Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat bölümünde yer alan bir ilimiz 37° 54’ ve 39° 03’ kuzey enlemleri ile 38° 45’ ve 39° 08’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Elazığ; kuzeyden Erzincan ve Sivas; batıdan Kahramanmaraş; güneyden Adıyaman; güneydoğudan Diyarbakır illeri ile çevrilidir. Türkiye’nin en güzel kayısılarının yetiştiği, kayısı bahçesi olarak tanınan şirin bir ildir. Trafik numarası 44’tür.
İsminin Menşei
Üç bin sene önce Hititler Malatya şehrini kurduklarında buraya “Meyve Bahçesi”, “Bal” mânâsına gelen “Maldiya” ismini vermişlerdir. Asurlular bu şehre “Milidia” Romalılar ise “Melita” ve “Melitene” demişlerdir. Müslüman Araplar “Malatiye” ismi ile anmışlardır. Türkler Malatya’yı fethedince bu şehre bugünkü ismi olan “Malatya” demişlerdir.
Târihi
Malatya’nın târihi Hititlere dayanır. Merkez ilçenin 4 km yakınında Aslantepe Höyüğü’nde M.Ö. 8. asra âit Hitit Sarayı çıkmıştır. Hititlerden sonra bu bölgeye Hitit asıllı Kargamış Krallığı, Mitanniler, Hurriler, Sami Babilleri, Asurlular, Medler ve M.Ö. 6. asırda Persler hâkim oldular.
Makedonya Kralı İskender’in M.Ö. 4. asırda Pers İmparatorluğuna son vermesi ve İran’ı istilâsı üzerine bu bölge de Makedonya Krallığının kontroluna geçti. İskender’in ölümü ile İmparatorluk parçalandı ve bölge, Asya (Selevkoslar) devletinin payına düştü. Daha sonra Kammagene Krallığı, Pontus krallığı, Patlar ve Sasanilerin işgaline uğradı. Daha sonra Romalılar hâkim oldu.
Roma İmparatoru Canstance surları yaptırdı. M.S. 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Malatya, Doğu Roma (Bizans)’nın payına düştü. Bizanslılar Malatya’yı eyalet merkezi yaptılar ve 532’de İmparator Justinianus surları tâmir ettirdi. Sâsânî Şehinşahı Birinci Hüsrev şehri yakıp yıkınca, şehir yeniden inşa edildi. Habib İbn-i Mesleme komutasındaki İslâm orduları Malatya’yı fethetti ve Malatya 655-712 ve 735-757 arasında 79 sene İslâm Devletinin sınır şehri oldu. İslâm Devletindeki iç savaşlar ve bölücü faaliyetleri fırsat bilen Bizanslılar, Malatya’yı işgal ettiler. 1071 Malazgirt Savaşından sonra 1085’te Selçuklular, Malatya’yı fethettiler. Selçuklulara bağlı Danişmendoğullarının 1135-1175 seneleri arasında 40 sene başkenti oldu. 1175’te Malatya Türkiye Selçukluları Devletine (Konya’ya) bağlandı.
Selçuklulardan sonra Malatya, İlhanlılara ve daha sonra Mısır-Suriye Türk- Memlûk İmparatorluğuna geçti. 1398’de Yıldırım Bâyezid Han, Malatya’yı Memlûklardan almışsa da, birkaç sene sonra geri verdi. Dulkadiroğulları bir ara Malatya’ya hâkim oldular. 1401’de Timur, Malatya’ya geldi. 1516 senesinde Yavuz Sultan Selim Han, Memlûk Devletine son verince, Malatya, kesin olarak Osmanlı Devletine katıldı.
Osmanlı devrinde Malatya, merkezi Maraş olan Dulkadir Beylerbeyliğinin (eyâletinin) beş sancağından (vilâyetinden) biri oldu.
On sekizinci asır ortalarında iç ayaklanmalar sebebiyle Kahramanmaraş’tan ayrılarak Diyarbakır eyâletine bağlandı. Tanzimata kadar sönük bir devre geçirdi. Tanzimattan sonra Mâmûretü’l-aziz eyâletinin (vilâyetinin) üç sancağından (vilâyetinden) birinin merkezi oldu. 5 kazâsı vardı. Birinci Dünyâ Harbi başında, İç Anadolu’nun merkez şehirlerinin büyüklerinden biri hâline geldi ve Cumhûriyet devrinde il oldu.
1931’de demiryolunun Malatya’ya varması ve 1937’de şehrin demiryolu ile Sivas’a bağlanması kalkınmasını temin etti.
Fizikî Yapı
Malatya il topraklarının % 45’i dağlardan % 42’si plato ve yaylalardan ve % 13’ü ovalardan ibârettir.
Dağları: Malatya’nın güneyinde yüksek dağlar birbirine yakın sıralar hâlinde uzanır ve bu dağlar Güneydoğu Torosların başlangıcıdır. Malatya Dağları da denir. Malatya Dağlarındaki başlıca tepeler şunlardır: Karakaya Tepe (2424 m), Şillon Tepe (2525 m), Gavrik Tepe (2306 m), Kelle Tepe (2150 m).
Güneydoğu Toroslarının kolları Adıyaman, Kâhta ve Malatya Ovasının arasını doldurur. En yüksek yeri Nurhak Dağlarıdır. Nurhak Dağının doruğu (3080 m) Maraş sınırları içinde kalır. Malatya’nın kuzeyini Yama Dağının en yüksek tepeleri Doyuran Tepe (2425 m), Hasbek Tepe (2310 m) ve Göl Dağı (2402 m) kaplar.
Malatya Toroslarının güney, kuzey ve batı yamaçlarında yan yana dizilmiş platolara “Güney Platolar” denir. Suyu ve çayırı boldur. Başlıcaları Küçük Kuruca ve Büyük Kuruca’dır.
Yama Dağı eteklerinde sıralanan platolara “Kuzay Platolar” denir. Yüksekliği 1500 m’dir. Hayvancılığa müsaittir.
Ovaları: Malatya Ovası: Kuzey ve güneydeki dağ sıraları arasında Doğu Anadolu’nun en geniş düzlüğüdür. Ortalama yüksekliği 900 m, yüzölçümü 830 km2dir. Tohma, Sultan Suyu ve Fırat arasında kalan geniş alanı kaplar. Üçgeni andırır.
Akarsuları: Malatya Ovasını sulayan bütün akarsular Fırat’ın kollarını meydana getirir. Çok geniş bir su toplama alanı olan Fırat, Elazığ ile sınırı çizer. Başlıca akarsuları Tohma Suyu, Arapkir Çayı, Derme Suyu, Hatun Suyu, Dilek Suyu, Kuru Çay, Horata Çayı, Orduzu Suyu, Sürgü Suyu, Sultan Suyu ve Dipsiz Çaydır. Tohma Suyu: Malatya’nın en büyük akarsuyudur. Yaz kış suyu boldur.
Göller: Malatya’da önemli tabiî göl yoktur. Tohma suyu ile Sürgü Suyu üzerinde kurulu iki küçük baraj gölü vardır. Sulamada kullanılır. Karakaya Barajının % 59’u Malatya sınırları içinde ve 65 köy baraj gölü altında kalmıştır.
İklim ve Bitki Örtüsü
İklim: Bu bölgede sert kara iklimi hüküm sürer. Kışlar soğuk ve uzun, yazlar sıcak ve kurak geçer. Sıcaklık -25, 1°C ile +41,8°C arasında seyreder. Üç ay 30°C’nin üstünde ve 2,5 ay 0°C’nin altındadır. Senelik yağış ortalaması 383 mm’dir. Senenin bir ayı karla örtülüdür.
Bitki örtüsü: Malatya il topraklarının % 54’ü çayır ve mer’alarla, % 31’i ekili ve dikili arâzi ile kaplıdır. Ormanı azdır. Ormanlık alanı % 10’dur. Geniş Malatya Ovası, bozkır görünümündedir. Akarsu çevreleri orman gibi uzayan kayısı (meyve) bahçeleri ile kaplıdır. Burada dünyânın en nefis kayısıları yetişir. Malatya Toroslarında en çok meşe, vâdi yamaçlarında ardıç ağaçlarına rastlanır. Platolar çayır bakımından zengindir.
Ekonomi
Malatya ilinin ekonomisi tarıma ve tarıma dayalı sanâyiye dayanır. Faal nüfûsun % 70’i tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık ve avcılıkla uğraşır. Senelik gayri sâfî hâsılanın (hâsılatın) (brüt gelirin) % 35’i tarımdan ve % 20’si sanâyiden, % 12’si devlet hizmetlerinden sağlanır.
Tarım: Malatya ilinde tahıl üretimi ön sırada yer alır. Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, nohut, fasulye, tütün, şekerpancarı ve patatestir. Malatya ilinde meyvecilik çok önemlidir. Başta kayısı olmak üzere elma, kiraz, armut, dut, ceviz ağaçları orman gibi yer kaplar. Turunçgiller dışında her meyve yetişir. Kayısısı dünyâca tanınır. Kayısı ağacı sayısı 4 milyon civârındadır. Türkiye’de yetişen kayısının % 40’ı Malatya’da yetişir. Üretilen kayısının % 95’i ihraç edilir. İri tâneli Napolyon kirazı da meşhurdur. Ayrıca kavun ve karpuz ile domates, patlıcan ve tâze fasulye yetişir. Sulanan arâzi artmaktadır.
