Sultan Abdülazîz Han devri sadrâzamlarından. 1808 yılında Arapkir’de doğan Kâmil Paşa, Akkoyunlu âilesine mensuptur.
İstanbul’da iyi bir tahsil gördükten sonra Dîvân-ı Hümâyûn kaleminde dört yıl çalıştı. 1833’te Mısır’a giderek Mehmed Ali Paşanın hizmetinde bulundu ve kızı Zeyneb Sultanla evledi. Mirliva rütbesi ile geldiği İstanbul’da Meclis-i Vâlâ ve Maârif Meclisi üyeliği, ardından Ticâret Nâzırlığında bulundu. 1854’te ikinci defâ Ticâret Nâzırlığına getirilen Kâmil Paşa aynı yıl Meclis-i Âl-i Tanzimat başkanı oldu. 1856’da tekrar Meclis-i Vâlâ Başkanlığına getirildi. İki yıl bu vazifeyi yürüten Kâmil Paşa, istifa edip Mısır’a gitti. Sultan Abdülazîz Han padişah olunca yeniden İstanbul’a geldi. 5 Ocak 1863’te Sadrâzam Keçecizâde Fuâd Paşanın istifa etmesi üzerine sadrâzamlığa getirildi. Bu vazifedeyken Haziran 1863’te Devlet Şûrası Başkanı oldu. Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliye Nâzırlığı vazifesini de üstlendi. Hastalığı sebebiyle 1875’te bu vazifeden ayrıldı. 1876’da Sultan Abdülazîz Hanın ihtilalciler tarafından şehid edilmesine çok üzülen Kâmil Paşa, aynı sene İstanbul’da vefât etti.
Devrinin başarılı devlet adamlarından ve en zenginlerinden olan Paşa, dürüst ve iyiliksever bir kimse olarak tanınmıştır. Osmanlı Sultanı Abdülazîz Hana karşı hürmetkârdı. Sultan Abdülazîz Hanın kâtili Hüseyin Avni Paşa için, “Mel’un herif, padişahın başını yedi!” diyerek, hakikatı söylemiştir.
İstanbul’da birçok hayır ve hasenâtı vardır. Bunların başında hanımı ile birlikte yaptırdıkları, Üsküdar’daki Zeynep Kâmil Hastanesi gelmektedir. Ayrıca câmi, okul, çeşme gibi hayrat bırakmışlardır. Kâmil Paşanın şiirleri ve münşeâtı (nesir-mektuplar) da mevcuttur. Arapça, Farsça ve Fransızca bilirdi. Kâmil Paşanın edebiyatçı olarak tanınmasını sağlayan eser, Fenelon’un yazdığı Telemak’ın Maceraları adlı kitabın tercümesi olan Terceme-i Telemak’tır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.