1. Adam, adamdan korkmaz: Belirli bir bilgi ve davranış seviyesine ulaşan insanlar çevrelerine zarar vermezler. Bu tür insanlara toplum olarak biz güven duyarız. Onlardan korku duymayız. Korku, sevgisizlik ve bilgisizliğin ürünüdür. Aralarında gerekli sevgi bağını kuran bilinçli insanlar, birbirlerinden korkmaz ve güven içinde yaşarlar. Korkunun temelinde cahillik, açlık ve güvensizlik vardır. İnsan olandan kimsenin korkmasına gerek yoktur.
2. Allah'tan korkmayandan korkulur: İnsan, Allah korkusu ile başkasına zarar vermekten uzak olur. Yalnız da olsa her şeyi görenin varlığını bildiği için kendini denetler. Ancak Allah korkusunu taşımayan insan, korkabileceği başka bir güç kalmadığı için, herkese, her yerde, her türlü zararı verebilir. Bu nedenle vicdanî denetimini kaybeden insanlar, kendi çıkar ve gelecekleri için har an, her şeye zarar verebilir. Onlara karşı dikkatli olmalıyız. Dinin sosyal fonksiyonunu kaybettiği ülkelerde aile ve toplum bozulmuştur. Bunu unutmamalıyız.
3. Aptala, kar yağıyor demişler, üşümeye hazırım, demiş: Bazı korkularımız malımızdan kaynaklanır. Onların, kazanırken çektiğimiz eziyeti kadar yükü de vardır omuzumuzda. Varlık yüzü görmeyen, aç ve açıkta kalmaya alışık insanların maldan yana korkusu yoktur. Mal ve makam ile kimse korkutamaz onları. Çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur. Yokluk ve soğuk ile her an iç içe olan insanlar bu konudaki korkulardan kurtulmuşlardır. Bizim korktuğumuz hali, zaten onlar her an yaşamaktadır. İnsanları sorumlu ve duyarlı kılmak için onlara sağlıklı bir ortam, huzurlu bir yaşam sunmalıyız. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanları denetlemek ve bir düzene koymak kolay değildir.
4. Bir korkak, bir orduyu bozar: Herkesin tereddüt ettiği ve çekindiği bir mücadelede, ufacık bir cesaretle sonuca varabilir. Bir kişinin, moral bozup, etrafa korku vermesiyle de her şey kaybedilebilir. Bu nedenle böyle hassas durumlarda insanların gayretlerini engelleyici tavırlardan kaçınmalı, onları yüreklendirip işin ardında durmalıyız. Böyle bir zamanda insanlara ümit, destek ve cesaret vermek, zafer kazanmak kadar önemlidir. İnsanların arasına ikilik ve korku salmak savaş kaybetmek kadar kötüdür.
5. Doludan ıslanan, yağmurdan korkmaz: Herkesin, yaşadığı zorluk kadar direnci, çektiği çile kadar gücü vardır. Önemli bir acı yaşayan kişi, daha basit acılardan etkilenmez. Karşımıza çıkan zorluklar bizi eğitir, güçlendirir, deneyimli ve dayanıklı kılar. Hiçbir zorluğu göğüslemeyen insanlar, en ufak bir derdin altında kalırlar.
6. Esirgenen göze çöp batar: Tedbir, insanlığımızın bir parçasıdır. Nerede ve ne kadar tedbir alınacağı önemlidir. Hayalî korkulara karşı yersiz tedbirler, tehlikenin kendisi kadar insana zarar verir. Özellikle paniklemek ve gereğinden fazla tedbir almak, insanı korktuğu şeye uğratır. Çünkü o telâş, normal davranmamıza ve aklımızı kullanmamıza engeldir ve yanlışa da yardımcıdır.
7. Kargadan korkan darı ekmez: Her şeyin kendine göre bir zorluğu vardır. Bu zorluklan göze almalıyız. Sorunsuz ve sorumluluğu olmayan bir iş bulmak mümkün değildir. Sorunu ve sorumluluğu göze almamak, hiçbir şey yapmamaktır. Önemli olan her türlü olumsuzluğu aşabilecek bir planlama yapmak ve gereken direnci göstermektir. Zorluklar, onları gayretle aşmamız içindir; yolumuzdan dönmemiz için değil.