Hayvancılık: Hayvancılık bitki tarımından sonra gelir. Plato ve yaylalarda zengin çayırlar ve bol su vardır. Hayvancılığa müsaittir. Koyun, kıl keçisi ve sığır beslenir. Beyaz Oğul Balı meşhurdur.
Ormancılık: Malatya ili orman bakımından fakirdir. İl topraklarının % 10’u ormanlık olup, 23 bin hektar orman ve 112 bin hektar fundalık alandan ibârettir. Ormanların % 30’u bozuk koru ve bozuk bataklıktır. Senede 80 bin ster (0,750 m3) yakacak odunu elde edilir. Ormanlar Merkez ilçe, Pötürge ve Doğanşehir’de sıktır.
Mâdencilik: Malatya ili mâden bakımından zengin sayılır. Demir, krom, bakır, amyant ve kurşun mâdenleri işletilir. Senede 500 bin ton olarak çıkarılan demir Karabük ve Ereğli demir çelik fabrikalarına gönderilir.
Sanâyi: Malatya ilinde sanâyi sektörü bilhassa 1970’ten sonra hızla gelişmektedir. Büyük bir organize sanâyi bölgesi kurulmuştur. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı 50’dir. Başlıca sanâyi kuruluşları şunlardır:
Sümerbank Malatya Pamuklu Sanâyii Müessesesi, Tekel Sigara Fabrikası, Şeker Fabrikası, Transfarmatör Malzemeleri Fabrikası, 7 un fabrikası, çok sayıda kayısı kurutma ve işletme tesisleri, et kombinası, süt fabrikası, yem fabrikası, meşrubat fabrikaları, İpaş İplik Fabrikası, Yifaş Yeşilyurt İmalât Sanâyi A.Ş., tuğla fabrikası, çimento fabrikası, takım transformatörleri üreten fabrika (Maksan), Kâğıtsan Kâğıt Fabrikası ve mobilya fabrikası (Mormaş), boya, tutkal, plâstik ve ilâç sanâyi fabrikaları, Vagon Fabrikası.
Ulaşım: Malatya kara ve demiryolunda bir kavşak noktasıdır. Karayolu ile doğuda Elazığ, Diyarbakır, Muş, Bitlis ve Van’a; güneybatıda Maraş ve Hatay’a; batıda Kayseri ve Ankara’ya bağlanır.
Yollar kaliteli değildir. Yolsuz köy yoktur. Demiryolu ağı ile Malatya- Sivas, Samsun ile Karadeniz’e; Kayseri vasıtasıyla Ankara’ya; Malatya- Maraş-İslâhiye ile Adana ve Suriye’ye ulaşır. Malatya’da bir havaalanı olup Malatya-Ankara ve Malatya-İstanbul arasında hergün karşılıklı seferler yapılır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Nüfus: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 702.055 olup, 379.188’i il merkezi ve ilçelerde, 322.867’si köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 12.313 km2 olup, nüfus yoğunluğu 55’tir.
Örf ve âdetleri: Eski bir yerleşim merkezi olan Malatya’da Hititlerden bu yana birçok millet ve kültürler gelip geçmiştir. Yedinci asır ortalarında İslâm kültürü yerleşmeye başlamış ve 12. asırda Türklerin bu bölgeyi fethetmeleri ile Türk-İslâm kültürü yerleşmiştir. Diğer kültürler unutulmuştur. Malatya geleneklerini koruyan ve devam ettiren illerimizden biridir.
Halk edebiyatı: Malatya halk edebiyatı bakımından zengindir. Pekçok halk şâiri yetişmiştir. Başlıcaları Derviş Mehmed, Âşıkî Ahmed, Kusurî, Remzi, Biçâre, Şah Sultan, Âşık Ali Gürbüz, Pervâne’dir.
Halk oyunları: Malatya halk oyunları ve türküler bakımından da oldukça zengindir. Oynanan oyunlar, Halay ve Semahlardır. Davul ve zurna ile oynanır. En yaygın oyunlar: Dillar, Çeçer, Lorka, Memyana, Meyruk, Papori, Sinsin, Tekayak, Kemaliye, Tamzarası, Aşırma, Hari, Çavşu, Hoplama, Himhina, Kazengi ve Tringo’dur.
El Sanatları; Ahşap oymacılığı, bakırcılık, çömlekçilik, halı ve kilim dokumacılığı (şayak dokumacılığı) dır. İğne ve tığ oyası da meşhurdur.
Mahalli Yemekleri: Malatya’nın köfte ve sarmaları çok çeşitli ve meşhurdur. Bulgur, tarhana çorbası, ayran ve süt çorbaları, kulak çorbası ve patlıcanlı kâğıt kebabı mahallî yemekleridir.
Mahallî kıyâfet; Malatya’da hâlen en yaygın kadın giyimi çarşaftır. El dokuması ve peştemallar, örtü gibi kullanılır. Çarşaf içine zıbın ve alta şalvar giyilir. Başa küllük geçirilir. Küllük çevresine altın veya gümüş dizilmiş al renkli bir fes giyilir. Fesin üzerine çiçekli yazma dolanır. Saçlar örgülüdür. Erkek kıyafetinde işlemeli papak yaygındır. Başa giyilir, “küm” ismi verilir. Çubuklu yakasız, kollar yırtmaçlı, düğmesiz keten gömlek ve şalvar da yaygındır. Cirit ve güreş sporu bilhassa köylerde fazla ilgi görür.
Eğitim: Okulsuz köy sayısı birkaç tânedir. Okur-yazar nisbeti % 70’i aşmıştır. İlde 40 anaokulu, 1007 ilkokul, 142 ortaokul, 77 lise vardır. 1975’te İnönü Üniversitesi kurulmuştur. Buna bağlı Fen ve Edebiyat Fakültesi, Tıp, Mühendislik, İlâhiyat Fakültesi, İktisâdî ve İdârî Bilimler Fakültesi ve Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Malatya, Adıyaman, Arapgir ve Elbistan Meslek Yüksek Okulları ile Sağlık Meslek Yüksek Okuludur. Üniversite bünyesinde Turgut Özal Tıp Merkezi kurulmaktadır. ABD Huston Hastânesi plânına göre yapılmaktadır.
İlçeleri
Malatya’nın biri Merkez olmak üzere on dört ilçesi vardır.
Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 333.001 olup, 281.776’sı ilçe merkezinde, 51.225’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 26, Çolaklı bucağına bağlı 21 köyü vardır. İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden meydana gelir. Toprakların büyük bölümü Malatya Ovasında kalır. Güneyinde Malatya Dağları yer alır. Başlıca akarsuyu Fırat Nehri ve kollarıdır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, tütün, pamuk, buğday, arpadır. Sulanan yerlerde sebze ve meyvecilik yapılır. Kayısısı meşhurdur. Yüksek kesimlerde yaylacılık metodlarıyla küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. Şeker Fabrikası, Sümerbank Pamuklu Sanâyii, un fabrikaları, metal eşyâ-makina îmâlâtı, orman ürünleri fabrikası, karton fabrikası başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.
İlçe merkezi, Beydağı’nın eteklerinde Malatya Ovasının güney ucunda kurulmuştur. Sivas-Diyarbakır demiryolu ile Kayseri-Diyarbakır karayolu ilçeden geçer. Malatya eski ve yeni Malatya olarak iki kısımdır. Bugünkü Malatya eski ve târihî Malatya’nın “Aspuzu Bağları” denilen yerinde kurulmuştur. Şehir yüksek dağların eteklerinde kurulduğundan bu dağlardan inen sularla beslenir. Şehrin etrâfı bağ ve bahçelerle çevrilidir. İlçe belediyesi Cumhûriyetten önce kurulmuştur.
Akçadağ: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 51.226 olup, 10.839’u ilçe merkezinde, 40.387’si köylerinde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 43, Kürecik bucağına bağlı 16, Levent bucağına bağlı 14 köyü vardır. Yüzölçümü 1913 km2 olup, nüfus yoğunluğu 27’dir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Batısında Nurhak Dağları, kuzeydoğu ve güneyinde düzlükler yer alır. Başlıca akarsuları Sultansuyu ve Ebeler Çayıdır. Nurhak Dağlarının alçak kesimlerinde platolar vardır.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Başlıca, tarım ürünleri buğday, fasülye, nohut, arpa, şekerpancarı ve pirinçtir. Meyvecilik gelişmiştir. Kayısı ve armutları çok lezzetlidir. Köylerde kilim ve ve halı dokumacılığı yaygındır. Dağlık kesimlerde yaygın olarak küçükbaş hayvan beslenir. Türkiye’nin en büyük havzası olan Sultansuyu Havzası ilçededir.
İlçe merkezi Nurhak Dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Kayseri Malatya yolu ilçeden geçer. İl merkezine 34 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 1100 metredir. Eski adı Arga idi. 1850’ye kadar ilçe merkezi Levent bucağı idi. İlçe belediyesi 1980’de kurulmuştur.
Arapgir: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 20.675 olup, 10.420’si ilçe merkezinde, 10.255’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 22, Taşdelen bucağına bağlı 17 köyü vardır. Yüzölçümü 956 km2 olup, nüfus yoğunluğu 22’dir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde Yama Dağı, güneydoğusunda Gül Dağı ve bu iki dağ arasında 1500 metre yüksekliği olan platolar yer alır. Bunların en önemlisi Sarıçiçek Yaylasıdır. Fırat Nehri ve Kozlukçayı başlıca akarsulardır. Keban Baraj Gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Akarsu Vâdisinde küçük düzlükler vardır.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve kayısıdır. Bağcılık yaygındır. Kara üzümü kışa dayanıklıdır. En çok beslenen hayvanlar sığır ve kıl keçisidir. İlçe merkezi Kozlukçayı Vâdisinde kurulmuştur. Elazığ’ı Keban üzerinden Sivas’a bağlayan karayolu ilçeden geçer. Denizden yüksekliği 1100 metredir. Toprağı genelde verimsiz olduğundan halk başka yerlere göç eder. Bu yüzden nüfusu devamlı azalır. Belediyesi 1888’de kurulmuştur.
Arguvan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 13.907 olup, 1827’si ilçe merkezinde, 12.080’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 36, Çobandere bucağına bağlı 7 köyü vardır. Yüzölçümü 1037 km2 olup, nüfus yoğunluğu 13’tür. İlçe toprakları Fırat Vâdisinde, dağlık bir alanda yer alır. Yama Dağının uzantıları toprakları engebelendirir. Dağlarda çayırlıklarla kaplı platolar vardır. Söğütlü Çayı başlıca akarsuyudur. Akarsu Vâdilerinde küçük düzlükler vardır.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Başlıca tarım ürünleri buğday, kayısı ve elmadır. Yaylacılık metodu ile hayvancılık yapılır. İlçe merkezi Yama Dağı eteklerinde kurulmuştur. Önceleri Arapgir’e bağlı bucak iken kazâ hâline getirilerek Diyarbakır’a bağlandı. 1873’te yeniden bucak olarak Keban’a bağlandı. Cumhûriyetten sonra Malatya’ya bağlanan Arguvan, 1954’te ilçe oldu. Eski ismi Tahir’dir. İl merkezine 60 km mesâfededir. Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir.
Battalgâzi: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 26.665 olup 14.994’ü ilçe merkezinde, 11.671’i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 18 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düz olup, Malatya Ovasında yer alır. Fırat Nehri ve kolları başlıca akarsularıdır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, şekerpancarı, buğday, pamuk ve arpadır. Sulanabilen yerlerde sebze ve meyvecilik yapılır. Kayısı, en çok yetiştirilen meyvedir. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan, ovalarda ise sığır besiciliği yapılır.
İlçe merkezi, Malatya Ovasında küçük bir akarsuyun kenarında kurulmuştur. Malatya-Elazığ demiryolu ve Hekimhan-Malatya karayolu ilçeden geçer. Eski ismi, eski Malatya idi. 1838 Hizip Savaşında Osmanlı ordusu komutanı Hâfız Paşa kışın burada konakladı. Bu sırada bâzı evlerin ahşap kısımları kış sebebiyle yıkılınca şehir sâkinleri burayı terk ederek bugünkü Malatya’ya yerleştiler. 3500 senelik eski Malatya târihî eserleri hâlen ayakta durmaktadır.
Dârende: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 48.612 olup, 11.488’i ilçe merkezinde, 37.124’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 18, Balaban bucağına bağlı 12 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte engebeli arâziden meydana gelir. Batısında Hezanlı Dağı, güneyinde Nurhak Dağları, doğusunda Akçababa Dağları, kuzeyinde Leylek Dağı yer alır. İlçe topraklarını Tohma Suyu ve Balıklıtohma Çayı sular. Akarsu vâdilerinde küçük düzlükler vardır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, buğday, şekerpancarı, nohut ve patatestir. Sulanabilen arâzide sebzecilik ve meyvecilik yapılır. En çok dut ve kayısı yetiştirilir. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli gelir kaynağıdır. En çok koyun ve kıl keçisi beslenir. İlçe topraklarında krom ve demir mâdeni çıkarılır.
İlçe merkezi, Malatya-Kayseri-Ankara karayolu üzerinde yer alır. İl merkezine 110 km mesafededir. Çok eski târihe sâhiptir. Eti ve Sümerlere âit eserler vardır. Eski yerleşim merkezi ilçe yakınındaki Zengibar Kalesinin içinde idi. 1070’lerden sonra kalenin eteğine yerleşen halk bugünkü Dârende’yi kurmuşlardır. Belediyesi 1868’de kurulmuştur.
