Edirne’nin sınırları içinde yer alan Sarayiçi çayırında her sene haziran ayında yapılan târihî güreşler. Bu güreşlerin doğuşu ile ilgili bilgilerin en yaygını, 14. yüzyılın ikinci yarısında Orhan Gâzi devrindeki bir olaya dayandırılanıdır. Rumeli’nin fethi sırasında (1346-1358) Süleyman Paşa komutasında, salla ÇanakkaleBoğazını geçerek Gelibolu’ya çıkan Müslüman 40 Türk yiğidi bir mola yerinde güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşte çiftlerden biri bir türlü yenişemez. Daha sonraki günlerde aynı çift bugün Yunanistan sınırları içinde kalan Ahırköy çayırında tekrar güreş yaparlar. Gece yarılarına kadar süren güreş neticesinde iki genç ölür. Arkadaşları bu gençleri bir incir ağacının altına gömerler. Yıllar sonra seferden (akınlardan) dönerken arkadaşlarını ziyârete gelen yiğitler, mezarların olduğu yerden bir pınarın akmakta olduğunu görürler. Yöre halkı tarafından burası“Kırkların Pınarı” olarak anılmaya başlanır. Daha sonra bu isim Kırkpınar şeklinde söylenegelir.
Kırkpınar güreşleri, ülkemizde an’anevî olarak yapılan en büyük yağlı güreşlerdir. Osmanlılar zamanında Kırkpınar güreşleri her sene Rûmî nisan ayının yirmisinde başlayıp, yirmi üçünde sona ererdi. Güreşleri seyre gelenler Kırkpınar Ağasına hediyeler ve para verirlerdi. Bu hediye ve paralar daha sonra pehlivanlara dağıtılırdı. Lozan Antlaşmasından sonra Kırkpınar, Yunanistan sınırları içinde kaldı. 1924 senesi baharında güreşler Edirne’nin Sarayiçi çayırında aynı adla yapılmaya başlandı.
Kırkpınar güreşleri yağlı güreştir. Pehlivanlar “kisbet” adı verilen, beli ve paçaları iple bağlı pantolon giyerler. Güreşten önce vücutlarının her tarafını zeytinyağı ile yağlarlar. Önceleri süresiz olan yağlı güreş müsâbakaları, son yıllarda bir müsâbaka süresine tâbi tutulmuştur. Târihte saatlerce, hatta yenilme olmadığı için, ertesi güne bırakılan güreşler vardır. Bu durum, güreşleri idâre eden hakem kurulunun kararı ile alınırdı.
Güreşler ve süreleri: Büyük orta, baş altı ve baş boyu 1 saat; tozkoparan, deste küçük boy, deste büyük boy, küçük orta küçük boy, küçük orta büyük boy, 30 dakikadır. Bu sürelerin sonunda yenişme olmazsa, 10 dakika puan güreşi yaptırılır.
Güreşlerde, pehlivanları seyirciye tanıtan kimseye “cazgır” denir.
Hoş geldiniz, sefâ geldiniz erler meydanına! Şeref verdiniz, zümrüt Kırkpınar’a! Besmele ile, Kispetleri çektiniz ince bele. Okudunuz, üflediniz hazret-i Pîr’e. Söğüt dalından odun olmaz! Moskof kızından kadın olmaz! Her ananın doğurduğundan pehlivan olmaz! Hey! Hey! Allah Allah İllallah. Hayırlar gele İnşallâh. Pîrimiz Hamza Pehlivan. Aslımız, neslimiz, pehlivan. İki yiğit çıkmış meydana, İkisi de birbirinden merdâne. Alta geldim, diye erinme, Üste çıktım, diye sevinme. Alta gelirsen apış, Üste çıkarsan yapış. Vur sarmayı kündeden at. Gönder Muhammed’e selavat. Seğirttim gittim pınara. Allah ikinizin de işini onara!...
Duâ bitince cazgır pehlivanları meydana sürer. Davullar vurmaya ve zurnalar çalmaya başlar. Pehlivanların cazgır önünden meydana gelişlerine “çıkış” denir. Peşrev yapan pehlivanlar, topuk elleme ve helâllaşma tokasından sonra, ellerini ağızlarına sürerler. Bundan sonra el ense yapılır. Boşta kalan elleriyle tutuşarak sağa sola sallarlar. El ve ayak değiştirip tekrar sallarlar. Ayrılırken birbirlerinin sağ ayaklarına sağ ellerini sürerek başlarına götürürler. Pehlivan bu hareketiyle güreştiği rakîbine şunu anlatmak ister; “Sen benden daha güçlüsün, ben senin ayak tozun olamam!” veya; “Sen öyle bir ustasın ki ayak tozunun başım üstünde yeri vardır!” gibi...
Yenişince veya berâberce kalınca, yensin veya yenilsin genç yaşlının, çırak ustasının elini, o da ötekinin alnını öper. Eğer akran iseler birbirlerinin sırtlarını sıvazlarlar. Güreş bittikten sonra pehlivanların hep birlikte merâsimle hamama gitmesi âdettir.
Yağlı güreşlerde uygulanan başlıca oyunlar şunlardır: Elense, tırpan, boyunduruk, katıryuları, deveyuları, bastırma, çapraz, kazkanadı, tartma, köstek, dalma, paçakasnak, yerdesürme, kazık, sarma, künde, kepçe, topukelleme, kurtkapanı, kılıçatma, kemane gibi. Bunların yapılış biçimlerine göre ad alanları da vardır.
Asırlardır yapılan Kırkpınar güreşlerinde 26 yıl üst üste başpehlivan olan Aliço kırılması imkansız bir rekor sâhibidir. Onu 18 yıl ile çırağıAdalı Halil takip eder. Cumhûriyetin ilânından sonra ise 9 defa ile en fazla başpehlivanlık kazanan Tekirdağlı Hüseyin’dir. Kırkpınar güreşlerinde günümüze kadar cihanı titreten demir kuşaklı nice yiğitler geçti. Bunlar “Türk gibi kuvvetli” sözünü dünyâya benimsetip, yerleşmesini sağladılar. Koca Yusuf, Kara Ahmed, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmed, Kızılcıklı Mahmûd pehlivanlar Avrupa ve Amerika’da yaptıkları bütün güreşleri kazanarak Türkün başarısının arkasındaki maddî ve mânevî kuvveti bütün dünyâya gösterdiler.
Kırkpınar güreşlerinde Cumhûriyetten önce başpehlivanlık kazanan güreşçilerimizden bilinenleri şunlardır: Yozgatlı Kel Hasan, Arnavutoğlu Ali, Kazıkçı Kara Bekir, Şamdancıbaşı Kara İbrahim, Pamukçulu Osman, Yörük Ali, Filiz Nurullah, Filibeli Kara Osman, Katrancı Halil, Makarnacı Hüseyin, Hergeleci İbrahim, Kara Ahmed, Tekirdağlı Sarı Hafız, Bursalı Rüstem, Şumnulu Mestan, Hamlacı Kaysıoğlu, Sarı Hüseyin, Koca Yusuf, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmed, Geçkinli Yusuf, Kara Murâd, Molla İzzet, Büyük Danacı, Küçük Danacı, Karagöz Pomak Ali, Deli Murat, Deliormanlı Kara Ahmed, Hasahırlı Abdurrahman, Çorumlu Zeyne, Pomak Osman, Suyolcu Mehmed, Mümin Hoca, Koç Ali, Koç Mehmed, Nakkaşlı Eyüp, Yenici Ahmed.
CUMHÛRİYET DEVRİ KIRKPINAR BAŞPEHLİVANLARI
1924 Benli Abdullah Pehlivan
1925 Geçkinli Yusuf
1926 Edirneli Kara Emin
1927 Manisalı Rıfat
1928 Mandıralı Kayıkçıoğlu Ahmed
1929 Gostivarlı Mülayim
1930-33 Bandırmalı Kara Ali Acar
1934-1942 Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1943 Babaeskili İbrahim
1944 Hayrabolulu Süleyman
1945 Babaeskili İbrahim
1946 Sındırgılı Şerif
1947 Düzceli Çolak İsmail (Hayrabolulu Süleyman ile birlikte)
1948 Kuleli Mustafa
1949 Sındırgılı Şerif
1950 Hayrabolulu Süleyman
1951 İrfan Atan
1952 Tarzan Mehmed
1953 İrfan Atan
1954 Samsunlu İbrahim Karabacak
1955 İrfan Atan
1956 İbrahim Karabacak
1957 Bandırmalı Hasan Acar
1958 İrfan Atan
1959-60 İbrahim Karabacak
1961-62 Mehmed Ali Yağcı
1963 Adapazarlı Sezai Kanmaz
1964 Mehmed Ali Yağcı
1965 İzmirli Kara Ali Çelik
1966-68 Ordulu Mustafa Bük
1969 Babaeskili Nazmi Uzun
1970 İzmirli Kara Ali Çelik ile Aydın Demir yenişemedikleri için netice alınamadı.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.