1926 yılında Sinop'ta doğdu.1948 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitirerek mühendis oldu.Aynı kurumda öğretim üyesi oldu, 1962 yılında profesörlüğe yükseldi.TOBB Başkanı seçildi.1969'da bağımsız olarak milletvekili seçildi.1970'de Milli Nizam Partisi'ni kurdu.Parti 1971 yılında kapatıldı.1973'te Milli Selamet Partisi adıyla kurulan yeni partiye girdi ve bilahare genel başkan seçildi.1973'te MSP Bülent Ecevit'in genel başkanı olduğu CHP ile koalisyon yaptı.Kurulun bu hükümette Erbakan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı oldu.1974-1977 yılları arasında Milliyetçi Cephe hükümetlerinde aynı sıfatla yer aldı.12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra siyaset yapması yasaklandı.Siyasi yasağının kalkması üzerine 1987 yılında Refah partisi'nin genel başkanı seçildi.RP-DYP Koalisyon hükümetinde başbakanlık yaptı.28 Şubat 1997 süreciyle yıkılan hükümetten sonra Refah Partisi kapatıldı ve Necmettin Erbakan'ın siyasi yasağı başladı.Erbakan hakkında ayrıca Bingöl'de yaptığı bir konuşmadan dolayı 1 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.Af kanunuyla hapis cezasından kurtuldu.
HAKKINDA YAZILANLAR
Şevket Kazan 'Refah Gerçeği'ni yazdı. Sırada, MSP ve MNP'nin tarihi ile Erbakan'ın hayatı var
Adalet eski Bakanı ve kapatılan Refah Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, kendi bakış açısıyla 12 Eylül'den 1998 yılına kadar olan siyasi tarihi yansıttığı ''Refah Gerçeği'' başlıklı kitabının ilk cildini tamamladı. 2. ciltte RP'nin kapatılmasını, 3. ciltte "RP'nin kapatılmasına ilişkin komploları" anlatacağını açıklayan Kazan'ın daha sonraki hedefi ise Milli Selamet Partisi, Milli Nizam Partisi ve Erbakan'ın hayatını yazmak.
Şevket Kazan, ASKİ Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, ilk cildi Keşif Yayıncılık tarafından piyasa çıkartılan ''Refah Gerçeği'' kitabını tanıttı.
Bugüne kadar Refah Partisi hakkında 100'e yakın kitap yazıldığını ancak yazarların gerçekleri yansıtmadıklarını, kurguları dile getirdiklerini anlatan Kazan, ''1983'te limandan açılmışız ama 1998'e kadar seyir defterimizi kimse yazmamış. Biz yazmayınca sağdan soldan bazı insanlar günün siyasi konjektürüne göre yazmışlar'' diye konuştu.
Kitabının ilk cildinde, 1983 yılından 24 Aralık 1995 seçimlerine kadar olan bölümü ela aldığını ifade eden Şevket Kazan, 2. ciltte RP'nin kapatılmasını, 3. ciltte ise RP'nin kapatılmasına ilişkin komplolara yer vereceğini anlattı.
Kazan, bundan sonra Milli Selamet Partisi'ni, daha sonra Milli Nizam Partisi ve Erbakan'ın hayatını kaleme alacağını bildirdi.
'AMAÇ PARA DEĞİL...'
Kitabı maddi beklentisi olmadan yazdığını belirten Kazan, ''Bulutlar dağılsın, bulutların ardındaki RP aydınlansın, birçok yanlış ve kötü düşünceler aydınlansın diye yazdım'' dedi.
Kazan, kitabına ''Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla yazmaya başlıyor ve...'' şeklindeki ithaf sözlerinin sorulması üzerine, ''Ben inancım gereği böyle yazdım. Bizim geleneğimiz açısından tabii bir üslup. Bunun hafife alınmasının bir gereği yoktur'' karşılığını verdi.
Hürriyet 07/04/2001
Hangi Erbakan
Soner Yalçın
Öteki Yayınevi / Araştırma -İnceleme Dizisi
Ataları, babası, üvey ağabeyleri, okul günleri ve tavuklu pilavı...
''41 yaşındaki aşkı ve 33'üncü dereceden Mason nikah şahidi...''
Gümüş Motor'dan, Odalar Birliği'nden ve AP'den kovuldu...
''Milli Nizam Partisi'nin perde arkasındaki "Genel Başkanı"; Şeyh Mehmet Zahid Kotku...''
Milli Nizam Partisi kapatılıyor, Erbakan İsviçre'ye "hicret" ediyor...
''MSP illegal olarak kuruldu. İsim babası Aziz Nesin...''
''Erbakan, ABD'ye niçin gizli gidiyor? Kimlerle görüşüyor?''
Suudiler'den bir yılda gelen para 300 milyar...
''Masonların seçtiği Şeyhülislam...''
Erbakan'ın Mercedes'leri, banka hesapları, tefecileri ve gizli kasaları...
"Erbakan hareketine ilişkin yapılan ilk gazetecilik araştırması..."
