3984 Sayılı kanunun 4. maddesi iletişim özgürlüğünü halk adına kullananların öncelikle ve özellikle, eylemlerini "Kamu hizmet anlayışı" ile hazırlamalarını ve kamu yararı gözetmelerini zorunlu kılmıştır.
Haberi oluşturan en temel unsur kamu yararıdır. Haberin hazırlanmasında ve sunulmasında halkın haber alma ve bilgi edinme hakkına meşruiyet kazandıran "kamu yararı" gözetilmemiş, bunun yerine ticari kaygılar ve subjektif ve konjonktürel etkiler ön plana çıkmışsa; haberin temel öğesi olan "kamu yararı" yok sayılmış demektir. Dolayısıyla bu anlayışla hazırlanan haber, program bireyi ve toplumu gözetmeyen ve odağında kamu hizmet anlayışı ve kamu yararı olmayan ve 3984 sayılı kanunun ruhuna aykırı bir uygulamadır.
Habere konu olan bazı olaylarda, kişilik haklarına saldırıda bulunulmuş olsa dahi, kişinin hakları feda edilebilir. Yani kamu yararı, kişilik haklarından daha üstün tutulabilir. Bu seçim açısından en önemli koşul, haberin verilmesinde bir kamu yararı bulunmasında kamu yararı yoksa, gazeteci için "haber verme hakkından söz edilemez."
Haber, kamunun ilgisini çekecek nitelik taşımalıdır. Bilinmesinde kamu yararı olmayan bir haber, kamunun ilgisini ya da merakını çekse bile haber verme hakkının koşulu sayılmayabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.