Mesrob Mutafyan (1956) Türkiye Ermenileri 84. Patriği. İstanbul’da doğdu. ABD’de Memphis Üniversitesi’nde sosyoloji ve felsefe okudu. 1977 yılında Üç Horon Kilisesi’nde dinsel rütbe diyakosluğa yükseltildi. Kudüs Ruhban Okulu’nda öğretmenlik, Kınalıada’daki Ermeni Kilisesi’nde vaizlik yaptı. 1983’te Patrikhane Genel Sekreterliği'ne getirildi. Türkçe, İngilizce, Klasik Ermenice, İbranice, İtalyanca ve Fransızca biliyor. Burdur’da askerlik yaptı.
1998 yılında Türkiye’de yapılan patriklik seçimleri, basının ilgi odağı olmuştu. Kumkapı Meryemana Kilisesi’nde 14 Ekim 1998’de yapılan seçimlerde, adaylardan Sıvacıyan ilk turda 15 oy alınca adaylıktan çekildi. İkinci turda 74 oy alarak patrik seçilen Mutafyan, yaptığı konuşmada, yeni bir dönemin başladığını belirterek, “Türk Ermeni Patriği seçilmemle birlikte yeni bir dönem ve sayfa açılmıştır. Mesleğimin yükselmesi için benim alçalmam gerekir. Bunu yapmaya mecburum. Devletimize sadık ve dirayetli olacağım. Sizlerin dualarınıza ihtiyacım var. Allah hepimizin yardımcısı olsun” dedi. Mutafyan, konuşmasında, Patrikhane’nin 537 yıl Osmanlı sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nde hizmet veren saygın bir kurum olduğunu anlattı.
Mutafyan, Türkiye Ermenileri 83. Patriği Kazancıyan'ın ölümünden sonra kendini patrik vekili olarak ilan edince, Ermeni cemaatinden bazılarının tepkisini çekmişti. Patrik vekili olduğuna dair dilekçesi de İstanbul Valiliği tarafından iade edilmişti. Patrik Vekilliği görevini seçimler yapılana kadar en yaşlı din adamı olarak Başpiskopos Şahan Küçüksivacıyan'ın yürütmesi istendi.
Bunun nedeni olarak, Türkiye aleyhine faaliyet gösterdiğinin iddia edilmesini gösterebiliriz. Zira Mesrob Mutafyan “Taşnak Gençlik Örgütünü (Mavi Haç) Türkiye’de kuran ve yer altı faaliyetlerini organize eden bir çeteci olduğu idda ediliyordu. Kendisi hakkında kullanılan şu ifadeler de dikkat çekiyordu; “Ermeni vakıf, dernek, okul ve hastane yönetim kurullarını baskı altında tutarak suça teşvik eden bir aşırı dinci, Fransa başta olmak üzere çeşitli dış temaslarla ‘Sevr’ tartışmalarına zemin hazırlayan bir kulisçi...” ifadelerini kullandı.
Mesrob Mutafyan, seçim sırasında bu tür yazılardan çok rahatsız oldu ve iddiaları kaleme alan Gazeteci Veysel Gani’ye noter aracılığı ile bir düzeltme yazısı gönderdi. Mutafyan’ın bu cevabı üzerine bir başka yazı kaleme alan Gani, sert ifadelerle şu karşı cevabı vermişti; "Biz yazımızda Mutafyan fanatik, Mutafyan komitacı, Mutafyan kulisci...derken, acaba bu Minas'ı mı kastettik? Koca ermeni cemaatinde başka Mutafyan mı yok? Bizim Mutafyan ile ilgili belgelere dayalı tesbitlerimize, patrik vekili olduğunu söyleyen Minas efendi tabiri caizse Kumkapı kefali gibi balıklama atlamış. Mutafyan ile ilgili tesbitlerimiz yerimizin darlığı sebebiyle sınırlı tutuldu. Yoksa devlet arşivlerine geçen daha nice sabıkalar var! Bizim Mutafyan, dini tedrisat görmemiş, yüksek öğrenimden mahrum, lise tahsilli sıradan bir ermeni... Patrik vekili olduğunu söyleyen Minas efendi, herhalde ilahiyat tahsili ve Ermeni dinini, tarihini, kültürünü bilen biri olmalı. Aksi halde ermeni cemaatinin dini lideri olabilir mi? Yazımızdan rencide olduğunu beyan eden Minas efendiye göre, Ermenistan'da idareyi ele geçiren Koçaryan ile, Patrik olmak için kulis yapan Mutafyan arasında hiçbir ilişki yokmuş (!). Viran, Luiz, Fetrak, Sebah ve Mutafyan efendilerin birlikte hazırladıkları düzeltme metni, panik, endişe ve telaşla dolu bir itiraf vesikası..."
