Bir mineralin kimyasal formülünden hem bileşimi, hem de yapısı anlaşılabilir.
Örneğin saf kükürt , basit kükürt kristalinde 8 atomun birbirine bağlı olduğunu anlatmak amacıyla S8 formülüyle gösterilir. Özellikle silikatlarda, SİO4 ve Si2O7 gibi bazı yapılar çok sık görülür. Örneğin, epidot minerallerinin basit kimyasal formüllünde
(Ca2(A1,Fe)3 Si3 O12) bu yapıları görmek imkansızdır. Ca2 (A1, Fe) A12(SiO4/O/OH)
biçimindeki yapısal formüle bakıldığındaysa Ca2+ ve A13+ iyonlarının en önemli katyonlar oldukları açıkça görülür ( 2+ ve 3+ ,kalsiyum ve alüminyum iyonlarının, sırasıyla 2 ve 3 değerlerinde pozitif yük taşıdıklarını vurgulamaktadır). Formülden ayrıca Al(+3) iyonlarının en fazla üçte birinin yerine Fe(+3) gelebileceği, silikonun (Si) hem Si2O7(-6), hem de SiO4(-4) gruplarında bağ oluşturduğu, oksijen atomlarının tümünün silikonla birleşmediği ve bir de hidroksil grubunun (OH) var olduğu anlaşılabilir. Mineraller, yapısal formüllerine göre sistemli bir biçimde sınıflandırılabilirler. Günümüzde, James Dwight Dana'nın (1813-95) 19. yy'de geliştirdiği sisteme dayanan bir sınıflandırma uygulanmaktadır. Bu sisteme göre temel ayrım silikat olmayan minerallerle silikatlar arasındadır. İlk grup kendi içinde elementlere, sülfitlere, halitlere, oksitlere, karbonatlara, sülfatlara ve fosfatlara ayrılır. İkinci grup da siklo-, ıno-, fillo- ve tektosilikatlar vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.