Doğanşehir: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 48.196 olup, 11.046’sı ilçe merkezinde, 37.150’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 29, Sürgü bucağına bağlı 5 köyü vardır. Yüzölçümü 1290 km2 olup, nüfus yoğunluğu 37’dir. İlçe toprakları dağlıktır. Güney ve doğusunda Malatya Dağları yer alır. Başlıca akarsuları Sultan Suyu ve Sürgü Çayıdır. Sürgü Çayı üzerinde sulama gâyeli Sürgü Barajı kurulmuştur. Akarsu vâdilerinde küçük düzlükler vardır.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Başlıca tarım ürünleri fasulye, şekerpancarı, buğday, patates, tütün, kayısı ve elmadır. Bağcılık ve arıcılık gelişmiştir. Yüksek kesimlerde küçük baş hayvancılığı yapılır. En çok koyun ve keçi beslenir.
İlçe merkezi, Malatya-Kahramanmaraş demiryolu üzerinde yer alır. Malatya- Kahramanmaraş karayolu ilçe topraklarından geçer. İl merkezine 57 km mesâfededir. Gülşehir olan ismi 1933’te Doğanşehir olarak değiştirildi. 1946’da ilçe olan Doğanşehir’in belediyesi aynı sene kurulmuştur.
Doğanyol: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 11.478 olup, 3723’ü ilçe merkezinde, 7755’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 16 köyü vardır. İlçe toprakları, orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden meydana gelmiştir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, kayısı ve üzümdür. Hayvancılık gelişmiş olup, en çok kıl keçisi ve koyun beslenir. İlçe merkezi Malatya Dağları eteklerinde kurulmuştur. Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir. Pötürge’ye bağlı bir bucakken 9 Mayıs 1990’da 3363 sayılı kânunla ilçe oldu.
Hekimhan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 42.467 olup, 13.612’si ilçe merkezinde, 28.855’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 33, Hasan Çelebi bucağına bağlı 13, Kurşunlu bucağına bağlı 16 köyü vardır. Yüzölçümü 1896 km2 olup, nüfus yoğunluğu 22’dir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde Ayran Dağı, batısında Akçababa Dağı ve Leylek Dağı yer alır. Başlıca akarsuyu Kuruçay’dır. Akarsu vâdilerinde düzlükler vardır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, kayısı, arpa, patates, elma, soğan ve üzümdür. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. Köylerde halı ve kilim dokumacılığı yaygın olarak yapılır. İlçe topraklarında demir, dolomit ve kireçtaşı yatakları vardır.
Kale: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 8564 olup, 818’i ilçe merkezinde, 7746’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 20 köyü vardır. İlçe toprakları hafif dalgalı düzlüklerden meydana gelir. İlçe topraklarını Fırat Nehrinin kolları sular. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, tütün, buğday ve arpadır. Yüksek kesimlerde hayvancılık yapılır. İl merkezine bağlı bucakken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu.
Kuluncak: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 14.378 olup, 2240’ı ilçe merkezinde, 12.138’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 21 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikteki engebeli düzlüklerden meydana gelir. Başlıca akarsuyu Tohma Çayıdır. Doğusunda Leylek Dağı yer alır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, şekerpancarı, nohut ve patatestir. Sulanabilen arâzide sebze ve meyve yetiştirilir. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. İlçe merkezi Tohma Çayı Vâdisinde yer alır. Dârende’ye bağlı bir bucakken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, kayısı, üzüm ve arpadır. Dağlık kesimlerdeki yaylalarda hayvancılık ve arıcılık yapılır. Dokumacılık yaygındır. İplik, dokuma ve hazır giyim atölyeleri başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi Beyler Deresi Vâdisinde kurulmuştur. Eski ismi Cırmıktı idi. İl merkezine 9 km mesâfededir. 1957’de ilçe olan Yeşilyurt’un belediyesi Cumhûriyetten önce kurulmuştur.
Pötürge: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 35.319 olup, 4359’u ilçe merkezinde, 30.960’ı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 37, Tepehan bucağına bağlı 21 köyü vardır. İlçe topraklarını Güneydoğu Toroslar engebelendirir. Dağlar akarsu, vâdileriyle, parçalanmıştır. Başlıca, akarsuları olan Büyükçay, Şiro Çayı ve Çayboğaz Deresidir.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, kayısı, üzüm, olup ayrıca az miktarda patates, soğan, baklagiller ve elma yetiştirilir. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli gelir kaynağı olup, en çok kıl keçisi ve koyun beslenir. İlçe topraklarında demir ve pirofillit yatakları vardır.
