilçe merkezinde, 7941’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 9 köyü vardır. Yüzölçümü 295 km2 olup, nüfus yoğunluğu 93’tür. İlçe topraklarını Aydın Dağları engebelendirir. Kıyıda Küçük Menderes Irmağının taşıdığı alüvyonlu toprakların meydana getirdiği bir delta ovası vardır. Ovanın kuzey kesiminde Akgöl ve Gebekirse gölleri yeralır.
Ekonomisi tarım ve turizme dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, pamuk ve üzüm olup, ayrıca az miktarda tahıl ve mandalina yetiştirilir. Turizme bağlı olarak şeftâli üretimi yaygınlaşmaktadır. İlçeye yaz aylarında çok sayıda turist gelir. İlçe merkezi, Aydın-İzmir karayolu üzerinde yer alır. İl merkezine 68 km mesafededir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait zengin tarihî eserlere sahiptir. Eski ismi Ayasuluğ’dur. Belediyesi 1943’te kurulmuştur.
Tire: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 77.314 olup, 37.855’i ilçe merkezinde, 39.459’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 43, Boğaziçi bucağına bağlı 9, Gökçen bucağına bağlı 12 köyü vardır. Yüzölçümü 802 km2 olup, nüfus yoğunluğu 96’dır. İlçe toprakları güneyi dağlık, kuzeyi ovalık olan bir arâziden meydana gelir. Güneyinde Aydın Dağları yer alır. En önemli akarsuyu Küçük Menderes Irmağıdır. Dağlar, kızıl çam ağaçları ile kaplıdır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, zeytin, incir, arpa, pamuk, tütün, üzüm, patates ve mısır olup, ayrıca az miktarda soğan ve mandalina yetiştirilir. Küçük baş hayvancılığı, tavukçuluk ve arıcılık yapılır. Çırçır ve pres atölyeleri, un, zeytinyağı fabrikaları, başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe topraklarında civa, grafit, mermer ve zımpara taşı yatakları vardır.
İlçe merkezi, Aydın Dağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur. Aydın-İzmir demiryoluna, bir hat ile bağlanır. İl merkezine 83 km mesafededir. Belediyesi 1864’de kurulmuştur. Eski bir yerleşim merkezidir. Tarihi eser bakımından zengindir.
Torbalı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 71.172 olup, 21.167’si ilçe merkezinde, 50.005’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 33, Dağkızılca bucağına bağlı 5 köyü vardır. Yüzölçümü 600 km2 olup, nüfus yoğunluğu 119’dur. İlçe topraklarının büyük bölümü Küçük Menderes Ovasında yer alır. Kuzey kesimini Nif Dağları ile Mahmut Dağı engebelendirir. Başlıca akarsuyu Küçük Menderes Irmağıdır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, pamuk, buğday, mısır, tütün, mandalina ve soğandır. Hayvancılık, arıcılık ve tavukçuluk yaygın olarak yapılır, un ve zeytinyağı fabrikaları ve çırçır atölyeleri başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe topraklarında demir ve mermer yatakları vardır.
İlçe merkezi, Aydın-İzmir demir ve karayolu üzerinde kurulmuştur. İl merkezine 47 km mesâfededir. 1926’da ilçe olan Torbalı’nın belediyesi 1923’te kurulmuştur.
Urla: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 35.467 olup, 25.648’i ilçe merkezinde, 9819’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 13, Barbaros bucağına bağlı 6 köyü vardır. Yüzölçümü 728 km2 olup, nüfus yoğunluğu 49’dur. Urla yarımadasında yer alan ilçe toprakları dalgalı düzlüklerden meydana gelir.
Ekonomisi tarım ve turizme dayanır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, üzüm, buğday, arpa, soğan ve mandalina olup, turfanda sebzeciliği yaygın olarak yapılır. Tabiî plajları turizm açısından önemlidir. Kıyılarda kamu ve özel kuruluşlara âit dinlenme tesisleri, yazlık evler, tatil siteleri vardır. İlçe topraklarında perlit yatakları bulunur.
İlçe merkezi kıyıdan içeride İzmir-Çeşme karayolunun güneyinde kurulmuştur. İl merkezine 37 km mesâfededir. Kemik Adasında, Kemik Hastânesi vardır. Belediyesi 1866’da kurulmuştur.
Târihi Eserler ve Turistik Yerleri
İzmir, tabiî güzelliği, beş bin senelik zengin târihi eserleri, hava deniz demiryolu ve karayolları bakımından ulaşım kolaylığı, lüks otel ve motelleri; alt yapı tesisleri, şifalı kaplıca içme ve tatil köyleri, güzel mesire yerleri, Milletlerarası İzmir Fuarı sebebiyle çok önemli bir turizm merkezidir. Başlıca târihî eserleri şunlardır:
Kadifekale: İzmir’e hâkim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Eski devirlerde inşa edilen kaleden günümüze, güney duvarları ile batıdaki beş kulesi sağlam kalmıştır. Kale içinde kemerli büyük bir sarnıç kalıntıları vardır.
Çeşme Kalesi: Osmanlılar döneminde Ege sâhillerinde yapılan üç önemli kaleden biridir. 1508’de Sultan İkinci Bâyezîd yaptırmıştır. Dört burcu vardır. Günümüzde silah müzesi olarak kullanılmaktadır.
Ali Ağa Câmii: 1672’de Gedizli Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. Minâresi tuğladandır. Kubbenin kalem işlemesi 19. asırda yapılmıştır.
HisarCâmii: Çarşı içinde Hisar önündedir. 1598’de Yâkûb Bey tarafından yaptırılmıştır. İzmir’in en büyük ve en görkemli câmisidir. Çeşitli târihlerde tâmir görmüştür. Ahşap minber sedef kaplamalıdır.
Hacı Hüseyin Câmii: 1652’de Hacı Hüseyin isimli bir zât tarafından yaptırılmıştır. Başdurak semtindedir. Câminin altında dükkân ve depolar vardır.
Kestane Pazarı Câmii: 1663’te Hacı Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kestane Pazarı Çarşısındadır. İki katlı câminin alt katında dükkanlar vardır.
Hatuniye Câmii: Tilkilik semtindedir. Kitâbesi olmadığından yapım târihi bilinmemektedir. Mihrâbı ve minberi, yapıldığı dönemin özelliklerini belirtmektedir. On yedinci asırda yapıldığı tahmin edilmektedir. Ahmed Ağanın annesi Tayyibe Hâtunun yaptırdığı, fakat o dönemlerde kadınlara âit isim söylenmediğinden câminin Hâtuniye Câmii diye anıldığı bilinmektedir.
Çorak Kapı Câmii: Basmane Tren İstasyonu karşısındadır. Bazı kaynaklarda 1747 senesinde yapıldığı yazılı ise de kesin değildir. Minberi mermer, minâresi kesme taştandır.
Konak Câmii: 1754’te Mehmed Paşanın kızı AyşeHâtun tarafından yaptırılmıştır. Hükûmet Konağı önündedir. Câmi duvarları Türk çinicilik sanatının güzel örnekleriyle süslüdür.
Kurşunlu Câmi: Namazgâh meydanında, şehrin en eski câmilerindendir. Yavuz Sultan Selîm Hanın yaptırdığı tahmin edilmektedir. Mihrap nişi kalem işleriyle süslüdür.
Şadırvan Câmi: On altıncı asırda yaptırılan Câmi çarşı içindedir. Câminin yanındaki ünlü şadırvan sebebiyle bu isimle bilinmektedir. Alt katındaki dükkânlar büyük bir çarşıyı meydana getirmektedir.
İki Çeşmelik Câmi: Kurt Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İki Çeşmelik semtindeki câminin kubbesi kalem işleriyle süslüdür. Minberi ahşaptır. Beş köşeli bir kâideye oturan minâre oldukça yüksektir.
Salepçioğlu Câmii: 1906’da Sepetçioğlu Hacı Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Câmi iki katlıdır. Alt kat, kütüphâne, yatakhane ve dersliği bulunan medrese olarak yapıldı ise de günümüzde başka amaçlarla kullanılmaktadır.
Ulu Câmi: Ödemiş ilçesindedir. 1312’de Aydınoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Aydınoğlu Câmii diye de bilinir. Minberi ceviz ağacından yapılmıştır. Selçuklu mimârîsî tarzındadır.
