Lokavt - Bilgiler
24/11/2013 7:00
Alm. Aussperrung (f), Fr. Lock-out (m), İng. Lockout. İş yerinde faaliyetin tamâmen durmasına sebeb olacak tarzda, işveren ve işveren vekili tarafından, kendi teşebbüsü ile veya bir işveren kuruluşunun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılması. Kelime olarak, İngilizcede lock-out “birinin yüzüne kapıyı kapama”dır.

Toplu iş sözleşmesinin işçi sendikası ile işveren veya işveren sendikası arasında yapılması sırasında, ihtilâf veya uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikasının da kânuna uygun “grev” kararı alması hâlinde, kânun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta “kânûnî lokavt;” kânûnî lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan lokavta ise “kânun dışı lokavt” denir. Hâlen yürürlükte olan kânunlara göre, siyâsî maksatlı lokavt, genel lokavt, dayanışma lokavtı kânun dışı sayılmıştır.

Devletin ülkesi ve miletiyle bölünmez bütünlüğüne, millî egemenliğe, cumhûriyete, millî güvenliğe ters maksatlı lokavt yapılması, kânunlarla kesin olarak yasaklanmıştır. 1936’da çıkartılan 3008 sayılı iş kânununda, grevde olduğu gibi lokavt yapılmasının yasak olduğundan bahsedilmiştir. 1961 Anayasası ile grev hakkından bahsedilerek lokavta başvurulmasının ayrıca kânunla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasaya bağlı olarak 1963 senesinde çıkartılan 275 sayılı, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kânunu’nda grev ve lokavtın yapılma şartı ve esasları düzenlenmiştir. Bu düzenlenmeden sonra ülkemizde, 1980 senesine kadar sayısız ideolojik maksatlı yıkıcı grevler yapılmasına karşılık lokavta da başvurulmuştur; değeri milyarları bulan iş gücü ve millî servet kaybına sebeb olunmuştur. 1982 Anayasası’nda grev hakkı ile lokavta başvurma usûl ve şartları yeniden düzenlenmiştir. Yine 1982 Anayasası’nın 54’üncü maddesinde, “Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrib edecek şekilde kullanılamaz.” hükmüne yer verilerek, grevde olduğu gibi, lokavta başvurulmasında da ülke zararına olan durumlarda bir sınırlama getirilmiştir.

1982 Anayasası’na bağlı olarak 7.5.1983 târihinde 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kânunu yürürlüğe konmuştur. Bu kânuna göre, (can ve mal kurtarma), (cenâze ve tekfin), (su, elektrik, havagazı, kömür, tabiî gaz ve petrol sondajı, üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı) işleri ile (banka ve noterlik hizmetleri), (demiryolu, itfaiye, temizlik ve şehir içi deniz hatlarında) grev yapılamayacağı gibi lokavta da başvurulması yasaklanmıştır. Eğitim ve öğretim kurumları, çocuk bakım yerleri, huzurevleri, Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sâhil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen iş yerleri ile hastane, klinik ve sağlık müesseseleri gibi yerlerde de lokavta başvurulması yasaklanmıştır. Ayrıca genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu özellikte lokavtlar Bakanlar Kurulu tarafından 60 gün süreyle ertelenebilir. Bu karara karşı Danıştay’da iptal dâvâsı ve yürütmeyi durdurma dâvâsı istenebilir.

Yukarıda sayılan yasak işlerle, işyerlerinde yürütülen toplu iş sözleşmelerinde, uyuşmazlık çıkması hâlinde nihaî çözüm mercii olarak Yüksek Hakem Kurulu, teşekkül ettirilerek bu kurulun yaptığı sözleşme, iş yeri toplu iş sözleşmesi olarak kabul edilmiştir. Ayrıca taraflar arasında ihtilaf çıkması hâlinde, grev ve lokavta başvurmadan sözleşmenin yapılması için Yüksek Hakem Kurulu’na başvurabilecekleri hükmü de getirilmiştir. Bu yola başvurulması hâlinde grev ve lokavt yapılması yasaklanmıştır.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu