Alm. Lokomotive (f), Fr. Locomotive, İng. Locomotive. Demir raylar üzerinde vagonları hareket ettiren büyük makina. Yapı ve çalışma şekillerine göre çeşitli lokomotifler vardır.
Buharlı lokomotifler: İlk defa 1804 yılında İngiliz Trevithich, South Wales’te ray üzerinde hareket eden lokomotifi yaptı. Ağırlığı 10 ton olup, saatte 8 km hız yapabiliyordu. 1829 yılında İngiliz Stephenson, oğlu ile birlikte “Rocket” isimli lokomotifi yaptılar. Dört ton ağırlığındaki lokomotif, saatte 21,5 km hızla zamanın en iyi lokomotifi seçildi. Gücü 20 hp (beygir gücü) idi. Yine İngiliz yapısı “Stourbridge Lion” 1829 yılında Amerika’ya götürüldü. 1830 yılında, önce “Tom Thumb” isimli küçük lokomotif, daha sonra “Best Friend of Charleston” isimli lokomotifler yapıldı. İngiliz yapısı “Jon Bull” isimli lokomotif Amerika’da meşhur oldu. 1850’li yıllarda, 4-4-0 tipi lokomotifler Amerika’da üretildi.
1893 yılında İsveçli Anotole Mallet, bir model geliştirdi. Mallet modeli 1904 yılında Amerika’da uygulanmaya başlandı. Günümüzün birçok büyük buharlı lokomotifleri, bu model geliştirilerek yapılmıştır. Bugün kullanılan birkaç lokomotif tipinin isimleri şunlardır: Atlantic, Pasific, Mikado, Mogul, Mountain Northern, Hudson. Her tip lokomotif, Whyte sistemi ile rakamlarla ifade edilir. Bu sisteme göre tipi anlatan üç rakamdan ortadaki, çekme motoruna bağlı tekerleklerin sayısını; sol kenardaki rakam, yön tekerlekleri sayısını; sağ kenardaki rakam arkadaki izleyici tekerlek sayısını gösterir. Hudson tipi lokomotifleri 4-6-4 tipindedirler.
Buharlı lokomotifler, yük ve yolcu taşımacılığında kullanılırlar. Ağırlıkları yaklaşık 200-350 ton arasındadır. Çalışma prensibi basitçe şöyledir: Buharlı lokomotif üç parçadan ibarettir. Kazan, makina ve şasi. Kazan silindir şeklinde çelikten olup, içinde ateş kutusu, yanma ocağı denilen kısımlar vardır. Bu kısımda yakılan kömür veya başka yakıtın dumanı, ateş tüpleri denilen dar borulardan geçerek lokomotifin ön tarafındaki dumanlık denilen yerden dışarı çıkar. Bu arada kazan içindeki su ısınarak buhar hâline gelir. Buhar, borularla buhar deposuna, buradan da, ateş tüpleri içine yerleştirilmiş olan ince boruları dolaşarak, yüksek basınçlı buhar hâline gelir. Bu buhar silindirlere gider. Silindirler, buhar makinası kısmındadır. Basınç, pistonu ileri geri hareket ettirir. Bu hareket kollarla manivelalarla çekme tekerleklerine götürülür ve dönme meydana gelir. Kazan ve makina kısmı süspansiyon sistemi ile şasiye bağlıdır. Ana kol tekerleklere dönme hareketi verir.
Elektrikli lokomotifler: 1851’de ilk defa Amerika’da yapıldı. 1895’de işletmeye açıldı. Bir merkez jeneratöründen sağlanan elektrikle çalışırlar. Elektrik aktarma işi ray boyunca yerleştirilen bir havaî hattan veya üçüncü bir raydan alınır. Havaî hattan alınırken lokomotifin üzerindeki pentagraf adı verilen âletle, raydan ise iletken bir fırça ile alınır. Alınan elektrik, tek fazlı AC olup, redresörlerle (doğrultucularla) DC akımına çevrilerek lokomotifin çekme motorlarını çalıştırır. Düzeltici olarak İgnitron düzelticiler kullanılır. Fakat bu düzelticiler süratle yerini silikon düzelticilere bırakmaktadır. Bu doğrultucularla şebeke değişimlerinden etkilenme azalmaktadır. Dumansız olması sebebi ile şehirlerde yeraltı geçitlerinde, soğuktan etkilenmedikleri için soğuk bölgelerde, güçlü oldukları için yokuşlarda çalıştırılırlar. İgnitron elektrikli lokomotifi, herbiri 3000 hp gücünde iki tânesinin birleştirilmesi ile çalıştırılır. Her bir tânesinde altı adet 500’er hp’lik çekme motoru bulunur.
Dizel tahrikli elektrikli lokomotifler: İlk defa 1896 yılında İngiltere’de, 1897 yılında Almanya’da yapıldı. 1913 yılında İsveç’te kullanıldı. Amerika’da 1934 yılında yolcu taşımacılığında, 1946 yılında da yük taşımacılığında kullanılmaya başlandı.
