Kışın yaprağını döken, her zaman yeşil, ağaç veya çalılar. Meşe yaprakları farklı şekil ve görünüştedirler. Kenarları dişli, loplu veya düzdür. Erkek çiçekler, bir önceki yıla âit sürgünlerde, tek tek ve uzun bir eksen üzerinde çok sayıda toplanmışlardır. Dişi çiçekler teker teker veya 3-5’i bir arada başçıklar hâlinde bulunurlar. Çiçeğin veya çiçek durumunun tabanında çanağa benzeyen bir kupula (kadeh, kapçık) vardır. Her kupula içinde bir meyve (pelit) bulunur. Meyveyi dip tarafından içine alan bu kadeh, boyut ve şekil îtibâriyle değişik tipler gösterir. Kupulanın üzeri genellikle sık bir şekilde sert pullarla örtülmüştür.
Dünyâ üzerinde 200’ün üzerinde meşe türü yayılmış bulunmaktadır. Türkiye’de ise tabiî olarak bulunan meşe türü 18’dir. Bundan dolayı Türkiye, meşelerin kaplamış oldukları alan bakımından oldukça zengindir. Bütün orman bölgelerinde, hattâ bozkır alanlarında bile birçok meşe ormanlarına rastlamak mümkündür. Bugün Türkiye’de koru ve kesimlik hâlinde 6,5 milyon hektar meşe ormanı bulunmaktadır. Bunun için meşeler, ormancılık ve parkçılık yönünden önem taşımaktadır.
Meşeler, odunlarının anatomik yapıları, kullanış yeri bakımından büyük farklar gösterirler. Odunlarının anatomik özelliklerine göre: 1) Ak meşe, 2) Kırmızı meşe, 3) Herdem yeşil meşe olmak üzere üçe ayrılırlar.
1. Ak meşe: Bu gruba giren meşelerin odunları geniş lümenli iletim borularına sâhiptirler. Yaprakları dikenli ve dişli değildir. Meyvenin iç yüzü çıplak ve meyve (palamut) olgunlaşması bir yılda tamamlanır. Tohumları tatlıdır. Türkiye’de tabiî olarak yetişen bu gruptaki meşe türleri şunlardır: Saplı meşe, Macar meşesi, mazı meşesi, tüylü meşe vs.
2. Kırmızı meşe: Odunları ak meşelere göre daha koyu kırmızımsı kahverengidir. Yaprak kenarlarının uçları, kılçıksı ve dikensidir. Meyveleri iki yılda olgunlaşır. Meyvenin iç yüzü tüylüdür. Tohumları acıdır. Türkiye’de tabiî olarak yetişen bu gruba dâhil meşeler şunlardır: Lübnan meşesi, Türk meşesi, Makedonya meşesi vs.
3. Herdem yeşil meşe: Odunları diğerlerinden büyük iletim borularının devamlı bir halka taşımamasıyla ayırt edilir. İletim boruları şeritler hâlinde ısınsal yönde sıralar teşkil ederler. Yaprakları deri gibi sert, tam kenarlı ve kenarları dişli-sert dikenlidir. Meyve bir veya iki yılda olgunlaşır. Bu gruptan Türkiye’de tabiî olarak yetişenler şunlardır: Kermes meşesi (Q. cocifera), Pırnal meşesi (Q.ilex) vs.
Diğer meşelere misâl olarak mantar meşesi (Q.suber), bataklık meşesi (Q.palustris) ve kırmızı Amerikan meşesi (Q.rubra) verilebilir.
Kullanılış açısından da, aşağıdaki meşeler Türkiye’de önemli rol oynarlar.
Mazı meşesi: Memleketimizde yaygın olan, yaprak döken, çalı veya küçük ağaçlar. Yapraklar loplu, dalgalı ve derin dişlidir. Bu bitkinin önemi, taşıdığı mazılardan ileri gelir. Bitkinin tomurcuk, genç dal veya yapraklarını Cynips gallae tinctoriae adlı sineğin sokması ve yumurtalarını buraya bırakmasıyla meydana gelen ve 1,5-2 cm çapında olan toparlak oluşumlar, mazı (Gallae) adını alır. Mazının bileşiminde % 50-70 kadar tanen vardır. Deri sanâyiinde ve boyacılıkta kullanılır. Mazıdan elde edilen tanen ve gallik asit, tıpta ishal ve dizanteriye karşı kullanılır. Mazı, Türkiye’nin önemli ihraç maddelerindendir.
Mantar meşesi: Batı Akdeniz havzasında ve Türkiye’de yer yer Batı Anadolu’da yetişir. 15-20 m kadar boyunda, kalın dallı, geniş tepeli ağaçlardır. Meyveleri kısa saplıdır. Yaprak kenarlı, dişli ve batıcıdır. Bu ağacın gövdesinin taşıdığı mantar tabakası kalındır ve bu sebeple bu ağaçlar mantar elde etmek için kullanılır. Mantar meşesinden elde edilen mantar, şişe mantarı olarak, balıkçı ağlarında, ayrıca bu mantardan suberin asidi elde edilerek plâstik sanâyiinde de kullanılır.
Palamut meşesi: Türkiye’de Karadeniz bölgesi dışında, Anadolu’da yaygındır. Yaprak kenarları testere dişli ve dişlerin uçları dikenlidir. Kupula (kadeh) büyük, 4-6 cm çapındadır. Üzerindeki tırnaklar kalın ve serttir. Bu tırnaklara ticârette trillo denir. Meyveleri palamut (Valonea) adını alır. Palamut ve kupula % 20-40 tanen taşır. Türkiye’nin önemli bir ihraç maddesidir. Yıllık palamut istihsalimiz 60.000 ton civarındadır. Deri ve boya endüstrisinde de geniş ölçüde kullanılır.
Kermes meşesi: Akdeniz havzasında ve memleketimizde yetişmekte olup, çalı veya küçük ağaç görünüşündedir. Yaprakları çıplak ve kenarları dişli dikenlidir. Bu bitkinin dalları üzerinde yaşayan “Kermes ilicis” türündeki böceğin dişilerinden kırmızı renkli bir boya maddesi elde edilir.
Saplı meşe (Q.pedunculata): Meyveleri saplıdır.
Sapsız meşe (Q.sessiliflora): Meyveleri sapsızdır. Anadolu’da yetişmekte olan bu iki meşe türünün gövde ve dallarının kabuğu tanence zengindir. Tıpta ve deri sanâyiinde kullanılır. Bu meşelerin kabukları tıpta ishale karşı ve kan durdurucu olarak, kavrulmuş tohumları da, özellikle çocuk hastalıklarında ishale karşı kullanılır.
Kullanıldığı yerler: Meşeler, kıymetli yakacak ve kullanılacak odun verirler. Ayrıca iyi bir hayvan yemi olarak meyveleri, tanence zengin kabuk, meyve ve meyve kadehi, patalojik bir teşekkül olan meşe mazıları değerli yan orman ürünleri arasında yer alırlar. Park ve bahçecilik yönünden de önem taşırlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.