Afganistan’da yaşayan Halaç Türklerinin bir kolu ve bunların Hindistan’da kurdukları hânedân.
Lûdîlerden bir kısmı, Delhi Türk Sultânı Fîrûz Şâh, Üçüncü Tuğluk devrinde Hindistan’a göç ettiler. Tuğluk Hânedânının ortadan kalkması ile devletin iç siyâsetinde söz sâhibi olmaya başladılar. Delhi’ye hâkim olan Seyyidlerin, hanedânın Türk ve Afgan askerî sınıflarına seçilmesi Lûdîlerin işlerini daha da kolaylaştırdı. Seyyidlerden Âlemşâh’ın tahttan çekilmesi üzerine, Serhend ve Lahor eski vâlisi ve Lûdî reisi Behlül Lûdî, Delhi tahtını ele geçirdi (1451).
Behlül Lûdî içerdeki durumunu sağlamlaştırmak için çeşitli tedbirler aldı. Dağlık bölgelerde yaşayan Afganlıları kitleler hâlinde Kuzey Hindistan düzlüklerine yerleştirdi. Delhi’yi aldığı zaman, hazînesindeki bütün parayı Lûdî Afganlarına dağıtarak kendisi de herkes kadar pay aldı. Delhi’yi kuşatan Cavnpûr Sultânını yendikten sonra, Cavnpur’u işgâl etti (1478).
Behlül, çok mütevâzî olmaya, büyük oymak başkanlarına kendisi ile aynı derecedeymiş gibi davranmaya, her işi onlarla istişâre ederek yapmaya, kendisiyle görüşmek isteyen herkesi kabul etmeye, hiçbir zaman beylerini taht üzerinde otururken kabul etmemeye ve onları ayakta bırakmamaya önem verdi. Behlül Lûdî, 1489 senesinde ölünce, epey çekişmeli geçen toplantılardan sonra beyler, oğullarından Nizâm Hanı, İskender lakabıyla tahta geçirdiler. İskender Lûdî, 1495 senesinde Bihar’ı fethetti. Bengal Devleti ile antlaşma yaptı. Merkezî otoriteyi temin edip, ıktâların hesaplarını ciddî şekilde denetleyip devletinin hakkını aldı. O da, beylerine babası gibi arkadaşça davranırdı. Çok dindâr olup, hayır sâhibi bir kimseydi.
1517 senesinde vefât eden İskender Lûdî’’nin yerine oğlu Sultan İbrâhim geçti. Sultan İbrâhim’in beylerine karşı davranışı dede ve babasından çok farklı idi. Çevresini kırdı. Sultan İbrâhim’in beylerine karşı şüphelerinin artması ve birçoğunu gizlice yakalatıp, öldürmesi üzerine, bir grup bey, Kâbil Sultânı Bâbür Şâha başvurup, Hindistan’a dâvet ettiler. Bâbür Şâh, çeşitli hazırlık ve deneme seferlerinden sonra, 1526’da Hindistan’a yaptığı son seferde, Delhi’nin kuzeyinde Pânî Püt’te Sultan İbrâhim’in ordusunu bozguna uğrattı. Sultan İbrâhim savaş esnâsında öldü. Böylece Delhi Afgan Sultanlığı (Lûdîler) de sona erdi. Toprakları, Bâbür’ün eline geçti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.