Birçok kişi yaşamın önceden belirlenmiş olduğunu söyler, öyleyse herhangi bir şeyi değiştirmeye çalışmanın amacı nedir? İlk önce bunu ele alalım. Tanrının, yüce varlığın ya da yüce şuurun var olmadığını varsayalım. Bu düşüncenin yaşamda herhangi bir amaç olmadığını çünkü yaratıcı bir kuvvetin olmadığını öngördüğünü unutmayın. Eğer doğruysa yaptığımız her şey ve başımıza gelen her olay önceden belirlidir. Öyleyse, biz her ne yaparsak yapalım hiçbir şey değişmeyecektir. Berbat şeyler zaten olacaktır. Eğer doğruysa, yaşam bir anlamda ıstırap çekmektir. Bizler arzularımızın güdümünde ilerleyen kuklalardan başka bir şey olamayız. Arzularımızın gerçekleşmesiyle ortaya çıkan neşe ile istediklerimizi hayata geçirememekten kaynaklanan acı arasında gidip geliriz. Eğer siz bu fikre inanırsanız her dönemeçte zevk arayışına girersiniz çünkü yaptığınız hiçbir şey yaşamınızın sonucunu değiştirmeyecektir. Bana göre, böyle bir bakış açısı oldukça saçmadır. Çünkü başınıza gelen ya da yaptığınız herhangi bir şey için sorumluluk almayı reddediyorsunuz demektir. "Bu sadece kader..." buna inanan insanların savunmasıdır. Böyle bir bakış açısı sizi sorumluluktan kurtarır fakat size hakiki bir özgürlük sağlamaz çünkü doğumdan itibaren ellerinizin bağlı olduğuna inanmış olursunuz. Eğer bu dünya görüşüne inanıyorsanız şimdi okumayı bırakabilirsiniz çünkü yaşamınızda ya da dünyanızda herhangi bir şeyi değiştirmeye çalışmanın bir anlamı yoktur. Sonuçta, bu yaşam görüşünün beni sinirlendirdiğine dair doğru bir tahminde bulunursunuz. "Git ve tekrar başını kuma sok" benim böyle insanlara verdiğim tavsiyedir (sevgi ve şefkatle şüphesiz). "Siz sadece bir yolcusunuz..." Sonuçta, kader konusuna geri dönelim. Öyleyse, şimdi Tanrıya ya da Tanrı benzeri bir mevcudiyete inandığınızı varsayalım. Bunu açıklığa kavuşturmalıyım çünkü birçok kişi Tanrı teriminden hoşlanmaz, nedeni ise bir erkek Tanrının yukarıda oturduğu yerden bize kalbindeki yargılarla bakmasıdır. Hayır, ben Tanrıyı kastettiğimde, bütün şeylere nüfuz eden yaratıcı bir güç ya da yüce bir kuvvet kavramına atıfta bulunuyorum. Afrika'da Bantu halkı, Tanrının şimdi, geçmiş ve geleceği yönettiğine fakat onun anlaşılamayacağıma inanır. Hıristiyanlar bizlerin Tanrının suretinden yaratıldığımıza inanır ve genelde Tanrı tasvirlerinde bir erkek figür yer alır. Diğer dinler Tanrının her şey ve her yerde olduğuna inanırlar. Çeşitli spiritüel öğretiler, her şeye nüfuz eden evrensel bir yaşam kuvveti olduğuna inanırlar. Bahsettiğim şey sizin için geçerlidir. Fakat genelde soru şudur: "Yüce bir güç var mıdır, yok mudur?" Kolaylık için bunu Tanrı olarak adlandıracağım, fakat lütfen bunun üstünde durmayın. Tıpkı dediğim gibi, size uyan herhangi bir imajı bunun yerine kullanabilirsiniz.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.