Akdeniz’de, Cebelitarık-Süveyş yolunun ortasında, Sicilya’nın 97 km güneyinde bulunan 5 küçük adadan ibâret bir ülke.
Târihi
Malta, Akdeniz’de merkezî bir yerde olup, doğu ve batı arasında uğrak bir liman, Müslüman ve Hıristiyan âlemleri arasında bir köprü, Afrika ve Avrupa arasında bir atlama taşı durumundadır. Sâhip olduğu stratejik konumu bakımından önemli olduğu için asırlar boyu istilâlara uğramıştır. Sırasıyla Fenikeliler, Kartacalılar, Romalılar ve Bizanslılar ülkeyi işgâl etmişlerdir. 870 yılında Araplar Malta’yı fethettiler. İki asır Arap medeniyeti altında yaşayan Malta 1090 yılında Sicilya’ya bağlandı. 1530’da Beşinci Charles, Malta’yı Sen Jan Şövalyelerine hediye etti.
Zamânın cihan devleti Osmanlılar, Avrupa seferleri için Malta’yı kendisine bağladı. 1551 yılında ünlü denizci Turgut Reis ve Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı donanması Malta’yı kuşatarak hedef olan Gozo Adasını fethetti. 1798 yılında Fransa Napolyon ile Malta’yı eline geçirdiyse de iki yıl sonra İngiltere’ye bırakmak zorunda kaldı. Uzun yıllardan sonra 1964 yılında Malta, İngiltere hâkimiyetinden kısmen de olsa İngiliz Milletler Topluluğuna üye olarak kurtuldu. Nihâyet 1979’da bu üyelikten de kurtularak müstakil bir cumhûriyet oldu.
Fizikî Yapı
Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında konum îtibâriyle büyük önemi olan Malta, beş adadan ibârettir: Malta, Comino, Gozo, Kemmunett ve Filfla. Bunlardan ülkeye adını veren Malta 246 km2, Gozo 67 km2 ve Gomino 2,6 km2dir. Diğer iki ada oldukça küçük olup, henüz yerleşim merkezleri hâline gelmemiştir. Malta, Sicilya Adasına 97 km, Afrika kıtasına ise 290 km uzaklıktadır. Ülkenin yüzölçümü 316 km2dir.
Toprakları kuzeydoğuya doğru meyilli bir seri alçak yaylaları ihtivâ eder. Yüksekliği pek fazla olmayıp, ortalama 250 m civârındadır. Ülkede dağ, nehir ve göl yoktur. Kuzey ve doğu kıyıları çok girintili çıkıntılı olmasına karşılık, güney ve güneybatı kıyıları oldukça düzdür. Kıyılar çoğunlukla kayalıktır. Tabiî limanları düzgün olup, adaların hepsinde toprak örtüsü ince, mevcut kayalıkların arası kireçtaşı tabakalarıyla doludur.
İklim
Genel olarak tipik Akdeniz iklimi hâkimdir. Yılın büyük bir bölümü açık ve güneşli geçer. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ılık ve yağışlıdır. Ortalama yağış miktarı yıldan yıla 250 mm ile 550 mm arasında değişir. Yaz aylarında güneydoğudan esen sıcak ve kumlu rüzgâr, kuraklık tehlikesini berâberinde getirir. Su kaynaklarının giderek azalması kuraklığı arttırdığı gibi topraklarından alınan mahsulün miktarının dengesiz olmasına sebep olur. Kayalık arâziden meydana gelen Malta Adasının toprak örtüsü çok incedir.
Kuzeydeki taraçalı vâdiler nisbeten yeşil alanlarla kaplı olup, ekime elverişliyse de diğer bölgeler verimsizdir.
