Kalbin sağ kulakçığına gelen kirli kan aradaki triküspit kapağından sağ karıncığa geçer. Sağ karıncığın kasılmasıyla akciğerlere giden kan buradan temizlenmiş (oksijenlenmiş) olarak kalbin sol kulakçığına döner. Bu olayın bütünü de küçük dolaşımı meydana getirir. Bu dolaşımın şemasını ilk olarak çizen, Türkistanlı Ali bin Ebi'l-Hazm'dır (v.1288).
Kan damarlarının yanısıra doku sıvısının bir kısmı da akkan damarları (lenf dolaşımı) ile sistemik dolaşıma iletilir. Lenf damarları kör uçlu, ince duvarlı borular şeklindedir. Bunlar birleşerek büyük akkan damarlarını, bunlar da birleşerek "göğüs akkan kanalı"nı meydana getirirler. Bu kanal boyunda toplardamar sisteme dökülür.
Dolaşım sisteminde kanın dolanımının sağlanması için kalp kasılma ve gevşemesine göre damarlarda belli bir basınç meydana gelmektedir. Buna kan basıncı veya "tansiyon" ismi verilir. Sistolik kan basıncı, 110-140 mm civa, diyastolik kan basıncı, 70-90 mm civa arasında olmalıdır. Ancak yaşla paralel olarak normal sınırlar biraz aşağı veya yukarı kaydırılabilir. Yaş arttıkça normal üst sınırlar yükselir. Ayrıca cinse göre ve tansiyon ölçülme pozisyonuna göre (ayakta, oturarak veya yatarak) de değişikilik olabilirse de genel olarak bu rakamların üstü yüksek tansiyon altı ise düşük tansiyonu gösterir. Tansiyonun normal olmaması başta kalp, beyin, böbrek ve göz olmak üzere birçok dokuda rahatsızlık ve bozukluklara sebep olur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.