Alm. Kalfater (n), Kalfaterung (f), Herausputzen, Zurechtmachen (n), Fr. Calfatage (m), ornementmfaux, falsification (f), İng. Caulking. Onarma, süsleme, sahte süs veya tâmir, düzen. Ahşap gemilerin içine suyun girmemesi için gerekli yerlerdeki tahtalar arasına üstüpü sıkıştırıp, üzerine kaynamış katran dökme işlemine kalafat adı verilmektedir. Bu işlem daha ziyâde güverte tahtalarının yanyana konulmasında ve başlarında meydana gelen aralıklarda yapılır.
Vezirlerle devlet ileri gelenlerinin giydikleri başlıklardan birine de kalafat denir. Bunlar, aşağısı geniş yukarısı dar yapılırdı. Kalafatların dışına birbirine paralel dilimler dikilirdi. Ayrıca çatal sarıklı olana da “çatal kalafat” adı verilirdi.
1826 yılında yeniçerilerin kaldırılmasına kadar topçu zâbitleri de kalafat ismi verilen serpuş (başlık) giyerlerdi. Yeniçerilerden sonra kurulan yeni teşkilâtta kıyâfet husûsunda da değişiklikler yapıldığından, topçu zâbitlerin (subay) giydiği kalafat kaldırılarak, yerine kaş kenarına enlice puşî sarılması getirildi. Ayrıca kağnı arabalarının yan taraflarına sıralanmış tahtalar konarak yapılan, tarlalardan ot, sap vs. gibi şeylerin taşınmasında kullanılan genişletilmiş kağnılara da “kalafat” denir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.