Alm. Kommando (trupp m) (n), Fr. Commando (m), İng. Commando. Üstün muhârebe gücü olan, her türlü şartlarda verilen vazîfeyi yapabilecek fizikî güce sâhip asker. Düşmana âni baskınlar yaparak, vur-kaç usûlüyle düşman kuvvetlerini taktik, lojistik ve moral yönünden zayıflatmak sûretiyle, dost kuvvetlere hareket kâbiliyeti sağlayan iyi eğitilmiş askerî birlik.
Komando kuvvetleri, değişik isimler altında ilk defa Türkler tarafından kurulmuştur. Osmanlı Devletinde muhârebelerin kazanılmasında önemli hizmetleri görülen komando birliklerine akıncı adı verilmişti (Bkz. Akıncılar).
Komando birliklerinin batı devletlerinde kuruluşu 1900’den sonradır. İkinci Dünyâ Savaşında İngilizler, Almanlara karşı komando piyâde birlikleri teşkil ederek sızma ve gece baskınları ile Almanları çok tâciz ettiler. Amerika Birleşik Devletleri’nde Deniz Kuvvetleri bünyesinde “marine” olarak isimlendirilen deniz komandoları vardır. Deniz komandoları, su altı sinsi taarruzları ile limanda bulunan veya denizde seyir hâlinde olmayan düşman gemilerini, yüzer havuzları ve liman tesislerini imhâ etmeye çalışırlar.
Komandonun fikrî ve bedenî mukâvemeti yüksektir. Âni karar verebilme kâbiliyetine sâhiptir. Cesurdur. Düşmanın, hava ve arâzinin doğuracağı engelleri yener. Açlığa, yorgunluğa, susuzluğa karşı dayanıklıdır. Taktik ve stratejik güçlükler, komandoyu vazîfesinden alıkoymaz.
Komandolar, iki telden müteşekkil köprüden nehir geçiş harekâtı yapabilir. Havadan helikopterle bir bölgeye indirilebilirler. Düşmana âni baskınlar yapabilir ve kendi birlikleri ile birleşerek kuşatma veya çevirme harekâtı icrâ edebilirler. Komando birliklerinin fizikî gücü yüksek, iyi eğitim görmüş ve atılgan olması, bunların su altında, hava indirme harekâtında, dağda, çölde, karlı arâzide rahatça kullanılabilmesini temin etmektedir.
Günümüzdeki harplerde, gayri nizâmî harbi hemen hemen bütün devletler kullanmaktadırlar. Modern harp silâh ve techizâtına sâhip, düzenli orduları kuvvetli olan devletlere ancak gayri nizâmî harple karşı koymak mümkün olmaktadır. Bunun en güzel örneğini Afganistan’da mücâhidler göstermiş, modern silâhlarla donatılmış Sovyet Rusya birliklerine ve düşmanla işbirliği yapmış hükûmet kuvvetlerine karşı eşine rastlanmaz başarılar göstermişlerdir. 1980 yılında başlayan bu mücâdelede mücâhid komandolarının başarısı 1989 yılına kadar sürmüş başarıya ulaşamayan Rusya aynı yılda (1989) ordusunu geri çekmek mecbûriyetinde kalmıştır.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde “komando” ayrı bir sınıf değildir. Muharip sınıflara mensup subay, astsubay, erbaş ve erler, belli sürelerle eğitilmekte, komando kursu görmekte, böylece “komando” olabilmektedir. Emniyet teşkilâtında da olaylara anında müdâhale yapabilmek için buna benzer eğitim sistemi vardır. Bu eğitimi gören Emniyet teşkilâtı mensupları “Çevik Kuvvet” ismini alırlar.
1974 Kıbrıs Barış Hârekatında, helikopterlerle Kıbrıs’a indirilen Türk Komando birliklerinin, başarıya ulaşılmada önemli katkısı olmuştur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.