Lokomotifte bir dizel motoru bulunur. Sıvı yakıt (motorin) ile çalışır. Bu motor elektrik jeneratörünü döndürür. Bu jeneratör çekme (cer) motorlarının çalışması için gerekli elektriği sağlar. Aydınlatma ve diğer elektrikî cihazların elektriği de jeneratörden elde edilir. Lokomotifte ayrıca buhar jeneratörü bulunup, ısı verir. Dizel yakıtı ile çalışır. Fren tertibâtında da kompresörden çekilen hava kullanılır.
Dizel lokomotiflerin gücü 400 hp’den 2500 hp’ye kadar değişir. Uygulamada iki birimi bir araya getirilerek çalıştırılırlar. Yaygın olarak bu durumda, güçleri 5000-5500 hp civârında olur. Birleştirilen birim sayısı arttırılarak 10000-15000 hp gücünde dizel lokomotifler yapılmaktadır.
Çekme işini yapan lokomotif birimine A tipi, A tipinin gücünü arttıran birimlere de B tipi denir. Gücü arttıran birimler A tipi birimlere eklenmişlerdir.
Bâzı dizel motorlu lokomotiflerde dizel motorundan çekme motoruna güç transferi elektrikî sistem yerine hidrolik sistemle veya dişliler sistemi ile yapılmaktadır. Dizel hidro-mekanik lokomotiflerin güç seviyeleri yüksektir.
Dizel motorlu lokomotifler âni kalkış ve duruş özelliğine sâhip, hızlı, manevra gücü yüksek lokomotiflerdir. İşletme kolaylığına sâhiptirler.
Gaz türbinli lokomotifler: İlk defâ 1948 yılında yük taşımacılığında kullanıldı. Daha sonra 1958 yılında iki birimi birlikte yolcu taşımacılığına açıldı. Gücü 8300 hp’ye ulaştı. Binlerce tonluk yükü saatte 100 km’den fazla hızla çekebilecek güce sâhiptir.
Gaz türbinli elektrikli lokomotif, üç ana kısımdan meydana gelir: Birinci kısımda yardımcı dizel motoru ve yakıtı, birkaç jeneratör, kontrol hücresi, fren sistemi bulunur. İkinci kısımda gaz türbini ve dört ana jeneratör, üçüncü kısımda ise gaz türbininde yanmayı meydana getiren yanıcı yakıt bulunur.
Çalışma prensibi: Türbin şaftına sarılı kompresör, atmosferden, yaklaşık basıncı 6 kat fazla olacak şekilde hava çeker. Hava yanma odasında, buraya gönderilen yakıt ile karışarak yanar. Yüksek basınçlı hava, türbini dolayısıyla şaftı döndürerek eksoz borusu ile dışarı çıkar. Şaft dönerken hem kompresör çalışmış olur, hem de esas jeneratörleri çalıştırır. Bu jeneratörler, çekme motorunu çalıştırır. Gaz türbini, ilk kısmındaki yardımcı dizel motoru ile çalışmaya başlatılır.
Basınçlı hava lokomotifleri: Buhar lokomotifleri gibi olup, buhar yerine sıkıştırılmış hava kullanılır. Duman yerine egzozundan temiz hava çıkar. Kapalı yerlerde, maden ocaklarında kullanılır.
Bugün manyetik alan hareketi ile çalışan lokomotiflerin yapımı için çalışmalar vardır. Lokomotiflerde atom enerjisinden faydalanılması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların başarılı olması hâlinde lokomotiflerin hem güçleri artacak hem de boyutları küçülecektir.
Teknik bakımından ileri ülkelerde gerek dizel, gerekse elektrikli lokomotiflerin geliştirilmesi için büyük çaba harcanmaktadır. Saatte 400 km hız yapan elektrikli trenler yapılmıştır. Trenlerde hızı, lokomotifi ve demir yollarının düzgünlüğü berâber arttırır. İngilizlerin APT hızlı trenleri, saatte 250 km hız yaparlar. Japonların Tokyo’dan kuzeye doğru sefer yapan güçlü elektrik motorlarına sâhip trenleri saatte 260 km hız yapmaktadır. Bu trenlere kurşun trenler (bullet trains) denmektedir. Fransızların jet motorları kullanarak yaptıkları Aerotrain hava yastıklı ray sistemine sâhib olup, tecrübe esnâsında saatte 400 km hız yapmıştır. ABD’de Montrail sistemi çalışmaları devam etmektedir. Tekerleksiz, hava yastıklı ve süper iletken (sıfır dirençi iletken) kullanılarak yapılan özel motorlarda Montrail trenlerinin saatte 800 km hız yapabileceği hesaplanmıştır.
Ülkemizde hâlen Eskişehir Demiryolu Fabrikalarında % 85’i yerli olmak üzere dizel-elektrik lokomotifleri îmâl edilmektedir. Ayrıca Adapazarı DemiryoluFabrikalarında ise tamâmiyle yerli olmak üzere elektrikli banliyö trenleri îmâl edilmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.