Libya devlet başkanı. Liman şehri Site’ye yakın bir çölde 1942’de doğdu. Göçebe bir Berberî âilesine mensuptu. Babası ve amcası sömürgeciliğe karşı mücadeleden dolayı uzun süre hapiste kaldılar. İlk ve orta öğrenimini Sebra’da tamamladı. 1963’te Bingazi’deki Libya Üniversitesinden mezun oldu. Daha sonra Libya Askerî Akademisini bitirdi (1965). Ertesi yıl İngiltere’de altı ay Zırhlı Savaş Kursuna katıldı. 1969’da Libya Kara Kuvvetlerinde Yüzbaşılığa yükseldi.
Kaddafi, öğrencilik yıllarından îtibâren siyâsetle uğraştı. 1969 eylülünde “Özgür Subaylar Hareketi” adlı gizli örgütle birlikte askerî bir darbe sonucu kral İdris’in tahttan indirilmesinde büyük rol oynadı. Darbeden hemen sonra Albay rütbesi ile Libya Silahlı Kuvvetler Komutanlığı Devrim Komuta Konseyi başkanlığına getirildi. Kaddafi devrimden sonra ülkesinde Sosyalist bir rejim uygulamaya başladı. Dış politikada Arap ırkçılığına dayalı batı karşıtı bir rejimi benimsedi. İngiltere ve ABD’nin Libya’daki üslerini 1970’te kapattı. 1973’te Kültür Devrimi olarak nitelendirdiği bir hareket başlattı. Toplumsal ve siyâsî hayâtın bütün alanlarında yeni bir örgütlenmeye gidildi. 1977’de ülkenin resmî adı “Libya Arap Halk Cemâhiriyesi” olarak değiştirildi ve Devrim Komuta Konseyinin görevine son verildi. Genel Halk Kongresi Sekreterliğini üstlenen Kaddafi, 1979’da bu görevden çekildiyse de Devlet Başkanı olarak yönetimdeki etkisini devam ettirdi.
Kaddafi, İsrâil ile barış görüşmelerine karşı çıkarak, Red Cephesi diye bilinen sertlik yanlısı ülkelerle işbirliği yaptı. Diğer taraftan komşu ülkelerin iç işlerine karışarak, bâzı müdâhalelerde bulundu. Dünyânın çeşitli yerlerindeki şiddet yanlısı örgütlere destek sağladığını öne süren Reagan başkanlığındaki ABD yönetiminin baş hedeflerinden biri oldu. Halep, Libya Devlet Başkanlığını sürdüren Kaddafi’nin Yeşil Kitap adıyla yayınlanan üç ciltlik bir eseri vardır.
Kaddafî dînî bir tahsil görmedi. Yeşil Kitap’ta, konferans ve konuşmalarında dinde reform fikrini savundu. Kur’ân-ı kerîmden başka kaynak kabûl etmediğini söyleyerek bütün hadîs-i şerîfleri ve Müslümanların icmâlarını inkâr etti. “Buhârî, Müslim gibileri Arap değildir. Onların bize dînimizi öğretmeye hakları yoktur.” diyerek adı geçen ilim adamlarını münâfıklık ve zındıklıkla itham etti. Ülkesinde başörtülü hanımların sayısının gittikçe arttığını görünce kadın-erkek eşitliği dâvâsından hareketle kadınlara da askerlik yapma mükellefiyeti getirdi. Askere alınan hanımların askerî forma giymeleri ve başlarını açmalarını mecbur tuttu. Dünyâdaki bütün Ehl-i sünnet âlimleri ve sapık bir fırka olan Vehhâbî mensubu olanlar bile bu fikirlerine karşı çıkarak reddiyeler yazdılar. İslâm sosyalizmi sloganı ile uydurma bir yol tuttu ve komünist bir rejim uyguladı. Uyguladığı bu politikalar yüzünden ülkesinin milletlerarası siyâset sahnesinde yalnız bırakılmasına sebep oldu.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.