câmi, mescit ve namazgâhlarda, kıble yönünü gösteren ve imamın cemaat önünde durarak namaz kıldırmasına mahsus olan yer. Bunlar, câmilerde kıble tarafındaki duvara oyuk şeklinde yapılır. Yukarı tarafında bir kitâbe yazılıdır. Bu kitâbeler, Kur’ân-ı kerîm’den seçilmiş âyet-i kerîmelerin tamamı veya bir bölümüdür. Üstü açık olan namazgâhlarda bu mihrap yeri, dikili bir taşla gösterilir ve bunun üzerinde de aynı yazı bulunur.
İlk zamanlarda, kıble yönü renkli bir çizgi veya üzerinde belirli işâretler bulunan bir taşla gösterilirdi.
Resûlullah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’deki evinin Suffasındaki kalın direklerden yapılmış olan mihrabının kıblesi Kudüs’tü (Bkz. Kıble). Medine’ye Hicretten sonra yapılan Mescid-i Seâdet (veya Mescid-i Nebî)in mihrâbı da yine Kudüs’e doğruydu. Kâbe’nin arkada kalması, Peygamber efendimizin kalbinde üzüntü uyandırmakta olduğundan, Hicretin ikinci yılında nâzil olan âyet-i kerîmede emredildiği üzere Müslümanların kıblesi, Kâbe’ye çevrilmiştir. (Bkz. Kâbe)
Mihrap, Kâbe’ye çevrilmiş olmak şartıyle, her İslâm diyârının mîmârîsine göre çeşitli şekiller almıştır. Selçuklulardan îtibâren câmi ve mescit planlarında mihrap, bâzan binâdan çıkıntı şeklinde veyâhut duvar içine girintili bir tarzda yapılmıştır. Osmanlılar devrinde, daha büyük boyutlu câmiler yapılınca, mihraplar da inceltilerek yükseltilmiştir.
Mihraplar, devirlerine göre yüksek bir şekil almış; taşları, istalaktitli girintileri, yan sütunları fevkalâde sanatkârâne sûrette çinilerle bezenmiş olduğu gibi, alçı kabartma süslemeli yâhut mermerden ve bâzan ahşap oyma süslemeli olarak yapılmıştır. Çinilerle süslü Bursa Yeşil Câminin ve Edirne Murâdiye Câmiinin mihrapları birer şahaserdir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.