Alm. Kobalt (m), Fr. Cobalt, İng. Cobalt. Manyetik özellikte, metalik bir element. Co sembolü ile gösterilir. İlk defa 1735’te George Brant tarafından elde edildi. Almanca kötü ruh veya cin-gulyabani mânâsına gelen “kobold” kelimesinden gelir. Eldeki bilgilere göre kobalt tuzları, mîlâddan 1000 yıl kadar önce pırlanta üretiminde, porselen, cam, çömlek ve çinide mavi renk hasıl etmede kullanılırdı.
Özellikleri: Kobalt sert, gümüş renginde, davranış ve özellik bakımından nikel ile demire çok benzeyen bir metaldir. Erime noktası 1495°C ve kaynama noktası da 2967°C civârındadır. Özgül ağırlığı 8,99 g/cm3tür. Sertliği, saf demirinki kadardır. Çekme direnci 25 kg/mm2dir.
Kobalt, periyodik tablonun yedinci grubunda olup, tipik bir geçiş elementidir. Oksidasyon sayısı 2+ ve 3+ olabilir. Atom numarası 27, atom ağırlığı 58,93’tür. Bilinen izotopları 54 Co’dan 64 Co’ya kadar sıralanır. Fakat tabiî halde bulunanı 59 Co’dur, diğerleri sun’îdir. 60 Co, 59 Co’nun nükleer reaktörlerde nötron bombardımanı ile elde edilip, yarılanma süresi 5,3 senedir. Etkileri radyumunkine benzer olup, tıpta radyasyon tedâvisinde kullanılır. Kezâ yiyeceklerin sterilize edilmesinde, radyografide ve radyokimyâda kullanılır.
Kükürt, karbon ve fosfor, kobaltın şekillendirilebilme özelliğini kötüleştirir. Kobalt, demire katıldığı zaman yüksek sıcaklıklarda yumuşamasını önler, bu sebepten hava çeliklerinin en mühim alaşım elemanıdır. Nikel gibi ferromagnetiktir. Fakat bu özellik, allotropik hal değişmesi sebebiyle 850°C’de kaybolur. Oksitlenme kabiliyeti demirden azdır. Kuru ve normal atmosfer şartlarında korozyona uğramaz.
Bulunuşu: Kobalt, tabiatta minerali az bulunan bir elementtir. En bilinen mineralleri, smaltin ((Co, Ni)As2) ve kobaltit (CoAsS)tir. Bundan başka nikel ve bakır cevherlerinde az oranda bulunmaktadır. Fakat saf halde elde edilmesi, diğer elementlerden ayrılmasının zorluğundan dolayı hayli güç olup, bir sürü işlem gerektirir.
Kobalt, oksit hâline (Co2O3) çevrilen minerallerinden bu oksidin karbon ile indirgenmesi ile veya amonyaklı kobalt (III) klorürün (Co(NH3)5Cl3) hidrojen ile indirgenmesi suretiyle de elde edilmektedir. En önemli kobalt bileşikleri Co (NO3)26H2O ve CoSO4 7H2O’dur.
Kullanılışı: Kobalt, bilhassa elektrolizle, diğer metallerin kaplanmasında kullanılır. Kobalt kaplama, çok parlak ve sert olduğu için nikelajdan daha iyidir. Fakat nikelaj daha ucuz olduğu için tercih edilmektedir.
Hava çelikleri içinde % 5 ile 12 arasında kobalt bulunur. Kobalt, çeliklere % 40’a kadar ilâve edildiği zaman mıknatıslanma özelliğini iyileştirir. Bu sebepten mıknatısların vazgeçilmez bir alaşım elemanıdır. Genel olarak kobalt, cam ve metal birleştirmelerinde yüksek sıcaklığa, oksitlenme ve korozyon dayanımı gereken yerlerde, gaz türbinleri motorlarında, türbin paletlerinde, vida, civata, egzost çıkış kanalları ve benzeri yerlerde kullanılır. İçerisinde % 20-65 arasında kobalt bulunan alaşımlar şiddetli korozif etkilere, aşınmaya oksitlenmeye direnç gösterirler. Bu bakımdan dişçilik ve cerrahî takımları, bıçak, pens, neşterler ile aydınlatma reflektörlerinde kobaltlı çelikler kullanılır. Bu çelikler genel olarak kobalt yanında krom, volfram veya nikel, volfram ve molibden ihtiva ederler.
Kobalt mâvisi: Tenard mâvisi olarak da bilinen kobalt mâvisi en önemli mâvi boyar maddelerdendir. Esası kobalt alüminat olup, zehirsizdir. Asit ve alkalilere karşı da dayanıklıdır. Çinko oksit ve kobalt mâvisi vardır. Kobalt mâvisi su veya yağa ilâve edilerek kozmetikte kullanılır.
Kobaltın biyolojik önemi: Kobalt, B12 vitaminiyle beraber kobalamin bileşiğini meydana getiren bir elementtir. Pankreasta önemli miktarda bulunur. İnsülinin ve bazı enzimlerin sentezlerinde kullanılır. Yeterince B12 vitamini ihtiva eden besinler alındığında kobalt eksikliği görülmez.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.