Mesrob Mutafyan, Türk basınında hakkında çıkan haberlerle ilgili bir soruya, "Kendi adaylığının önünü almaya yönelik münferit ve kasıtlı girişim" diye cevap veriyordu. Mutafyan, patrik seçilmesi halinde ne yapacağı yolundaki bir soruya ise, bu konuda bir proje sunmanın gereksiz olduğunu, patriklik makamının görevinin belli olduğunu, bunların yerine getirilmesi için 20 yıldır yardımda bulunduğunu, kilisenin ve halkın beklentilerine cevap vermeye çalışacağını bildiriyordu. Mutafyan, Türkiye aleyhine faaliyetlere karıştığı yolunda basında çıkan haber ve makaleler üzerine, Osmanlı'yı hayırla yadettiği bir konuşma yapmıştı. "Bizim üst kimliğimiz Türk, alt kimliğimiz ise Ermeni'dir. Biz Anadolu'nun renklerinden biriyiz. Biz 600 yıldır birlikteyiz. Biz kendimizi her açıdan Türkiyeli hisseder, aynı zamanda alt kimliğimizi de sürekli kılmak için elimizden geleni yaparız. Patrikhane bizi 600 yıldır bir arada tutan ortak paydalarımızı vurgulamada faal olacak. Cumhuriyetin, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıldönümlerini yoğun olarak kutlayacak. Patrikhanenin görevi diyanet işleridir ama benim hedefim Türkiye'deki her ermeni asıllı Türk vatandaşının Türkiye'ye tam entegre olmasıdır. Adı, dini ve kültürel farklılıkları yüzünden kendini marjinal hissetmemelidir. Türk olma bilincini taşımalı, bunu rahatça ifade etmelidir. Bunun için de diyalog gereklidir. Halk arasında yaşam diyaloğu var zaten. Halk arasındaki bu diyalogun kamu hayatına yayılması gerekir. Bu, Türkiye'yi eleştiren yurtdışındaki kurumlara ve yobazlara 2000'li yıllara girerken verilecek en güzel cevaptır."
Mutafyan, 29 Mayıs 1998 günü Fransa Parlamentosu'nda kabul edilen sözde ermeni soykırımı yasa tasarısıyla ilgili yaptığı açıklamada, bu tasarıyı Türkiye Ermenileri olarak tasvip etmediklerini belirterek şunları söylemişti; "Fransa Meclisi'nin bu yersiz tavrını katiyetle tasvip etmediğimiz gibi, benimsemiyor, aksine lüzumsuz ve zararlı hareket olarak nitelendiriyoruz."( )
Mutafyan, bölücü örgütlerle ilişkisi olduğuna dair gazetelerde çıkan haberlerden ve ermeni cemaatinde muhalif Sıvacıyan grubunun çalışmalarından rahatsız olarak bir süre sonra patrik vekilliğinden istifa etti. Mutafyan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Başepiskopos Şahan Sıvacıyan tarafından kendisine 31 Temmuz sabahı noter kanalıyla gönderilen ihbarnameye değiniyor ve şöyle diyordu; “Bu ihbarname sabrımızı taşırdı. Çünkü Şahan Srpazan orada ‘Türkiye Ermenileri Patrik Vekili’ sıfatını kullanıyordu. Bu ise kilise nizam ve geleneklerine aykırı bir davranıştı.”
Türkiye Ermenileri Ruhani Genel Meclisi, patrik vekilliğinden istifa eden Mutafyan’ı, 3 Ağustos 1998’de Patrik Kaymakamı ilan etti. Bir süre sonra da patriklik için aday oldu. 14 Ekim 1998’de 42 yaşında iken patrik seçildi.
Patrik seçildikten sonra 1998 yılı Kasım ayında Ankara’ya adeta bir çıkartma yaparak, Anıtkabir’i ziyaret edip saygı duruşunda bulundu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz’ı ziyaret etti. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’la da görüşmeyi ihmal etmeyen Mutafyan, bu ziyareti hakkında, “Aynı ekmeği paylaştığımız, aynı suyu içtiğimiz bu topraklarda bir tek Allah’a olan imandaki birliğimizi pekiştirmek için, dualarınıza katılmak için buradayız” demişti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.