Tabiî Kaynakları
Tabiî kaynaklar bakımından oldukça fakir bir ülkedir. Zâten yetersiz olan bu kaynaklar her yıl sun’î olarak artan nüfusa kifâyet etmemektedir. Endüstriyel hammadde kaynakları mevcut değildir. Sâdece Libya ile arasında petrol aramaları yapılmaktadır. Ülkenin en önemli kaynağı kayalar arasındaki kireç tabakalarıdır. Kireçtaşı inşaat sektörünün önemli bir maddesi olup, adanın mîmârî çehresine ayrı bir özellik vermektedir. Akarsu ve göller olmadığı gibi ağaçlıklı bölgelere nâdiren rastlanmaktadır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Halkın etnik yapısı oldukça karışıktır. Ülkenin ilk yerlilerinin Fenikeliler ve Kartacalılar olduğu tahmin edilmektedir. Uzun yıllar Arap medeniyeti tesirinde yaşamışlardır. Bu yüzden Malta dili İtalyanca (Kartaca dili) ve Arapça karışımı olup, Semitic dil grubuna girer. İngilizce oldukça yaygındır ve resmî dil olarak kabul edilmiştir. Ayrıca bir miktar İtalyanca da konuşulur. Halkın çoğu Katoliktir. Önceleri, nüfus gittikçe azalmaktaydı. İngilizlerin buraya askerî garnizonları açmasıyla nüfus artışı sağlandı. Doğum oranı ölüm oranının 4 katına çıktı. Her yıl Avusturya, Kanada, ABD ve İngiltere’ye göçmen olarak gidip yerleşenler sâyesinde hızlanan nüfus artışı frenlenerek nüfus dengesi sağlandı.
Halkın önemli bir kısmı balıkçılıkla geçinir. Geri kalan kısmı gemi tâmir tezgahlarında ve tarım alanlarında çalışır. Târihî yerleri ve her zaman sıcak olan iklimi turistlerin ilgisini çektiğinden turizmde gelişme sağlanmıştır. Valetta ve Sliema şehirleri turizm ve ticâret merkezleridir.
Halkın % 85’i okur yazardır. Eğitim ve öğretim 6-16 yaş grubu için mecbûri olup, İngilizcedir. Bir üniversite, bir güzel sanatlar akademisi ve bir de Kimyâ ve Teknoloji Akademisi mevcuttur. Halkın refah seviyesi yüksektir.
Siyâsî Hayat
Malta, 1974 yılında demokratik parlamenter sisteme geçmiştir. Anayasaya göre beş yılda bir seçilen 65 üyeli Temsilciler Meclisi yasama ve yargı yetkisini taşır. Yürütme yetkisi devlet başkanına âittir. Devlet Başkanı meclis tarafından seçilir. Bu da Başbakanı tâyin eder ve Başbakanın seçtiği on bir bakanı Devlet Başkanı onaylar.
Ekonomi
Malta, ekonomik açıdan, diğer Akdeniz ülkelerine nazaran daha iyi durumdadır. Ekonomisi daha çok turizm, gemi yapımı, tarım ve hayvancılığa dayanır. İngilizler ülkeye “Kale Ekonomi sistemini” uygulamaktadır. Böylece Malta ekonomisi harp zamanlarında gelişirken sulh zamanlarında birdenbire çökmekte ve bu durum ekonomik dengesizliğe sebeb olmaktadır. Bunun yanında İngiltere, Çin, Libya ve Suudî Arabistan’dan alınan dış yardımlar ve Milliyetçi Partinin uyguladığı açık ekonomi politikası ile ekonomik kalkınma problemi halledilmiş oldu. Yabancı sanâyi yatırımları artarken, toplu konut yapımı; sıhhî tesisler ve yol inşaası gibi bayındırlık hamleleri yapıldı.
Ülkede ayrıca mevcut bulunan gemi tezgâhları, otomobil montaj fabrikası, dokuma, konfeksiyon, sigara ve tarım ürünlerini işleyen fabrikalar ile turizm en önemli gelir kaynaklarını meydana getirir.
İhrâcâtının büyük bir bölümünü çiçek, pamuk, sebze, meyve, yapılmış kayık ve gemiler sağlar. Adada ulaşımı temin eden bütün karayolları asfalttır. Malta-Sicilya arasında düzenli feribot seferleri vardır. Başşehir Valletta’da milletlerarası bir havaalanı bulunur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.