Orta Çağda ilk kez I. John (Yurtsuz John) zamanında İngiltere'de, kralın yetkileri halk tarafından kısıtlanarak demokrasi ve hukuk alanında önemli bir adım atılmıştır. Kral tarafından imzalanan bu belgeye Magna Carta Libertatum (Büyük Hürriyet Fermanı) denir. Magna Carta'ya göre; kral, uyruğunun onayını almadan yeni vergi almayacak, vergi oranlarını artırmayacak, özgür kişileri haksız yere tutuklatmayacak, hapis ve sürgün edemeyecekti. Kralın keyfi yönetiminin ilk kez sınırlandığı Magna Carta, kralla uyrukları arasındaki karşılıklı hakları saptayan bir tür anayasa niteliğindedir. Bu nedenle tarihteki ilk anayasa olarak kabul edilir. 1215 yılında İngiltere'de başlayan bu gelişme devam etmiş; 1285 yılında parlâmento oluşturulmuş ve 1688 yılında da parlâmentonun üstünlüğü kral tarafından onaylanarak, İngiliz Yurttaş Hakları Bildirisi yayımlanmıştır.
Magna Carta Libertatum'un Sadeleştirilmiş ve Kısaltılmış Maddelerinden Bazıları:
1. madde: Her şeyden önce, Tanrı'nın önünde diz çöktük; bizim ve vârislerimiz için İngiliz kilisesinin sonsuza dek özgür olduğunu, haklarına eksiksiz bir şekilde, özgürlüklerine de kısıtlanmadan sahip olması gerektiğini bu sözleşme ile onayladık. Bu sözleşmeye biz uyacağız; vârislerimiz de sonsuza kadar samimiyetle bu sözleşmeye uyacaklardır. Aşağıda sıralanan tüm özgürlüklere, bizim ve vârislerimizin sahip olması gerektiğini, krallığımızın bütün özgür insanlarına kabul ettirdik. Bu, bizim ve vârislerimiz tarafından onlara ve onların vârislerine de kabul ettirilmiş sayılmalıdır.
12. madde: Krallığımızda, ülkemizin genel meclisinin izni olmadıkça zorla askerlik hizmeti karşılığı olarak vergi ya da yardım parası alınamaz.
13. madde: Londra kenti, eskiden sahip olduğu tüm özgürlüklerini ve geleneklerini hem karada hem de denizde koruyacaktır.
16. madde: Hiç kimse, asilzadelerin ücreti için ya da diğer herhangi bir kiralık arazi için gerekli olandan daha fazla hizmet vermeye zorlanamaz.
20. madde: Özgür bir adam, suçun derecesine göre küçük bir suç için yalnızca para cezasına çarptırılabilir. Büyük çaplı bir suç, suçun büyüklüğüne göre para cezasına çarptırılabilir ve bir tüccar da malları korunarak aynı şekilde cezalandırılabilir. Aynı şekilde bir cani, eğer bizim merhametimize mazhar olursa para cezasına çarptırılabilir.
38. madde: Bundan böyle hiçbir hâkim, herhangi bir kimseyi, ilgili olayda doğru ve güvenilir deliller ortaya koymadan dava edemez.
39. madde: Kendi zümresinden olanlar ya da ülkenin ilgili yasalarına uygun olarak verilen bir karar olmadıkça, hiçbir özgür kişi tutuklanamaz, hapse atılamaz, mal ve mülkü elinden alınamaz, sürgüne yollanamaz ya da herhangi bir biçimde kötü muameleye maruz bırakılamaz.
40. madde: Hakkı ya da adaleti geciktirmeyeceğiz, kimseye satmayacağız, kimseyi bunlardan men etmeyeceğiz.
45. madde: Krallığın yasalarını bilmeyen ve bu yasalara tümüyle uyacağına kanaat getirmediğimiz kişileri hâkim, vali, şerif ya da sınırlı yetkili hâkim olarak atamayacağız.
51. madde: Atlı ve silâhlı olarak ülkemize zarar vermek için gelmiş olan tüm yabancı kökenli şövalyeleri, okçuları, kiralık askerleri ve vasileri barış sağlanır sağlanmaz sınır dışı edeceğiz.
61. madde: Krallığımızda eskiden beri var olan koşulları daha iyi bir hâle getirmek, baronlarla aramızda mevcut olan ihtilâfı en hayırlı bir biçimde sonuçlandırmak ve Tanrı'nın rızasını kazanmak için yukarıda sayılan maddeleri onayladıktan sonra, şimdi de kapsamlı ve sürekli bir istikrardan yararlansınlar diye aşağıdaki güvenceyi veriyoruz:
Krallığımızın sınırları içerisinde bulunan baronlar kendi aralarından diledikleri 25 kişiyi seçecekler ve bu 25 kişi tüm güçleriyle, hâlihazırdaki bu fermanla kendilerine bağışladığımız ve teyit ettiğimiz barışı ve özgürlükleri uygulayacak, bunlara uyacak ve karşı tarafın da uymasını sağlayacaklardır.
63. madde: İngiliz kilisesinin özgür olacağını, ülkemizdeki tebaanın belirtilen bütün yerlerde ve bütün konularda yukarıda bahsedilen bütün özgürlüklere, haklara ve imtiyazlara hem kendileri için hem de vârisleri için tam olarak ve serbest bir biçimde sahip olmalarına karar verdik. Ayrıca hem kendi adımıza hem de baronların adına, yukarıda bahsedilen bütün hükümlere herhangi bir kötü niyet olmaksızın iyi niyetle uyulacağı üzerine yemin edildi. Saltanatımızın on yedinci yılında, haziranın on beşinci gününde Windsor ve Stanes arasındaki düzlük de tarafımıza verildi.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.