Osmanlılarda, vezir ve vezîriâzamın maiyetinde görev yapan silâhlı memur. Elçilik veya konsolosluklarda çalışan ve özel kıyâfeti olan koruma memuru. Önceleri okçu mânâsındaki kavvas kelimesi, zamanla silâhlı muhâfız anlamında kullanılmaya başlandı.
Osmanlılar zamânında görevli olan kavaslar, çarşı ve pazarlarda yakaladıkları suçluları mahkemeye götürürlerdi. Şehrin belediyeye âit hizmetlerini gören şehremânetinin maiyetinde zâbıta yerine kavaslar görev yapardı. Tanzimâttan sonra yardımcı sefirlerin Bâbıâlî’yi ziyâret etmeleri sırasında önlerinde kılıçlı ve tabancalı bir kavas yürür, ona kalabalıkta yol açar ve yol gösterirdi. Ayrıca büyük devlet erkânının ok ve yaylarını taşıyan, onların önlerinden giderek yol açanlara da kavas denirdi. Kavasların kendilerine has özel kıyâfetleri vardı.
Kavasların başında buluan âmirlere “kavasbaşı” denirdi ve maiyetlerinde yüz kadar kavas bulunurdu.
Günümüzde ise; büyük fabrikaların giriş ve çıkışlarını kontrol eden vazifelilere de kavas denmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.