Alm. Kamera (f), Fr. Caméra (f), İng. Camera. Fotoğraf makinasının daha gelişmiş bir şekli. Fotoğraf makinası sâdece donmuş bir görüntüyü kaydeder, kamera ise göz aldanmasından da faydalanarak hareketlerin devamlı olmasını sağlar. Kamera ile çekilmiş filmler, film gösterme makinasıyla aynı hızla perdeye aksettirildiğinden, filmi hareketli olarak tâkip etmek mümkün olmaktadır.
Kamerada, fotoğraf makinasındaki gibi bir karanlık oda, ışığı toplayıp görüntüyü sağlayan mercekler (objektif) ve ışığa dayalı film bulunur. Kamerada uzun şeritler hâlinde sarılmış filmler kullanılır. Filmin kenarları rahat akışı sağlamak için delinmiştir.
Her kamerada temel olarak şu parçalar bulunur:
1. Mercek: Görüntüyü küçülterek filme ileten kısımdır. Gelişmiş kameralarda birden fazla mercek bulunur. Bu mercek topluluğuna objektif denir. Kameranın değeri objektifin niteliği ile ölçülür. Her objektifin belli bir odak uzaklığı vardır ve mm olarak verilir.Kutu tipi dışındaki kameralarda objektif ayarlanabilir merceklerden meydana gelir. Mercekleri ayarlamaktan maksat, değişik uzaklıktaki görüntüleri film üzerine net olarak aktarabilmektir.
2. Diyafram: Kameranın film üzerine düşen ışık miktarını ayarlayan kısmıdır. Işığın geçebileceği alanı daraltıp genişleterek ışık miktarını ayarlar. Film üzerinde net bir görüntü meydana gelmesi için film üzerine ne çok, ne az, ihtiyaç kadar ışık düşmesi gerekir. Fazla ışık filmi yakar, azı ise görüntü hâsıl edemez. Diyafram açığını kendi ayarlayanlar dışındaki kameralarda çeşitli miktardaki ışık için ayar ölçüleri konmuştur.
3. Obtüratör: Işığın makinaya çok kısa bir süre için girmesini sağlayan ve bu süreyi ayarlayan bir mekanizmadır. Çeşitli şekilleri vardır. Işığın filmin üzerine yeteri kadar düşmesinden başka görüntünün hareketli olup olmamasına bağlı olarak yeterli süre düşmesi de istenir. Hareket eden cisimlerde hareketin hızı ile doğru orantılı olarak obtüratörün de hızı artar. Hareketli görüntülerde konum devamlı değiştiğinden film üzerinde net bir görüntü meydana getirebilmek için çok kısa bir an için abtüratörün açılıp kapanması lazımdır. Bunu da obtüratörün mekanizması sağlar. (Bkz. Fotoğraf Makinası)
Kamerada, kullanılmış ve kullanılmamış filmlerin toplandığı kasetler de mevcuttur. Filmin kamera içindeki hareketini dişli tamburlar sağlar. Dişli tamburlar kamera içindeki küçük bir motorla döndürülür. Cihazın mekanizması filmin kullanılmamış bir bölümünün objektif kapağı önünde bir süre durmasını sağlar. Bu sırada kapak açılır ve görüntü tesbit edilir. Sonra çekilen filim yerini kullanılmamış filme bırakır. Bu işlem sürekli olarak ve saniyede 24 defa çekecek şekilde devam eder. Kameraların çeşitlerine göre hızı saniyede 1 ile 100-150 defaya kadar değişebilir. Fakat standart olarak saniyede 24 defa kabul edilmiştir.
4. Orbiratör: Örtücü, yarım dâire kalebek kanadı veya eski kameralarda olduğu gibi silindir biçimli de olabilir. Günümüzde kullanılan örtücüler çoğunlukla kelebek kanadı veya yarım dâire biçimindedir. Örtücünün görevi dişli tamburun hareketine uygun olarak objektifin önünü açıp kapamaktır. Yarım dâire biçiminde olanlar her turda, kelebek kanadı biçiminde olan ise yarım turda bir görüntü kaydederler.
Bir örtücüde açık olan kısım ne kadar büyükse açık kalma süresi o kadar fazladır. Normal kameralarda açıklık 130°-180° arasında değişir. Bâzı kameralarda ise 230°’ye kadar örtücüler vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.