İlçe merkezi dağlık bir arâzide kurulmuştur. Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir. Asıl adı “İmrun”dur. Sonraları Şiro denmiştir. İl merkezine 72 km mesâfededir. Belediyesi 1900’de kurulmuştur.
Yazıhan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 16.218 olup, 2862’si ilçe merkezinde, 13.356’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 26 köyü vardır. İlçe toprakları Malatya Ovasında yer alır. Başlıca akarsuyu Kuruçay’dır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri Şekerpancarı, pamuk, arpa ve buğdaydır. Sulanabilen arâzide sebze ve meyve yetiştirilir. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. İlçe merkezi Sivas-Malatya demir ve karayolu üzerinde yer alır. Merkez ilçeye bağlı bir bucakken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla, ilçe oldu. Belediyesi aynı sene kuruldu.
Yeşilyurt: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 31.349 olup, 9184’ü ilçe merkezinde, 22.165’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 20 köyü vardır. Yüzölçümü 568 km2 olup, nüfus yoğunluğu 55’tir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Güneyinde Mahya Dağları yer alır. Kuzeyi ise Malatya Ovasında kalır. Başlıca akarsuyu Derme Çaydır. İlçe merkezi Kuruçay’ın doğu kıyısında kurulmuştur. Malatya Sivas demiryolu ve karayolu ilçeden geçer.
İl merkezine 78 km mesâfededir. Selçuklu Türklerinden İzzeddîn Kavas tarafından temeli atılan şehir, Osmanlı devrinde önemli bir yerleşim merkeziydi. Cumhûriyetten önce ilçe olmuştur. Belediyesi 1884’te kurulmuştur.
Târihî Eserler ve Turistik Yerler
Malatya, tabiî güzellikler, görülmeye değer târihî eserler, kaplıcalar ve meyve bahçeleri ile zengin bir ilimizdir. Târihî eserlerin büyük kısmı yıkık vaziyettedir.
Ulu Câmi: Battalgâzi ilçesindedir. 1224’te Birinci Alâeddîn Keykubâd zamânında Mansur bin Yâkub yaptırmıştır. Anadolu’da ilk yapılan câmilerdendir. 1903 ve 1966’da tâmir görmüştür. Kapı kemeri, büyük kubbe ve kasnağındaki işlemeli taş oyma motifleri ile dikkati çeker. Tek minârelidir. Ahşap minberi Ankara Etnoğrafya müzesindedir.
Akminâre Câmii: Battalgâzi ilçesinde kale surlarının dışında Derme Deresi kıyısındadır. 1573’te Hikmet bin Zaim Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli ve tek minâreli tipik Osmanlı câmilerindendir.
Abdüsselam Câmii: Yazıhan ilçesinin Fethiye köyündedir. Mustafa Paşa bin Abdüsselam tarafından 1566’da yaptırılmıştır. Tek minâreli ve beş kubbeli bir câmidir.
Ulu Câmi: Arapgir ilçesindedir. On dördüncü asırda yapıldığı tahmin edilmektedir. Minâresizdir. Cam taç kapısındaki süsler çok güzeldir.
Câfer Paşa Câmii: Arapgir ilçesinde Osman Paşa Mahallesindedir. On dördüncü asırda yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Câfer Paşa tarafından 1694’te tâmir ettirildiği için bu isimle anılmaktadır. Ahşap minberin işlemeleri çok güzeldir.
Köprülü Mehmed Paşa Câmii: Hekimhan ilçesindedir. 1661 senesinde yaptırılmıştır. Tek kubbe ve minâreli tipik Osmanlı câmilerindendir.
Şahâbıyye-i Kübrâ Medresesi: Battalgâzi ilçesindedir. On dördüncü asırda Emir Şahâbeddîn Hızır tarafından yaptırılmıştır. Taç kapının sağ kanadı, türbe ve ana eyvan günümüze kadar gelebilmiştir.
Kırkgöz Köprüsü: Yazıhan, ilçesinde Sinanlı köyünde Tahma Çayı üstündedir. 220 m uzunluğunda 4 m genişliğindedir. Köprünün en önemli özelliği düz bir çizgi biçiminde kırıklar verilerek yapılmış olmasıdır. Ne zaman yapıldığı kesin olarak belli değildir. Bu köprü, şu anda Karakaya Baraj Gölü altında kalmıştır. Yerine büyük demiryolu ve karayolu ulaşımının sağlandığı köprü yapılmıştır.
