Kurşun - Bilgiler
25/03/2014 9:30
Alm. Blei (n), Fr. Plomb (m), İng. Lead. Çok eskiden beri bilinen ve kullanılan, dokuz kimyâsal elementten biri olan, yumuşak ve ağır bir metal. Sembolü, Lâtince “plumbum”den dolayı “Pb”dir.

Târihi: Çok eskiden beri kullanılmaktadır. İlk zamanlar, gümüşle aynı cevherden elde edildiği için beraber tanınmıştır. M.Ö. 3000 yıllarından önce Mısır’da elde edilip, kullanılmıştır. Eski yerleşim merkezlerinden olan ve Çanakkale’ye yakın bulunan Abidos’ta bulunan bir kurşun heykel, M.Ö. 3000 civârına âittir. M.Ö. 1100’de Finikelilerin, İspanya’nın Atlantik kıyısındaki kolonilerinde, önemli miktarda kurşun ve altın mevcuttu. Ayrıca Finikeliler, Kıbrıs’taki ve Ege Denizi adalarındaki kurşun yataklarını işletmişlerdir.

Altıncı yüzyılda Atina yakınlarında keşfedilen kurşun yatağı, Atina’nın belli başlı gelir kaynağını teşkil etmiştir. Bu ocaklar M.S. ikinci yüzyıla kadar çalışmıştır. Daha sonra ilk elde etme işlemi sırasında değerlendirilmeyen cevher, tekrar muamele edilerek gümüş elde edilmiştir.

Romalılar zamanında kurşunun kıymetini ilk anlayan Sezar olmuştur. Kurşun levhalar yanında, 3 m’lik su boruları yapılmıştır. Borular, levhaların eklenmesiyle elde edilmiştir. Kurşun zehirlenmesinden haberleri olmadığı ve daha uygun madde bulunamadığı için Romalılar da Eski Yunanlılar gibi su dağıtım sistemlerini kurşun borulardan meydana getirmişlerdir. Kurşun borular, günümüzde kanalizasyon borusu olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Romalılardan başlayarak, kurşun, çatı kaplamalarında kullanılmıştır. Câmilerimizin kubbelerinin kaplaması kurşundur. Ayrıca kurşun, Osmanlı mimarları tarafından yapı taşlarının birbirine bağlanmasında, kolayca şekil verildiği için, kullanılmıştır.

Özellikleri: Kurşun yumuşak, mavimsi gri olup, yeni döküldüğünde veya kesildiğinde parlaktır. Ancak hava ile temas sonucu rengi matlaşır. Sanayi atmosferinde koyu gri veya siyaha dönüşür. Çivi ile çizilebilir ve kolayca kesilebilir. Kâğıtta iz bırakabilirse de, kurşunkalemlerde kurşun yerine granit kullanılır.

Periyodik tabloda IVA grubunda bulunur. Atom numarası 82, atom ağırlığı 201,19’dur. 194Pb-214 Pb arasında izotropları vardır. Tabiî kurşunda % 1,5 204Pb, % 23,6 206Pb, % 22,6 207Pb ve % 52,3 208Pb mevcuttur. Değerlilikleri (valensi 2+ ve 4+ dır.) Erime noktası 327,4°C ve kaynama noktası 1750°C’dir. Özgül ağırlığı suyunkinin 11,35 katıdır. Altın hariç, günlük kullanılan veya çok bilinen metallerin en ağırıdır. Kolayca şekil verilebilir. Bakırla mukayese edilirse, kurşun kötü bir ısı ve elektrik iletkenidir. Ses ve radyasyon geçirgenliği de oldukça azdır.

Üzerinde çok az ince bir koruyucu tabaka meydana geldiğinden, dış tesirlere dayanıklıdır. Eğer bu tabaka sülfat, karbonat veya fosfat gibi çözünmez kurşun tuzu ise, korrozyona (çürümeye, aşınmaya) mukavemeti iyidir. Eğer bu tür örtü kazınarak ortadan kaldırılırsa yenisi hasıl olur. Diğer taraftan, eğer nitrat ve asetat gibi çözülebilir kurşun tuzu örtü olarak meydana gelirse korrozyona karşı mukavemet düşük olur.

