on dördüncü asırda, Güney İran’da hüküm süren hânedân. Şerâfeddîn Muzaffer tarafından kurulan hânedânın aslı, İslâm dînini yaymak için Arabistan Yarımadasından gelip Horasan’a yerleşenlere dayanır. Şerâfeddîn Muzaffer’in cesâreti ve muhâripliği, İlhanlı Sultanı Gazan Hanın dikkatini çekti ve kendisine, Emîr-i Hezârâ rütbesini verdi. 1294 senesinde Yezd civârındaki Meymûd şehri vâliliğine getirildi. 1303’te Kirmanşâh ve Herat ileMerv’den Abaşkuh’a kadar olan yolların emniyetini sağlamakla vazîfelendirildi. Bu görevi sırasında bölgeyi râfızîlerden temizledi.
Şerâfeddîn Muzaffer 1314 senesinde vefât edince on üç yaşındaki oğlu Mübârizüddîn Muhammed, İlhanlı sarayına alındı. İyi bir eğitim gördükten sonra Meymûd’a döndü. İki sene sonra Yezd şehrini ele geçirdi. Bir süre sonra Sîstân ahâlisi ayaklandı. Muhammed, ayaklananların başı Nevrûz’u mağlûp edip öldürdü. Âsiler tekrâr toplanarak Mübârizüddîn Muhammed’e saldırdılar. Mübârizüddîn âsilerin mukâvemetini kırabilmek için yirmi bir sefer yapmak mecbûriyetinde kaldı. İlhanlı Sultânı Ebû Saîd’in ölümünden sonra, ülke topraklarında büyük karışıklıklar çıktı. Mübârizüddîn, uzun mücâdeleden sonra, Kirmanşâh’ı fethederek hudutlarını genişletti. Mısır’daki Abbâsî halîfesine sadâkatini arz etti. İsfehan’ı aldı 1356 senesine kadar bütün Irak ve Fars’ın hâkimi oldu. Kâdı Adûdüddîn Îcî gibi büyük âlimler onun zamânında yaşadı. Oğlu Şâh Şücâ’ın, Kâdı Adûdüddîn Îcî’nin ilminden istifâde etmesini temin etti. İdâreciliği, kahramanlığı ve Ehl-i sünnete hizmetleriyle tanınan Mübârizüddîn, 1358 senesinde vefât etti.
Mübârizüddîn’in yerine oğlu Şâh Şücâ’ geçti. Şâh Şücâ’, tahta geçer geçmez, İsfehan vâlisi olan kardeşi Mahmûd ile mücâdeleye girdi. Bu mücâdele Mahmûd’un ölümüne kadar sürdü. Mahmûd, tahtı ele geçirmek için Muzafferîlerin eskiden beri düşmanı olan Celâyirlilerin yardımını sağlamaya çalıştı. İsfehan’ı ele geçiren Şâh Şüca’, Celâyirliler’den Hüseyin bin Üveys’e karşı Âzerbaycan’a bir sefer düzenledi. Tîmûr Hanın İran bölgesine ulaşması üzerine itâatini arzetti. Şah Şücâ’ın vefâtından sonra yerine geçenler devletin birliğini bozdular. Ülke toprakları 1393’te Tîmûr Hanın eline geçti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.