Amerikan Herald Tribune Gazetesi’nin Avrupa baskıları ile Fransız Le Monde Gazetesi’ne yarım sayfa ilan veren Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Zana ve arkadaşlarının ilan metnini 15 gün önce okuyup, onay verdiklerini söyledi.
TÜRKİYE’nin Kıbrıslı Türkler için istediği hakları Kürtlere de vermesi gerektiğini savunan ilan metnini hazırlayan Paris’teki Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, söz konusu metni Leyla Zana ve arkadaşlarına 15 gün önce faksladığını ve onların da ilanı inceledikten sonra onay verdiğini söyledi. Nezan, International Herald Tribune’ün Avrupa baskısında ve Fransız Le Monde Gazetesi’nde yayınlanan ilan için para ödediklerini de söyledi, ancak meblağı açıklamadı. Le Monde Gazetesi ise ilan için enstitüden 37.300 Euro aldıklarını bildirdi.
OKUDULAR
Kendal Nezan, metinde özerklik ya da federasyondan bahsetmediklerini ileri sürerek şöyle konuştu: ‘Biz otonomi ya da federasyondan bahsetmiyoruz, Türkiye’nin demokratik bir ülke olması için genel ilkeleri hatırlatıyoruz. Kürtlerin taleplerini üç maddede sıralıyoruz. Bu kadar ılımlı bir metnin kamuoyuna yanlış aktarılmasını anlayamıyoruz. Birincisi, bu kadar farklı siyasi ve kültürel çevreden gelen 200’ü aşkın Kürt şahsiyeti birlikte bir metin yayınlıyor, ikincisi bunların hepsi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınması taraftarı ama alındığı zaman da demokratik bir Türkiye’nin de Kürt sorununa demokratik bir çözüm getirmesi için ilkeleri hatırlatıyoruz. Ben biraz önce arkadaşlarla konuştum onlar sadece ‘Biz özerklik ya da federasyondan bahsetmedik’ diyorlar. Zaten metinde öyle bir şey yok. Son metinde herkesin imzası var ve herkes metni 15 gün önce okudu, kabul ettiğini söyledi, üzerinde düzeltmeler yapıldı, herkesin görüşleri alındıktan sonra bu metin oluşturuldu ve son derece ılımlı ve belirli bir dille yazılmış, yani muğlak hiçbir kavram yok, Fransızca, İngilizce, Türkçe metinler Almanca da çıkacak.’
ZANA SOKAĞI
Kendal Nezan, önümüzdeki hafta çarşamba günü Paris Belediyesi’nin Leyla Zana’ya önemli bir ödül vereceğini ve Zana’nın bu ödülü almak ve bazı temsalarda bulunmak için Paris’e geleceğini belirterek, ‘Bunun dışında Paris yakınlarındaki Bobigny Belediyesi de Leyla Zana adını bir sokağa verecek onun törenine de katılacak’ dedi.
28 yıldır başkan
Türkiye’de doğan Kendal Nezan, Fransa’da fizik eğitimi gördü. 1974 yılında Fransa-Kürdistan Derneği’nin kurulmasında yer aldı. 12 Eylül’den sonra 1981 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Kürt kültürü üzerine birçok yazı ve araştırması yayınlandı. Leyla Zana’nın hapiste yazdığı yazılarını tercüme etti. 28 yıldır, kurduğu Paris Kürt Enstitüsü’nün başkanlığını yapıyor.
NE DEDİLER
Okumadan imzaladım
Kürt ilanında imzası bulunan bazı isimler, konuyla ilgili Hürriyet’e konuştu. SHP’li Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, ‘Ben ilanı okumadım. İçeriğini de Hürriyet’te gördüm. Bizim talebimiz, demokratik bir cumhuriyet isterken Kürt kimliğinin tanınmasıdır. Otonomi değil, demokratik bir cumhuriyet istiyoruz’ dedi. İşte bazı görüşler:
Onlarla işim olmaz
Naci Aslan (CHP Ağrı Milletvekili) Oradaki ifadelere katılmam mümkün değil. Benim İmralı’dan emir alanlarla, illegalite içinde olanlarla mücadele yapmam mümkün değil. Devletimi parçalama sapıklığım yoksa, ben her zaman bu hakları savunurum. İçeriğini bilmiyorduk.
