Alm. Maschinengewehr (n), Fr. Mitrailleuse (f), İng. Machine gun. Tetiğe basıldığı müddetçe büyük bir ateş sıhhatiyle hızlı ve sürekli olarak atış yapan otomatik silâh.
Bu silâh sistemi, geri tepme düzeni ve gaz basıncı ile çalışır. Hava veya su ile soğur. Cephâne, bez veya metal şerit ve mayonlarla silâha verilir veya şarjör kullanılır. Daha ziyade makinalı tüfek mermisi ile âdi tüfek mermisi aynı olduğundan, ikmali kolay olur. Makinalı tüfekler, değişik yerlerde değişik maksatlarla kullanılabilir.
Bir makinalı tüfekle diğer silâhları birbirinden ayıran kesin bir hududun mevcudiyetinden söz edilmez. Çünkü diğer bâzı silâhlar da otomatik olup, hemen hemen aynı özelliğe sâhiptirler. Ancak diğerleri devamlı olarak ateş edemezler. Meselâ otomatik tüfekler de, tamâmen otomatik olarak çalışır, hem de ağır silâh grubuna dâhil değildir, ama uzun zaman ateş edemezler. Yarı makinalı tüfekler veya makinalı tabancalar, menzillerinin kısa oluşu tetiğe bir basışta atım sayısının az oluşu gibi hususiyetleri ile makinalı tüfeklere benzemezler.
Tabancalara otomatik demek yanlıştır. Çünkü her seferinde tetik tekrar çekilmektedir. Tabancalara otomatik değil belki, kendi kendine dolan, denebilir.
Târihî tekâmülü: Karabarut harpte kullanılmaya başlanıldığı zaman (14. asrın başlarında) çok namlulu volley tüfekleri ortaya çıktı. Yaylım ateşi açabilen bu tüfekler çok sayıda namludan meydana geliyor, bu namlular ise birbirlerine paralel oluyordu. On altıncı yüzyılda yaygın olarak kullanılan bu tüfekler hantaldı ve zor dolduruluyordu. On dokuzuncu asra kadar çeşit çeşit “birden fazla ateş eden tüfekler” ortaya çıkmış ise de, metal kovan îmâlinin yapılması ve kitle üretime geçilmesi, üzerine 1862’de Richard Jordan Gatling, Gatling tüfeğini yaptı. Aynı silah 1890’larda tekamül ettirilerek dakikada 3.000 adet mermiyi 10 adet namludan atar hâle geldi. Tüfek, elektrik motoruyla çalışıyordu. Tabiî ki, ister kolu çevirerek, isterse elektrik motoruyla çalışsın böyle tüfeklere tam manâsıyla makinalı tüfek demek zordu. İlk hakikî makinalı tüfek, geri tepme sistemiyle çalışan, Maksim makinalı tüfeğiydi. Bu tüfek 1885’te Hıram Sterens Maksim tarafından îmâl edilmiştir. Bu yıldan 1911’e kadar makinalı tüfeklerin geliştirilmesi için çalışmalar devam etti. 1911’de Lewis makinalı tüfek yapıldı. İsaac Newton Lewis’in geliştirdiği bu model, ilk hafif otomatik makinalı tüfek oldu. Esasen tayyare personeli için yapılmış olmasına rağmen Birinci Dünya Harbinde piyadeler tarafından geniş çapta kullanıldı.
İkinci Dünya Harbi ve Kore Harbinde, müttefikler tarafından en çok kullanılan silâh, Browning makinalı tüfek ve otomatik tüfekleri idi. Almanlar Mg-34 ve Mg-42 hafif makinalı tüfeklerini yaptılar. Dakikadaki atım adedi 1500’e varan bu müessir silâhlar, aynı zamanda basit ve kitle üretimine müsait silâhlardı. Günümüzde silâhlı kuvvetlerin çeşitli sınıflarında kullanılan değişik tip ve çapta makinalı tüfekler vardır. Bunlar orta, hafif, ağır makinalı tüfekler olarak sınıflandırılır.
İlk hakikî makinalı tüfeğin îmâli ile, ilk düzenli fişek îmâli ihtiyâcı doğmuştur. Kovanın ve düzgün bir fişeğin yapılması, otomatik silahların tekamülüne büyük çapta hız katmıştır. Bugün, makinalı tüfek atışlarından sonra kalan boş kovanların ortadan kalkması çalışmaları yapılmaktadır. Bunun için belki sert bir patlayıcı maddeden kovan yapılacak bu patlayınca ortada birşey kalmıyacaktır. İkinci olarak düşünülen ise öyle bir kovan yapılacaktır ki ateşleme esnasında yanıp kül olacaktır. Böyle olunca silahın atım yatağı boş olacağından ikinci ikmal de kolaylaşacak, silahın tutukluk yapıp, atışın kesilmesinin önüne geçilmiş olunacaktır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.