Îsâ Bey Câmii: selçuk ilçesinde,Ayasuluğ Tepesinin güney batı eteklerindedir. 1373’teAydınoğlu Îsâ Bey tarafından mimar Şanlıoğlu Ali’ye yaptırılmıştır. Câminin içindeki çiniler Selçuklu sanatının güzel örneklerindendir. Batı yüzü tamamıyla mermer bloklarla kaplıdır. Câminin altında dükkânlar vardır.
Mehmed Bey Câmii: 1334’te Aydınoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Minâresinde renki tuğla örgüleriyle kilim desenini andıran bezemeler vardır. Tire ilçesindedir.
Kazganoğlu Câmii: Tire ilçesinde, 1442’de Kazganoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Minberin mermer işçiliği çok güzeldir. Tuğladan uzun bir minâresi vardır.
Yeni Câmi: 1589’da Bekram Paşa yaptırmıştır. Tire ilçesindedir. Câmi, medrese, dükkanlar hastane ve şadırvandan meydana gelen bir külliye olarak uzun süre kullanılmıştır. Medrese ve hastane 1914’te yanmıştır. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür.
Paşa Câmii: On altıncı asrın başlarında Sadrâzam Lütfü Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kare plânlıdır. Ahşap minber oymalarla süslüdür. Tire ilçesindedir.
Ulu Câmi: Aydınoğlu Cüneyd Beyin yaptırdığı tahmin edilmektedir. Kitâbesi yoktur. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür. Tire’nin en geniş câmiidir.
Rüstem Paşa Câmii: Urla ilçesindedir. On altıncı asırda yapılmıştır. Kare plânlı câmilerdendir. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür.
Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesinde, Ulu Câminin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Beyin kızkardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılmıştır. Altıgen şeklindedir.
Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş Ulu Câmiinin bitişiğinde Aydınoğlu Mehmed bey ile üç oğlu için 1333’te yaptırılmıştır. İçi çinilerle kaplı kurşun bir kubbe ile örtülüdür.
Birgivî Türbesi: Ödemiş’in Birgi nâhiyesindedir. Büyük İslâm âlimi İmâm-ı Birgivî hazretlerinin kabr-i şerîfleri buradadır. Üstü açık etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir.
İbn-i Melek Türbesi: Tire ilçesinde, İbn-i Melek Medresesi yanındadır. Aydınoğlu MehmedBeyin çocuklarının hocalığını yapan büyük âlim Abdüllatif ibni Melek hazretleri için yapılmıştır. Üstü açık türbedeİbn-i Melek ile oğlu MehmedEfendi ve âlim Nizâmeddîn Efendinin mezarları yan yanadır.
SüleymanŞah Türbesi: Tire ilçesinde, İbn-i Melek Medresesi bahçesindedir. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da yaptırılmıştır. İçinde Süleyman Şahın, hanımının, oğlunun ve Hızır Beyin kabirleri vardır.
Kızlarağası Hanı: Halilağa çarşısındadır. 1745’te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlı mimârîsinin az görülen örneklerindendir. Yedi kapısı vardır. Yıkık olan han, restore edilmektedir.
Mirkelâmoğlu Hanı: Yorgancılar Çarşısındadır. On sekizinci asırda yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Kitâbesi yoktur. Günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.
Karaosmanoğlu Hanı: Fevzi Paşa Bulvarı kıyısındadır. Bulvar yapılırken hanın yarısı yıkılmış, böylece mimârî özelliğinin büyük ölçüde kaybolmasına sebeb olunmuştur.
İzmir Saat Kulesi: Konak alanındadır. 1901’de Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın tahta çıkışının yirmi beşinci yılı dolayısıyla Sadrâzam Küçük Said Paşa yaptırmıştır. Saat, Alman İmparatoru İkinci Wilhelm tarafından hediye edilmiştir. Yüksekliği 25 metredir. 1974 depreminden zarar görmüşse de tâmir ettirilmiştir.
Atatürk Anıtı: Cumhûriyet Meydanındadır. 1933’te yapılmıştır. Atatürk’ün, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini canlandıran bir eserdir.
Eski devirlere âit eserler:
Agora: İzmir’in Namazgâh semtindedir. M.S. 2. asırda tâmirât görmüştür. Kuzeyinde iki katlı ve 160 m uzunluğunda duvarlar vardır.
Kızılçullu Su Kemerleri: Romalılar devrinde, Nif Dağındaki suları şehre getirmek için yapılmıştır.