8. Korkak bezirgan, ne kâr eder ne zarar: Kazanma irademiz, kaybetme korkusu ile denetlenmelidir. Ancak bu, insanı girişimden ve işten koparmamalıdır. Korkularımız, bizi sadece denetime, özene ve gayrete yöneltmelidir. İş yapmaktan korkmamalıyız. Korku ve endişelerimiz bizi daha duyarlı kılmalıdır. Yersiz korkular insanın girişim yapmasına ve kazanmasına engeldir.
9. Korku dağları bekletir: Yaşamımızda bizi durduran en önemli şey, korkularımızda". O iş ve yol ile ilgili korkular da giderilmelidir. Bilinçli insanlar, her işi bilerek yaparlar. Mantıksız işleri tercih etmezler. Bilerek karar verdikleri işi de cesaretle sürdürürler. Korku giderilmediği için doğan aksaklıktan birbirimizi sorumlu tutmamalıyız. Korkulan yenmede birbirimizle yardımlaşmalıyız. Korku, sadece kötülük yapmamıza karşı bir kalkan olmalı iş ve iyilik yapmamıza engel olmamalıdır.
10. Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak gerek: Her zaman bilinçli hareket etmeliyiz. Tehlikeli gördüğümüz işten kaçınmalıyız. Bilmeden yaptığımız şeylerin sonucundan korkmaktansa, o işi hiç yapmamalıyız. Yapmaya karar verdiysek, gerekli önlemli alarak kendimizi sonuca hazırlamalıyız.
11. Korkunun ecele faydası yoktur: Korkular, bizi kurtarmaz, sonucu değiştirmez. Korku tek başına bir önlem değildir. İstenen sonuca ulaşmak için korkulan doğuran nedenleri ortadan kaldırmak ve yola devam etmek gerekir. Bu konuda bir çabamız olmazsa korktuklarımızı yaşamak zorunda kalınz. Bazan da korkuları yaşayarak aşma yolunu izleyebilmeliyiz. Yoksa korku korkutmaya devam eder ve kötü sonu da engellemez. Kuru kuruya korku acı sonu engellemez.
12. Sakınan göze çöp batar: (bk. Korku: Söz 6).
13. Sarhoştan, deli bile korkar: Sarhoş, aklını kullanamadığı için deliden daha cesaretlidir. Deli, can acısı ile bazı şeylerden çekinir ve geri durur. Ancak sarhoş hiçbir şeyden çekinmez. Bu nedenle deli bile sarhoştan çekinir. Aklımızı kullanmayı engelleyen davranışlardan kaçınmalıyız. İnsan, güçlü ve becerikli bir yaratıktır, ancak aklını kullanmazsa her canlıdan daha aşağı ve tehlikeli olabilir.
14. Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu yüz kişiyi korkutur:
Tabanca, öldürmekten çok korkutmak için taşınır. Bazı insanlar tarafından dolu bir silâh, çok nadir olarak can düşmanını öldürme amacıyla kullanılır. Ancak silâh öldürmek amacından çok korkutmak niyetiyle kullanılır. Boş bir silâh ateş almadan herkesi korkutabilir.
15. Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar: Hareketlerimizin bir sınırı ve ölçüsü olmalıdır. Uymamız gereken binlerce kural... Sinirlenince, aç kalınca, tehdit edilince, aklımızı kullanma şansımız olmadığı için bazan kuralları çiğneriz. İnsanın içinde bulunduğu ortam normalin dışına çıktıkça kurallara uyma oranı da o denli düşer. Her zaman kurallara uyulmasını istiyorsak, zorlukları kaldırmalıyız, sorunları çözmeliyiz. Zorluk ve dert içinde istenilen davranışları göstermek çok zordur. Önemli olan ceza vermek değil, kuralların uygulanabileceği bir ortamı sağlamaktır
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.