Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pek çok kadın bu riski taşımaktadır. Sadece kadınlar değil, erkekler de meme kanseri riskiyle karşı karşıyadırlar. Zira istatistikler meme kanseri olan her yüz kişiden birinin erkek olduğunu göstermektedir. Bu yüzden meme kanseri önemli bir hastalıktır.

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkar. Çoğalan bu hücreler zamanla o bölgede bir doku oluşturur. İşte bu dokuya tıp dilinde tümör adı verilir. Bu tümördeki hücreler vücudun başka yerlerine gitmeye eğilim gösterirse kanser olarak adlandırılırlar. Meme kanseri teşhisi konulan kadınlarda da durum böyledir. Bu yüzden meme kanserinde erken teşhis ve akabinde tedaviye başlanması çok önemlidir.

Meme kanseri bir ileri yaş hastalığı olduğu için 40-60 yaşları arasındaki kadınlarda görülme olasılığı çok fazladır. Bunun dışında sürekli alkol tüketen, yakın ailesinde meme kanseri olan, hiç doğum yapmamış veya ilk doğumunu 35 yaşından sonra yapmış, 50 yaşından sonra menopoza giren ve yağlı yiyecekleri fazla tüketen kadınların meme kanserine yakalanma olasılığı diğer kadınlara göre daha fazladır.

Meme kanserini önlemek mümkün değildir. Fakat erken teşhisle tedavi süreci kolaylaştırılabilir. Bu yüzden özellikle kadınların erken teşhis konusunda bilinçlendirilmeleri gerekir. Bu sayede kendi meme muayenesini yapan bir kadın memesinde kitle tespit ettiğinde hemen doktora başvurabilir. Ayrıca 35 yaşını aşmış kadınların senede bir kez doktora gitmeleri ve 40 yaşından sonra her iki yılda bir meme filmi çektirerek doktora göstermeleri gerekir.