Cevherleri: Kurşun pekçok ülkede, özellikle ABD, Meksika, Avustralya, Kanada ve BDT’de bulunur. Tabiatta diğer metallerle, bilhassa gümüş ve kalayla bir arada bulunur. Pekçok mineral kurşun ihtivâ ederse de, ticârî önemi olan galen (kurşun sülfür, PbS)dir. Diğer kurşun minerallerinden seruzit (kurşun karbonat, PbCO3) ve anzelezit (kurşun sülfat, PbSO4) başta gelenlerdendir. Ancak bunlara galenden daha seyrek rastlanır.

Elde edilişi: Kurşun elde edilmesinde cevher önce zenginleştirilir daha sonra eritilir.

Zenginleştirme: Kurşunun ticârî önemi olan cevheri, % 2-20 arasında kurşuna sâhiptir. Ortalama % 4 civârındadır. Ocaktan çıkartılan cevherlerin içindeki lüzumsuz kaya parçaları mümkün olduğu kadar ocaklara yakın yerlerde ayrılır. Bu, sülfitli cevher için yüzdürme (flotasyon) ile yapılır. Çok ince öğütülen cevher dört kat su ile karıştırılarak hızla akıtılır. İstenilen cevher üstte kalırken, değersiz kısım altta kalır. Böylece elde edilen kısımda kurşun miktarı % 60’ın üzerindedir.

Eritme: Fırınlara gelen cevher önce kavrulur ve böylece sülfürü uzaklaştırılır. Daha sonra kireçtaşı ve uygun maddelerle fırına konur. Fırına hava verilerek, metal oksitlerin ortaya çıkması sağlanır. Daha sonra erimiş metal alınır. Bu şekilde elde edilen yarı bitmiş üründe az miktarda altın, gümüş, bakır, çinko, antimon, arsenik ve bizmut gibi yabancı elementler de vardır.

Sinter ve yüksek fırın eritmesi: Altın, gümüş, bakır ve çinko ihtiva eden mineraller mutad olarak bu metodla işlenir. Kükürdün bertaraf edilmesi için mineral, önce sinterlenir (kavrulur). Aynı zamanda küçük tanecikli olan mineral, yüksek fırına yüklenecek hâle getirilir.

Sinterlenmeye tâbi tutulmuş filiz, yüksek fırında eritmeye tâbi tutulur. Fırına % 80 sinterlenmiş filiz, % 10-13 kok, arsenik miktarını ayarlamak için % 1-3 kadar demir rendesi, % 7 kadar da curuf teşkil edici yüklenir. Sinterlenmiş filizde bulunan PbO, indirgen özellikte olan CO tarafından metalik kurşuna (Pb) indirgenir. Yine sinterlenmiş filizde bulunan Pb2SO4 ve PbS çeşitli etkilerle Pb hâline geçer. Bu olaylar, 1000-1400° sıcalıkta olur. Erimiş kurşun potada toplanır. Potada toplanan erimiş kütle en altında kurşun, sonra sıra ile şpays (esas kısmını arsenürler ihtivâ eder), mat ve cüruftan meydana gelmiştir. En alttaki erimiş, kurşun, sifonla alınır. Bu kurşunun saflığı % 92,5-99,6 arasındadır.

Saflaştırma: Bu işlemde kurşun eritilir ve sıcaklığı, bakırın donma noktasının altına düşürülür. Kristalize bakır alınır. Daha sonra yumuşatılarak, antimon ve arsenik hava ile oksitlenir ve bu oksitler alınır.

Yumuşatılan kurşunun gümüşünü almak için biraz çinko ilâve edilir. Mevcut altın ve gümüş kalayda çözülür. Çinko, kurşundan daha hafif olduğu için yukarı çıkar. Sıcaklığın düşürülmesiyle ve daha sonra oksitlenerek çinko alınır.

Diğer bir saflaştırma şekli de, özellikle fazla miktarda bizmut bulunması durumunda kullanılır. Bu tür saflaştırma şeklinde elektrolitik metod kullanılır. Bizmut da kıymetli bir yan ürünü olarak elde edilir.

Kurşun alaşımlarının kullanılışı: En önemli kullanma yerleri, akümülatörler, lehim, kurşun borular, kablo kaplaması, cephane, boya ve benzin katkı maddeleridir. Ucuz olması ve kolayca dökülebilmesi sebebiyle eskiden beri bazı şekillerin yapımında kullanılmıştır. Seramikte dikkatsiz kullanılması, kurşun zehirlenmesine sebep olur.

Akümülatörler: Hem metalik kurşun ve hem de kurşun oksitler önemli miktarda kullanılır. Akümülatör petekleri, % 4-12 antimon, % 0,25 kalay ve çok az miktarda arsenik, gümüş ve bakıra sahip olan kurşundan dökülür. Bu peteklerin üzeri aktif malzeme olan kurşun oksitle kaplanır.

Lehim: En önemli birleştirici madde olan lehim, bir kurşun alaşımıdır. En yaygın kullanılan lehimde % 50 kalay ve % 50 kurşun vardır. Lehim, otomobil sanâyiinde radyatörlerin kaynak yapılmasında, konserve ve elektronik sanâyiinde kullanılır. Esas lehim, % 64 Sn-36 Pb alaşımıdır ve bu 181°C’de erir. Kolay erimesi isteniliyorsa % 60 Sn-% 40 Pb alaşımı yapılır.

Yatak malzemesi: Bu tür malzemeler kalay, antimon ve bakırlı kurşun alaşımlarıdır. Kurşun miktarı, % 10-90 arasında değişir. Otomobil mil yatakları, dizel motorları yatakları ve demiryolu araba yatakları bu türdendir.

Matbaa malzemesi: Matbaa harfleri genel olarak bir kurşun alaşımıdır. Meselâ linotayp (linotype) makinalarda kullanılan malzeme, % 84,5 kurşun, % 4 kalay ve % 11,5 antimon ihtivâ eder.

Kablo kaplaması: Telefon, telgraf ve elektrik kablolarının kaplanmasında kurşun kullanılır. Kurşun alaşımı, % 0,1-0,2 arsenik, % 0,07-0,2 bizmut ve % 0,05-0,25 kalaya sâhiptir. Oldukça mukavim olup, atmosfer şartlarına dayanıklıdır.

Cephâne: Yüksek kulelerden gelen kurşun, bir elekten geçirilerek suya düşer ve sertleşir. % 1 arsenik ilâve edilerek akışkanlık arttırılır. Bu suretle daha düzgün küre şekli elde edilir. Sertlik için % 2,6 antimon ilâve edilir. Silah kurşunu ise kablolar şeklinde kurşunun hazırlanarak, kesilerek ve sonra istenilen şekil verilerek elde edilir. Kurşunun cephane olarak kullanılması, yoğunluğundan dolayıdır.

Kurşun levha: İçindeki antimon miktarına göre yumuşak veya sert olan levhalar özellikle sülfürik asitli, kimyasal işlemler yapan sanâyide kullanılır. Kurşun, kalayla yiyecek kabı olarak kullanıldıysa da, kurşun zehirlenmesi sebebiyle vazgeçilmiştir. Ayrıca, demir döküm borularının ek yerlerinde bileşim elemanı olarak ve radyasyona karşı koruyucu olarak da kullanılır.

Bileşikleri ve kullanış sahaları: Kurşun-2-asetat Pb (CH3COO)2 mordan olarak, kurşun kaplamacılığında, tıpta deri hastalıklarında (eskiden) ve boyalarda kurutucu olarak kullanılır. Teknikte çok kullanılan üstübeç veya kurşun beyazı, kurşun hidroksi karbonattır (PbCO3 Pb(OH)2). Kauçuk endüstrisinde aktivator olarak, özel camların yapılmasında, sır (mine) yapımında kullanılır. Buna litarz da denir. Kurşun akümülatörlerde de PbO kullanılır.

Kırmızı Kurşun oksit (Pb3O4), iyi bir pigment olup, piyasada sulgen olarak bilinir ve özel camların imâlinde kullanılır. Tetraetil kurşun (Pb(C2H5)4) patlamalı motorlarda vuruntuları önlemede katalizör olarak kullanılır.

Kurşun-210’la târihleme: Radyoaktif kurşun-210 izotopunun kararlı kurşun-206’ya oranından faydalanılarak arkeolojik yaş belirlenmesi yapılabilmektedir. Uranyum-238’in radyoaktif bozunma serisinde yer alan radon-222’nin bozunmasıyla kurşun-210 meydana gelir. Radon-222 gaz halinde kayaç ve minerallerden ayrıldığı durumlarda yaş belirlenmesi Pb-210 ile yapılır.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler: