Kabukluların iki çift duyargaları, birleşik gözleri, çoğunlukla göğüsle kaynaşmış bir başları vardır. Bu sınıfa ıstakoz, yengeç gibi solungaçlarla donanan eklem bacaklılar dahildir.
Kabuklular temel özellikleriyle öbür hayvanlardan ayrılır. Bedenleri bir baş ile iki ayrı bölgede toplanan (göğüs ve karın) bir dizi bölüt (yada halka) içeren bir gövdeden oluşur. Bölütlerin sayısı gelişmiş kabuklularda 19 yada 20'dir. Çoğunlukla bir yada birçok göğüs bölütüyle kaynaşarak baş, bir başlıgöğüs oluşturur. Göğüs bölütlerinin her birinde, pereiopot adı verilen ve çiğneyici organlara, kıskaçlara yada ayaklara(yürümeye yada yüzmeye yarar) dönüşebilen bir çift eklenti vardır. Malacostraca cinsinin her kalın bölütünde pleopot denen bir çift eklenti bulunursa da öbür öbeklerin üyelerinde genellikle bu eklentilere rastlanmaz.
Bütün kabuklulardaki ortak tek özellik, embriyo gelişmesi sırasında yada lavra yaşamının başında Nauplius adı verilen bir evreden geçmeleridir.
Kabukluların çoğu ayrı eşeylidir. Eşey belirleyen genlerin erkelerde androjen bezlerinin salgıladığı hormonları denetlediği sanılmaktadır.
Kabuklular özellikle denizlerin en derin yerlerine kadar ve tatlı sulara yayılan hayvanlardır. Bununla birlikte, bazıları karada yaşamaya uyarlanmıştır; bunların bazıları (karayengecigiller) yalnızca üremek için suya dönerler; bazılarıysa (Cloporta) yaşama çevrimlerinin büyük bölümünü karada geçirirler. Kabuklular karada iken genellikle kayaların kovuklarında yuvalanırlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.