Şeyh Hamîd-i Velî Zâviyesi: Dârende ilçesindedir. Tohma Çayı kıyısındadır. Önceleri dergah olan yapı, sonradan câmi ve türbeye çevrilmiştir. Türbede Şeyh Hamîd-i Velî ve oğlu Halil Tayyibî’ye âit olduğu söylenen kabirler vardır. Hamîd-i Velî’nin kabri olduğu söylenen bir türbe de Aksaray ilindedir.
Eski eserler: Hitit Sarayı, Aslantepe’de M.Ö. 13. asırdan kalmadır. Aslantepe’den çıkan eserler İstanbul, Ankara ve Malatya Arkeoloji müzelerindedir. Aslantepe, arkeolojik bir merkezdir. Mansuroğlu Hacı Mehmed tarafından yaptırılan târihî câmi, Venk’te kilise, İn Deresinde mağaralar, eski yol üzerinde han kalıntısı, geyik şekilleri ile süslü mozayik havuz vardır. Yedi kültür tabakasına rastlanmıştır.
Malatya Kalesi: Bugünkü Battalgâzi ilçesindedir. Roma İmparatoru Titus yaptırmıştır. Danişmend Emiri Gâzi Taylı ve Selçuklu Sultanı İkinci Kılıçarslan tâmir ettirmiştir. 94 kulesi ve burcu vardır. Yüksekliği 20 m olan iki surla çevrilidir. Dârende (Zengibar), Doğanşehir ve Arapkir kaleleri târihî eserlerdir.
Höyükler: Câfer, Değirmendere, İmamoğlu, Gelinciktepe ve Fethiye höyüklerinde eski eserler bulunmuştur. Câferhöyükte bulunan 4 heykelcik en eski eserler olarak kabul edilmektedir ve M.Ö. 7000 sene önceye âittir. Dokuz bin senelik bu eserler Malatya müzesindedir.
Malatya Arkeoloji müzesi: Müzede bölgede yapılan kazılarda bulunan Neolotik, Eski Tunç, Hitit, Roma ve Selçuklu devirlerine âit eserler sergilenmektedir. Asur ticâret kolonilerine âit Seramikler ve Hititlere âit ağırlık taşları, Romalılara âit toprak heykeller, Bizans seramik ve Selçuklu çinileri vardır.
Aslan taşlar: Dârende yakınındadır. İki âdet aslan taş heykeli Yeniköy eteklerindedir.
Mağaralar: Onar, Ansur (Buzluk köyü), Orman Sırtı köyündedir. Târih öncesi çağlara âittir.
Mesîre yerleri:
Malatya’da çok sayıda kaynak, çay, dere ve meyve bahçeleri gezi dinlenme ve mesîre yeri olarak halkın rağbet ettiği yerlerdir. Başlıcaları şunlardır:
Horata Subaşı: İl merkezine 5 km mesâfede bir dinlenme yeridir. Beydağı’nın eteklerinde bir dere yatağının kıyısındadır. Çevresi söğüt ağaçları ile kaplıdır.
Gündüzbey Subaşı: İl merkezine 18 km uzaklıktaki Derme Deresinin kaynağı olan bir dinlenme yeridir. Söğüt ve meyve ağaçları ile kaplıdır.
Sürgü Pınarbaşı: Sürgü Çayının kaynağı olan bir dinlenme yeridir. İl merkezine 70 km uzaklıktadır. Kaynak yeri küçük bir göl durumundadır. Yer yer kavak ağaçları ile kaplıdır.
Takas Pınarbaşı: Sürgü Pınarbaşına yakın bir yerde bir dinlenme yeridir. Kavak ağaçları ile kaplı bir vâdidir.
Tecde Bahçeleri: İl merkezi yakınında yeşillikler içinde çok güzel bir mesîre yeridir. Kavak, söğüt ve meyve ağaçları ile kaplıdır. Burada önceden küçük bir baraj gölü de vardı.
İçme ve kaplıcalar:
Malatya’da içme ve kaplıcalar yok denecek kadar azdır. Yöre halkı tarafından kullanılan şifâlı su kaynaklarının bâzıları şunlardır:
Aşağı İspendere Ilıcası: Çolaklı bucağına bağlı Bulutlu köyündedir. İl merkezine 20 km mesâfede olan bu kaplıcada banyo ve konaklama tesisleri mevcuttur. İçme kürleri, mîde, karaciğer, safra yolları ve barsak hastalıklarına, banyo kürleri ise nevralji, nefrit ve cilt hastalıklarına iyi gelir.
Rotükan Mâden Suyu: Merkeze bağlı Rotükan köyündedir. Tesisleri mevcut değildir. Hiperstenik mîde rahatsızlıkları ile karaciğer, safra yolları ve barsak hastalıklarına iyi gelmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.