Diana (Artemis) Hamamı: Tepecik semtinde, Halkapınar su tesisleri içindedir.
Kolopou-Değirmendere: İl merkezinin 40 km güneyinde kurulmuş İyon kentidir. Kent kalıntıları 1866’da bulunmuştur.
Klaros: İl merkezine 48 km uzaklıkta bir şehirdir. Kalıntıları 1907’de bulunmuştur.
Bayraklı Harâbeleri: İzmir Körfezi kenarındaki Bayraklı semtinin arkasındaki tepelerde M.Ö. 700 senelerine âit negaran tipi evler bulunmuştur.
Akropol: Turan tren istasyonu kuzeyinde tepe üzerinde M.Ö. 2. asra âit Akrapol kalıntıları vardır. Burada bulunan mezar M.Ö. 7. asırda yaşayan kral Tantanüs’e âittir.
Bergama Harâbeleri: M.Ö. 3. asırda kurulan bir şehirdir.
Asklepion: Eski Bergama’da sağlık yurdu olarak kullanılan ve çeşitli hastalıkların tedâvi edildiği bir yerdir. Meşhur hekim Calinus burada çalışmıştır. Şifâlı otlar, telkin, su ve güneş banyosu, uyku gibi tedâvi metodları tatbik edilirdi. Roma İmparatoru Marcus Caracallus burada tedavi görüp iyileşmiştir. Bu sağlık yurdunun 4500 kişilik tiyatrosu vardır.
Akropolis: Eski Bergama’nın ünlü saray kalıntıları tepe üzerindedir. Doldurulmuş dört teras üzerine yapılmıştır. Çevresini üç devrin duvarları kuşatır. Surların içinde dünyâca meşhur eserler vardır.
Aşağı Agora: M.Ö. 2. asrın başlarında yapılmıştır. büyük kısmı hâlen ayaktadır.
Efesos: Eski devirlerde Küçük Menderes Nehrinin denize döküldüğü körfez kıyısında kurulan bir şehirdir. Devrinin kültür merkezlerinden idi. Günümüzde Selçuk ilçesi yakınındadır. Efes Arkeoloji müzesindeki Romalılara âit Artemis, Apollon ve Venüs heykelleri ile Amazon lahdi meşhurdur.
Teos: Seferihisar’ın 27 km ötesinde Sığacık köyü yakınındadır. Eski bir târihî şehrin harâbeleridir.
Tabiî güzellikleri:
İzmir târihî eserleri bakımından olduğu gibi tabiî güzellikleri bakımından da zengindir. Bâzı mesîre yerleri şunlardır:
Karagöl: İl merkezine 22 km uzaklıkta Yamanlar Dağı üzerindedir. Kızılçam, karaçam ve söğüt ağaçlarıyla çevrili küçük bir krater gölüdür.
Efeoğlu: İzmir-Aydın karayolu üzerinde il merkezine 24 km uzaklıkta bir mesire yeridir.
Belkahve: İzmir-Sâlihli karayolu üzerinde il merkezine 10 km uzaklıkta orman içi dinlenme yeridir.
Mermeroluk: Ödemiş-Sâlihli karayolu üzerinde Bozdağ üzerinde Ege’nin en güzel dinlenme yeridir. En yüksek yeri 2157 metredir. Kestâne meşe ve çam ağaçları ile kaplıdır.
Gölcük: Ödemiş’e 28 km uzaklıkta çam ormanlarıyla süslü güzel bir piknik yeridir. Manzarası güzel bir yayla ortasında volkanik göldür. Doğurtan kaynak suyu çok lezzetlidir.
Kazak Yaylası: Bergama’ya 20 km uzaklıkta çok güzel dinlenme yeridir. Yayla, fıstık ağaçları ile kaplıdır.
İçme ve kaplıcaları:
İzmir-şifâlı su kaynakları bakımından zengin sayılabilecek bir ilimizdir. Çeşitli hastalıkların tedâvisinde yararlanılabilen çok sayıda kaplıca vardır. Bâzıları şunlardır:
Balçova İçmeleri: İzmir-Çeşme yolu üzerindedir. İl merkezine 6 km uzaklıktadır. Çevresi çam ormanları ile kaplıdır. Mâden suyu olarak kullanılır.
Dikili Kaplıcaları: Dikili-Bergama karayolu üzerindedir. Romatizma hastalıklarına iyi gelir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.