İslâmda ilk binâ edilen mescid. Peygamber efendimizin hicretlerinde Medîne-i münevvereye gelmeden önce Kubâ denilen yerde konakladıklarında ilk binâ ettikleri mesciddir.
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem berâberinde hazret-i Ebû Bekr, Âmir bin Füheyre radıyallahü anhüm ve mihmandârları Abdullah bin Üreykıt olduğu hâlde 622 yılı Eylül ayının 20. günü (hicretin birinci senesi Rebîulevvel ayının sekizinde) Pazartesi günü, kuşluk vakti Kubâ köyüne ulaştılar. Bu gün İslâm târihinde Müslümanların Hicrî Şemsî yılının senebaşı sayıldı. Peygamber efendimiz, Kubâ’da bir mescid binâ ettiler ve burada ilk Cumâ namazını kıldılar. Kubâ Mescidinin arsası Peygamber efendimizin evlerinde konakladıkları Gülsüm bin Hidm’e âitti. Peygamber efendimiz burasını satın aldı ve mescidin temelini atacağı zaman; “Ey Kubâlılar! Bana Harre mevkiinden taş getiriniz.” buyurarak, binâ işine girişildi. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem yanında bir hayli taş toplanınca, kıbleyi çizerek ve bir taş alıp birinci temel taşını kendi mübârek elleriyle koydular.
Kubâ Mescidi, Kur’ân-ı kerîmde meâlen: “Temeli takvâ üzerine kurulan mescid.” (Tevbe sûresi: 108) buyrularak medhedilmiştir.
Kubâ Mescidi sonraki devirlerde halîfe, hükümdâr ve vezirler tarafından defâlarca tâmir edildi ve yenilendi. Halîfe Ömer bin Abdülazîz rahmetullahi aleyh, Kubâ Mescidini genişletti. Mescidin içine taştan direkler diktirdi ve demirle pekiştirdi ve nakışlattı. Ona bir minâre ilâve ettirdi. Osmanlı hükümdârlarından Kânûnî Sultan Süleymân Han, Kubâ Mescidini yıktırıp, yeniden yaptırdı. Ona hatipler, imâmlar ve müezzinler tâyin etti (H.950). Kubâ Mescidi, Sultan Mahmûd Han tarafından da tâmir ve tezyin edilmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.