Erzincan, Kemah ve Divriği’de on birinci yüzyılın sonundan, on üçüncü yüzyılın sonuna kadar hâkim olan Türk beyliği. Kurucusu olan Mengücük Gâzi, Büyük Selçuklu Devleti sultanlarından Alparslan’ın kumandanlarındandır. Onun, Oğuzların Kayı, Bayat, Karaevli veya Alkaevli boylarından birine mensup olduğu hakkında görüşler mevcuttur.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’nun zaptı için vazifelendirilen beylerden biri de Mengücük Gâzi idi. Süratle harekete geçen Mengücük Gâzi, Erzincan, Kemah, Divriği ve Şarkî Karahisar’ı hâkimiyeti altına alarak kendi adıyla anılan beyliğini kurdu. Ömrü Gürcüler, Rumlar ve Abhazlara karşı cihâdla geçen Mengücük Gâzinin 1118’de şehit düştüğü rivâyet olunmaktadır. Kemah yakınlarında Karasu kıyısında bulunan bir kümbetin Farsça kitâbesinde Mengücük Gâzi hakkında; “Âlim, âdil, ülkeler fetheden, halkın sığınağı Erzurum, Erzincan, Kemah, Diyarbakır ve bunların kalelerini alan; dinsizlerin ciğerlerini dağlayan, boyunlarını kılıçla vuran Mengücük Gâzi. Allah rûhunu şâdeylesin, kabrini nûrlandırsın, günâhlarını bağışlasın.” yazılıdır.
Mengücük Gâzinin yerine oğlu İshâk geçti. Babasının genişleme siyâsetini tâkip eden İshâk Bey, 1120’de Artukoğlu Emir Belek’e esir düştü. Daha sonra esâretten kurtuldu ise de beyliği Dânişmendlilerin hâkimiyeti altına girdi.
Dânişmendli Melik Gâzinin hükümrânlığı altında yirmi beş yıl hüküm sürdükten sonra, 1142’de vefât etmesiyle Mengücükler ikiye ayrıldı. İshâk Beyin oğullarından Dâvûd Şâh Erzincan, Kemah; Süleymân Şâh da Divriği kolunun ilk beyleri oldular. Anadolu Selçuklu Devletine tâbi olan Mengücük Devletinin Erzincan Kemah koluna 1228 yılında son verildi. Siyâsi târihi bütünüyle bilinmeyen Divriği kolu da, Moğol hükümdârı Abaka’nın 1277’de şehri tahrip etmesiyle sona erdi.
Doğu Anadolu’da Erzincan, Kemah, Divriği ve Şarkî Karahisar’a sâhip olan Mengücükler, siyâsî faaliyetlerinden ziyâde, inşâ ettirdikleri sanat eserleriyle tanınırlar. Herbiri birer sanat şâheseri olan hayır müesseseleri yaptırdılar. Erzincan’daki eserleri, şehrin zelzelelerde gördüğü zararlardan dolayı zamanımıza kadar gelememiştir. Erzincan civârındaki kitâbesiz Künbed’in Mengücüklere âit olduğu kabûl edilir. Kemah ve Divriği’de pekçok Mengücük eseri mevcuttur. Kemah’dakiler harâbe hâlindedir. Divriği’de Ahmed Şâhın yaptırdığı Ulu Câmi, san’at târihi bakımından kıymetlidir. Ulu Câminin yanında, 1231’de yapılan bir de Dârüşşifâ (hastâne) vardır. Dârüşşifâ, Mengücük âilesinden Turan Melek Hâtun tarafından yaptırılmıştır.
Erzincan’ı ilim ve kültür merkezi hâline getiren Mengücük beyleri, ilim ve sanat adamlarının hâmisiydiler. Mengücük hânedan mensupları, öksüz, fakir ve zavallıların sâhibi olup, onları himâye ederlerdi.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.