Katılarak imzaladım
Sedat Yurttaş (Kapatılan DEP eski milletvekili) Yeni bir toplumsal sözleşmeye, anayasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu kaanatindeyim. Bu nedenle bildirinin içeriğine katılarak imzaladım. Kürt sorunu çözümü içinde başka ülkelerdeki örnekler de gözden geçirilerek Türkiye’nin kendine özgü özellikleri dikkate alınıp anayasal düzenleme yapılmalı.
AB için koz sayılmaz
Feridun Çelik (Diyarbakır eski Belediye Başkanı) Gazeteye verilen ilan AB’ye koz vermek şeklinde değerlendirilmemeli. Biz AB’nin Türkiye’ye tarih vermesinden yanayız. Devletin üniter yapısı ve parçalanması söz konusu olamaz. Kürtlerin böyle bir talebi yoktur. Bağımsız yapı düşünülmüyor.
Terör estirilmemeli
Nimet Tanrıkulu (İstanbul Tunceliler Derneği Başkanı) Düşünce terörü estirilmemeli. Farklılıklarımızla birlikte bu topraklarda yaşama kültürü geliştirilmeli. İlanda, tüm farklılıklarımızla birlikte yaşamak istediğimiz belirtiliyor.
XX
HAKKINDA YAZILANLAR
‘Madam’ın koynundan’ fetva vermek
Ardan Zentürk
Star 12.12.2004
Anlaşılan, Paris’teki Kürt Enstitüsü Başkanı Dr.Kendal Nezan, biraz, benim bir türlü anlayamadığım, Fransız otomobil endüstrisinin ‘stepne tekerlek’ uygulamasına benziyor...
Hani...
Arabanızın lastiği yolda patlar... Stepneyi çıkarırsınız... Fransız arabalarında nedense, küçük, ince bir tekerliktir... Sizi en yakın lastikçiye kadar ‘idare eder’, bu arada da en fazla 80 kilometre hız yapabilirsiniz... Eğer uzun yoldaysanız perişanlık...
Yani, Fransız arabaların ‘stepne tekerlekleri’ ancak ‘durumu kurtarır ama sorunu kökten çözemez...’
International Herald Tribune gazetesine verilen ve Avrupa Birliği tam üyelik sürecinde Türkiye’deki Kürtler için ‘otonomiye’ varan ‘federal haklar’ talep eden ilanın perde arkasından çıkan Dr. Kendal Nezan Türkiye doğumlu olmasına karşın (1981 yılında vatandaşlıktan çıkarılmıştır) Avrupa’da, Fransız bir nükleer fizikçi olarak tanınıyor...
Fransa eski Devlet Başkanı Françoise Mitterrand’ın dul eşi ‘Madam’ Danielle Mitterrand’ın ‘özel himayelerinde’ Kürt Enstitüsü Başkanlığı’nı sürdürüyor...
Esas olarak, tüm dünyadaki Kürtler adına konuşmaya çalışan, ama, Avrupa’daki ‘Kürt diasporasının’ sözcülüğünden ileri gidemeyen bir karakter...
Diaspora böyledir...
Şimdi... Fransa gibi ‘üniter’ bir Avrupa Birliği üyesi ülkede yaşayan Dr.Kendal Nezan’ın, üniter bir devlette kültürel farklılıklara ‘demokratik desteğin’ nerede başlayıp nerede biteceğini bilmemesi mümkün mü...
Ya da... Avrupa Birliği’ne üye olan veya olmaya çalışan hiçbir ülkeden mevcut siyasi yapılanmasını değiştirmesini istemenin kimsenin aklına bile gelmeyeceğini...
Oysa, Türkiye’de yaşayan ve kendine Kürt asıllıyım diyen vatandaşlarımızın derdi, toplumun büyük çoğunluğu gibi, arabanın en hızlı şekilde son durağa ulaşması, yani, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olması...
Burada el birliğiyle, uzlaşma, bir arada barış içinde yaşama, demokratikleşme, kültürlere saygı gibi geleceğimizi rahatlatacak sorunlarla uğraşıyormuşuz...
‘Madam’ın koynundan politika yapanların’ umurunda mı...
Bu, ‘diaspora’ dediğiniz şey böyledir... Elalemin zengin memleketinde ‘sürgüne uğramış zavallı azınlık hakları’ndan sonuna kadar yararlanarak bir eliniz yağda bir eliniz balda yaşarsınız...
‘Varlık nedeniniz’, bırakmak zorunda kaldığınızı ileri sürdüğünüz topraklarda yaşayan insanların ‘bitmemesi gereken’ çilesidir...
Çünkü o çile biterse, size kucak açmış olanlar bir gün sizi dinlememeye başlarlar...
Nitekim, ‘bizim’ Etyen Mahçupyan, son olarak katıldığı uluslararası bir toplantıda, sürekli Türkiye’yi hedef alarak ‘yaşam varlıklarını koruyan’ Ermeni diasporasının canına okumadı mı...
Eğer bizimkiler akıllıysa...
Bu topraklarda yaşayıp, mutluluk ve refahın anahtarını elbirliğiyle yaratmaya çalışan ‘bizim’ Kürt aydınlar da biraz akıllıysalar, Etyen Mahçupyan gibi davranır, Avrupa’daki ‘Kürt diasporası’ ile aralarına mesafe koyarlar...
Nitekim, ‘kara ilanın’ yayınlanmasından hemen sonra Leyla Zana ve arkadaşlarının, kaleme aldıkları ‘biz bu ilanda sözü edilen federasyona karşıyız, Kıbrıs benzetmesini de yakışır bulmuyoruz’ yönündeki açıklama, zaman içinde bu tür bir gelişmenin yaşanabileceğini işaret ediyor...
Tabii, zaman kimin samimi olduğunu gösterecektir...
Biz, iki Avrupa Birliği üyesi ülke İspanya ve Fransa’lara kadar gidip, biri federal, diğeri üniter iki devletin aynı azınlığa, yani Bask’lara yaklaşım farklılıklarını boş yere belgelemedik...
Tıpkı Fransa gibi ‘üniter’ bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’ne, barındırdığı kültürel farklılıklar nedeniyle ‘federalist baskı’ yapılamayacağını, bu nedenle anlatmaya çalıştık...
Anlayan anladı... Anlamak istemeyen de oraya buraya ilanlar veriyor...
X
KÜRT- TÜRK KARDEŞTİR, KENDAL NEZAN...
Nuh Gönültaş -12 aralık 2004 TERCÜMAN
17 Aralık'a beş kala, Türkiye'nin AB'den AB'nin Türkiye'den istediklerini alabildiği bir süreç sonunda AB'nin Türkiye ile müzakerelere başlanılmasına "evet" diyeceği görülüyor. Ancak, Türkiye 17 Aralık'a doğru emin adımlarla ilerlerken, ve "A planı" olmazsa elinde "B'den Z'ye kadar" uygulayabileceği alternatifler bulunurken birileri Avrupa ile ilişkilerin gerginleşmesini arzu ediyor. Yani, Paris Kürt Ensitüsü Başkanı Kendal Nezan'ın tezgâhladığı "bildiri oyunu"nun adını doğru koymak lazım. Buna "kardeşlik" değil açıkça "Kalleşlik" denir.
AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi öncesinde yapılan tartışmalarda Türkiye'ye en fazla engel çıkaran Fransa'nın bu tutumunda her ne kadar Paris'in olayı iç politikasına alet etmesi etkili olsa da Paris'te üstlenmiş Kürt Ensitüsü'nün başkanı Kendal Nezan'ın da etkisi olduğu açık. Şu kesin, bundan sonra, AB ile müzakere sürecinde Kendal Nezan adını çok daha fazla duyacağız!
Türk kamuoyunun pek fazla tanımadığı, zaman zaman yaptığı çıkışlarla Le Monde gibi saygın gazetelerde yer almayı başaran bu zatın adı ile Türk kamuoyu Abdullah Öcalan'ın yargılanması sırasında karşılaştı. İmralı'daki yargılamanın dördüncü gününde hakimin kendisine yönelttiği "Bayan Mitterand PKK'ya aşırı sempati besliyor, örgüt ile ilişkisi nadir?" sorusuna Abdullah Öcalan "İlişkisi doğrudur, Kendal Nezan (Paris Kürt Ensitüsü Başkanı) iledir. Son zamanlarda bize de sempati duyuyor. Ancak ben pratikte yararını görmedim" cevabını vermişti.
Bu adam ilginç bir şahsiyet. Güya barışçı görünüyor, ama Abdullah Öcalan'ın bile "sınırları değiştirmek gibi bir hedefimiz yok" dediği yerde o "Kuzey Irak'ta kurulacak Kürt Devleti'ne daha sonra Türkiye topraklarını da dahil edileceğini, bunun için çıkarılacak isyanın Avrupa Birliği Üyeleri ve Amerika tarafından da destekleneceğini" söyleyen birisi.
Abdullah Öcalan'ın da söylediği gibi Fransa eski Cumhurbaşkanı Mitterand'ın karısı ile ilişkileri sayesinde şöhreti yakalamış biri. Onunla sürekli beraber olduğu söyleniyor. Bayan Mitterand ile ilişkisinin ne boyutlarda olduğunu bilmiyorum, ancak sürekli onun desteğinde olduğu kesin. Kürt topraklarına Fransız markalarının taşınmasında önderlik ediyor. Fransız Carrefour Hipermarket Kuzey Irak'ta Kürdistan Ulusal Meclisi'nin onur konuğu olan Madam Danielle Mitterand ile birlikte onun yanından ayrılmayan Kendal Nezan tarafından açılmıştı. Bayan Mitterand "Kürtlerin anası" olarak biliniyor. Acaba Kendal Nezan Madam'ın nesi oluyor?
Kendal Nezan, IKDP'nin Kuzey Irak'taki parlamento açılışına da Bayan Mitterand ile birlikte katılmış, Celal Talabani ve Barzani'nin konuşmalarını da Mitterand için Fransızca'ya tercüme etmişti.
Kendal Nezan Kuzey Irak'ta görev yapacak Türk Askeri ile ilgili tartışmalar sırasında Türk askerinin asla Kürt bölgelerinden geçmemesi gerektiğini, Kuzey Irak yerine Kuveyt'ten Irak'a giriş yapması gerektiğini savunuyordu. Çünkü ona göre Türk askerinin seçeceği güzergah ileride bağımsız Kürdistan yolunu tıkayabilecek!
Kendal Nezan başkanlığındaki Paris Kürt Ensitüsü, Abdullah Öcalan'ın ilk duruşmasında söylediği kardeşlik ve barış mesajlarına da karşı çıkmış "Apo Türk gücünün baskısıyla konuşuyor. Her türlü işkence gördü. Sanıyorum kendisiyle cezaevinde anlaşma yoluna gittiler. Ama Apo'nun söyledikleri artık geçersizdir" açıklamasını yapmıştı.
Görüldüğü gibi bu adam Abdullah Öcalan'dan daha tehlikeli birisi ve Türkiye'yi bölmek birinci hedefleri arasında. DEP'li milletvekillerinin AB çatısı altında Türkiye'de birlikte aynı hak ve özgürlüklerle yaşamak için son zamanlarda takındıkları olumlu tavır Kendal Nezan'ın "Kalleşlik" olarak adlandırılabilecek çıkışları ile zedeleniyor. Unutulmasın, AB'ye girmek Türkiye'nin "A" planı, ama bu olmazsa Türkiye'nin "B" den "Z"ye kadar alternatifi var bunlar içinde sadece "A" planı Kürtler için daha iyi ve mutlu günler öneriyor!
Bir de, AB çerçevesinde girilen kardeşlik sürecini Türkiye'ye kalleşlik sürecine dönüştürmeye çalışmak ve Türkiye'nin AB yolunu tıkamayı hedefleyen çıkışlar Kürtlere ne kazandırır ki?
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.