Hüsnü ile Hüsniye adında mutlu bir çift vardır. Hüsniye bir gece bir tıkırtının duyulduğunu söyler Hüsnü'ye: "Hüsnü kalk, eve hırsız girmiş olabilir." Hüsnü kalkar, etrafa bakar, hırsız falan yoktur. Tekrar yatağına döner. Bu durum her gece tekrar eder. Geceler bir kabus halini almıştır artık. Hüsnü her gece Hüsniye'nin "hırsız geldi, kalk" talimatına uyar ve etrafı kolaçan eder. Bu durum tam otuz üç yıl devam eder. Her gece hırsız gelebilir endişesiyle huzurları bozulur. Otuz üç yıl sonra yine Hüsnüye bir tıkırtı duyar ve Hüsnü'ye kalkmasını söyler. Hüsnü kalkar ve gözlerine inanamaz. Bu kez gerçekten eve hırsız gelmiştir. Hırsız Hüsnü'ye kendisine zarar vermeyeceğini, sadece değerli eşyalarını alacağını söyler. Hüsnü hırsıza "Tabiî ki, bu en doğal hakkınız; ama sizden önemli bir ricam var. Gitmeden önce kanın Hüsnüye'ye uğrayın." der. Hırsız bunun nedenim sorar. Hüsnü şöyle yanıtlar: "Çünkü tam otuz üç yıldır sizi bekliyordu." Evet; kaygılarımız, korkularımız ve endişelerimiz hayatımızı zehir etmektedir. İnsanlar müthiş donanımlara-, doğuştan getirdikleri harikulade yeteneklere, kabiliyetlere sahipler. Bu potansiyellerini kullananlar zirveye çıkarlar. Kullanmayanlar ise başarısız, basit ve sıradan bir hayat yaşamaktadırlar. Ne pahasına olursa olsun potansiyelimizi, donanımlarımızı kullanmak durumundayız. Yeteneklerimizin önündeki önemli engellerden biri de kaygılardır. Kaygılar gelecekteki işlerimizde kolaylık sağlamadığı gibi, bugünün gücünü ve enerjisini de tüketirler. İnsanların çeşitli kaygılar yaşaması doğaldır. Önemli olan bu kaygıların düzeyidir. Kaygılar bazen sınav süreciyle ilgili olur. "Çalışacağım ama anlayamayacağım, başarılı olamayacağım, kavrayamayacağım." şeklindeki endişeler potansiyelin açığa çıkmasını engeller. Öğrencilerin büyük bir kısmı bu gibi endişelerden dolayı kendilerini çalışmalara veremezler. Öğrenme sırasında duyulan gelecekle ilgili kaygılar öğrenme kanallarını kapatmaktadır. Öğrenme sırasında zihnimizi hep bu tür endişelerle meşgul ederiz. Öğrenmenin yeterli düzeyde olmamasının nedeni bu tür yersiz endişelerdir. Kaygılar size olumlu bir katkı sağlamaz, sadece işinizi zorlaştırır ve yolunuzu uzatır. Henüz girmediğiniz bir sınavda başarısız olacağınıza inanmanız, sınav öncesindeki çalışmalarınızın niteliğini ciddi bir şekilde etkileyecektir. Yansı yanşa başlamadan önce kaybetmeyin. Yapabileceğine olan inancınızı kuvvetlendirin. Sizden önce üniversiteyi kazanan binlerce insan varsa, neden bu yıl onlardan biri siz olmayasınız?
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.