Vatanı, Güney Çin, Hintçini, Güney Japonya ve Formoza gibi uzak doğu olan, 40-50 m yüksekliğinde, tabiî ormanlar meydana getiren büyük ağaçlar.
Kâfur ağacı uzun yıllar (2000 yıl) yaşar. Tropik bölgelerde kültürü yapılır. Ağacın yaprağında, gövde kabuğunda ve odununda bulunan yağ hücrelerinde Camphora (kâfur) meydana gelir ve yaşlı gövdelerde yarıklar içersinde kristalleşir. Sonra dal ve gövdelerinin su buharı distilasyonu ile kâfur elde edilir.
Kâfur elde edilmesi: 20-25 yaşlarındaki ağaçların odunu kesilip, uçucu yağ elde edilir. Bu uçucu yağ, soğukta bekletilince kâfur kristallenerek çöker, süzülerek temizlenir. Tablet veya prizmatik kristaller hâlinde ticârete çıkarılır. Tabiî kâfur, monoterpenik bir maddedir. Sun’î kâfur rasemiktir ve pinenden çeşitli işlemlerle hazırlanır.
Kullanıldığı yerler: Kalp ve solunum antiseptiği olarak, çoğunlukla yağlı enjeksiyonları hâlinde kullanılmaktadır. Akciğer ve solunum yollarında antiseptik bir etki yapar. Bu sebeple kâfur taşıyan preparatlar buğu olarak veya kâfur merhemleri, göğüs ve sırta sürülerek kullanılır.
Kâfur, sabun ve selüloit sanâyiinde de kullanılmaktadır. Türkiye’de yılda 10-15 ton kadar kâfur ithal edilmektedir. Kâfur ağacı bir tropik bölge bitkisi olduğundan, Türkiye’de yetiştirilememektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.