Alm. Brunnen (m); (Erdöl)-bohrloch (n), Fr. Puits (m), İng. 1. Well, pit 2. Borehole 3. Mine shaft. Su, petrol, gaz elde etmek veya zemin sondajı gayesiyle yeraltına doğru düşey olarak açılan boşluğun adı.
Su temini için boru çakarak, kazarak, galeri açarak ve sondaj yoluyla kuyu inşa edilir. Yeraltı suyunun bol ve geniş bir alana yayılı olduğu yerlerde açılan büyük çaplı bir kuyunun tabanından bir metre kadar yukarıdan merkezî olarak etrafa yatay veya eğik drenaj boruları çakılır ve böylece yatay drenajlı kuyular teşkil edilir. Çok kere kuyu grupları kullanılır. Bunlar, birbirlerine fazla etki yapmayacak aralıklarla yerleştirilir.
Çakma kuyular yumuşak kaya ve sığ yeraltı suyu durumunda uygun olur. Ucunda sivri bir başlık bulunan delikli bir boru, üç ayaklı bir sehpaya asılı bir tokmakla zemine çakılır. Derinlikleri genellikle 15 m ve boru çapları 0.1 m’yi geçmez. Bunlar temel çukurlarını kurutmak için dizi hâlinde beraberce kullanılabilir.
Kazılarak açılan kuyular M.Ö. 2000 yılından daha önceleri Mısırlılar tarafından inşa edilmekteydi. Yâkup aleyhisselâmın oğlu Yusuf aleyhisselamın atıldığı kuyuyu Kur’ân-ı kerîm bildirmektedir. Bu kuyu önceleri 45 m derinlik ve 2.25 m çapa sahipti. Bugünkü derinliği ise 25 m kadar olup, terkedilmiş vaziyettedir. Kuyuların açılmasında kazma kürek kullanılır ve açılan çukur yeraltı su seviyesinin altına kadar kazılır. Kuyu iç çevresine ya kuru taş duvar örülür (âdi kuyu) veya etrafında delikler bulunan betonarme duvar silindirik parçalar hâlinde üstten dökülerek aşağıya indirilir (keson kuyu). Kuyu ağzına bir duvar örülerek etraftan gelecek yüzeydeki kirli suların içeri girmesi önlenir. Kazma kuyuların derinliği 30 m’den az olmakla beraber 150 m’ye kadar olanları da vardır. Kuyulardan kovalarla veya pompalarla su çekildiği gibi rampa veya uygun basamaklarla suyun yanına inilen büyük çaplı kuyular da vardır. Kuyulara su, yanlarından veya tabanından girer.
Galeri veya eğimli bir tünel açarak bunu kuyulara bağlamak yolu Doğuda ve Kuzey Afrika’da kanat ismi altında kullanılmıştır. Burada yeraltı su seviyesini bulmak için bir deneme kuyusu açılıp suyun geldiği yöne doğru galeri açılmaya başlanır ve 30 m kadar aralıklarla açılan kuyulara birleştirilir. Galeri 70 cm civarında bir çapa sahiptir. Bizde de Güney ve Doğu Anadolu’da kehriz adıyla ve İran’da kanat ismiyle kullanılmaktadır.
Sondaj ile açılan kuyular, zeminin burgu gibi dönerek veya çarpma şeklinde çalışan makinalarla delinmesi ile inşa edilirler. Bunlar da çok eskiden (M.Ö. 1500’lerde) Çinliler ve Mısırlılar tarafından uygulanmakta idi. Boru olarak bambu ve ahşap kullanılıyordu. Avrupa’da ancak on ikinci yüzyılda bu metod kullanılmaya başlanmış ve on dokuzuncu yüzyılda yaygınlaşmıştır. Sondajlarda kesilen ve parçalanan zemin özel bir kapla alınır veya verilen basınçlı hava ve su yardımı ile yukarı çıkarılır.
Çok özel zeminler hariç, kuyu etrafındaki zemini tutmak üzere bir muhafaza borusu yerleştirilir. Borunun su içine rastlayan kısmı delikli olur. Boru etrafına kum-çakıl bir filtre yerleştirilerek etraftaki ince kumların deliklerden içeri girmesi önlenir.
Bazı petrol kuyuları, kilometrelerce derinliğe iner. İçme suyu, 1.5 km’den daha derinde pek bulunmaz. İçme suyu kuyularının derinliği ekseriya 150 m’den daha az olur.
İçme suyu için kuyu derinliği müsait olan yerlerde 5 m kadar olmalı ve lağım suyu ve benzeri kirleticilerin yeraltı suyuna karışma ve akarak kuyuya ulaşma ihtimali önlenmelidir.
Anadolu’da yol kenarlarında ve tarla içlerinde eskiden açılmış pek çok kuyu vardır. Yolcuların ihtiyacı ve sulama için açılan bu kuyuların bir kısmı eski canlılığını hâlâ muhafaza etmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.