Alm. Kapillargefass (n), Fr. Vaisseau (m) capillaire, İng. Capillary. Atardamarların son dallarını, toplardamarların ilk dallarına birleştiren ince damarlar. Şa’rî damar veya kapiller olarak da bilinir. Bir kıldan elli defâ daha incedir. Çapları 0,007 mm ile 0,150 mm arasında değişir. Duvarlarında düz kas telleri bulunmayan damarlardır. İğne kalınlığındaki bir et parçasında bin kapiller vardır. Her kapiller, ortalama yarım milimetre uzunluğundadır.
Kılcal damarların içinde dolaşım hızı ve basıncı azdır. Doku hücreleri ile doğrudan doğruya temas hâlinde olan kılcal damarlar, dokular arası beslenmede başlıca yer teşkil eder. Derinin kızarma veya solmasına, kılcal damarların genişlemesi veya büzülmesi yol açar. Kılcal damarların geçirgenliği bozulduğu zaman, doku aralığına kanın sıvı kısmı sızarak, ödem meydana gelir. Dayanıklılık bozukluğu sonucu olan yırtılmalarda purpura adı verilen deride kanama noktaları görülür.
İnsandaki bütün kapiller ucuca konursa, dünyâyı dört defâ saracak bir boru elde edilir. Herbirinin ağız genişliği yanyana getirilirse 60.000 m2 bir satıh meydana gelir.
Kılcal damarlar, ince çeperlerinin kasılabilme ve genişleme özelliğinden dolayı, kan basıncının husûlünde ve değişikliklerinde çok önemli rol oynar. Kılcal damarlar genişlerse, dokularda daha çok kan toplanır ve atardamar ve toplardamardaki kan azalır, yâni tansiyon düşer. Kılcaldamarlar kasıldığında ise, dokulardaki kan büyük damarlara sevk edilir ve böylece atardamar ve toplardamarların basıncı yükselir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.