Erbakan ödülünü aldı
Bayram Öz
Milli Gazete 3 Eylül 2001
Kuzey Amerika İslam Topluluğu’nun (İSNA) 38. yıllık toplantısına katılmak üzere ABD’nin Chicago kentinde bulunan Millî Görüş Lideri Necmettin Erbakan, cumartesi gecesi düzenlenen bir törenle ‘İnsanlığa Hizmet Ödülü’ aldı.
ABD’nin ceşitli kentlerinden gelen Müslümanların katıldığı törende Türkçe olarak bir konuşma yapan Erbakan’ı, ödülünü alması için sahneye kendi gibi yasaklı eski milletvekili Merve Kavakçı davet etti. Erbakan sahneye ‘Mücahit Erbakan, Milli Kahraman ve Erbakan Başbakan’ sloganları arasında çıktı. Törende ABD’nin tanınmış Müslüman liderlerinden İmam Siraj Wahaj ve Hamza Yusuf da birer konuşma yaptı. Her iki konuşmacı da Türkiye’deki siyasi yasakların çağdaş dünya normlarına uymadığını dile getirdi.
Erbakan Chicago’da iki gün daha kalarak temaslarına devam edecek. Daha sonra Başkent Washington’a geçecek olan Erbakan, Georgetown Üniversitesi’nde salı günü bir konferans verecek. Yasaklı lider aynı gün Amerikan Müslümanlar Konseyi’ni ziyaret ettikten sonra Türkiye’ye dönecek.
Erbakan’a yoğun ilgi
Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Amerika Müslümanları bağrına bastı. Amerikalı Müslümanlar, bu yıl 38.’si yapılan fuara her yıl davet edilen ama gelmesi bu yıla nasip olan Erbakanı sevgiyle kucakladılar.
Erbakan’ın gelmesiyle fuara katılımda artış olduğunu gözlemleyen değişik İslam ülkelerinden gelen medya grupları Erbakan’la görüşmek için adeta kuyruk oluşturdu. Necmettin Erbakan kısa kısa da olsa her medya organına zaman ayırdı. İslam ülkeleri medya grupları bundan çok memnun kaldılar.
Erbakan dünkü öğlen yemeğinde ISNA’nın kuruluşundan bugüne emeği geçen Ahmed Elkadi’ye ödül verdi. Erbakan’ın gelişi Amerika’ya güzellikler getirdi. Amerika tarihinde ilk defa İslam alfabesiyle bayramınız mübarek olsun yazılı pul kullanıma sunuldu. Erbakan bu hayra vesile olanları tebrik etti. ISNA yetkilileri de Erbakan’ın toplantılarına şeref verdiğini “Belki de sizin gelişiniz bizim başarımızı sağladı” dediler.
x
Bir Erbakan kitaplığı sizce ne kadar yer tutar?
M. Mustafa UZUN
Tahmininizden çok daha fazla yer kaplayacağından emin olabilirsiniz. Çünkü Erbakan, meydanlarda, salonlarda veya mahkeme salonlarında verdiği mücadelenin onca yoğunluğuna rağmen, yazılı kültürü de asla ihmal etmemiş ve onlarca kitaba imzasını atmıştır.
Türkçe veya yabancı dilde yazdığı kitaplar kadar, yaptığı çeviri kitaplar da oldukça fazla bir yekun tutmaktadır. O yüzden eğer bir “Erbakan Kitaplığı”ndan bahsediyorsak, bunu; Türkçe yazdığı kitaplar, yabancı dilde yazdığı kitaplar ve Türkçe’ye çevirdiği kitaplar olmak üzere üç bölüme ayırabiliriz. Tabi buna bir de birbirinden değerli konferanslarının metinlerinden oluşturulan kitapları da eklediğimiz zaman, tahminimizin çok ötesinde bir kitaplıkla karşı karşıya kalırız.
Erbakan Hoca özellikle ilk dönemlerde hem kendi alanı ile alakalı yeni kitaplar yazarken, hem de çeşitli alanlarda birçok kitabı Türkçe’ye kazandırmıştır. “Mukaddesatçı Türk'e Beyanname” gibi gerçekten ilgi çekici kitaplarının yanı sıra, teknik alanda da birçok eseri bulunan Erbakan Hoca toplamda altmış kadar esere kendi imzasını atmıştır.
Genç bir delikanlı iken, yani 1957 yılında yazdığı, tez konusu olan ve Teknik Üniversite Matbaası’nda bastırdığı; “Diesel motorlarında tutuşma gecikmesi hakkında yeni araştırmalar” kitabı Erbakan Hoca’nın bastırdığı ilk kitaptır. Yine, bu yıl içerisinde birçok çeviri kitaba da imzasını atmıştır, fakat bunları daha sonra ele alacağız.
1959 yılında bu defa daha genel bir başlıkla “Motorlarda Tutuşma” ismi ile yeni bir kitap daha yayınlayan Erbakan’ın bu kitabını da Yenilik Basımevi basmıştır. 1962, Şehir Matbaasına bastırdığı; “Motor maksatlarına göre yakıtların tutuşma özelliklerinin tayini hakkında alıv metodu” kitabı Erbakan Hoca’nın bu alanda yazdığı ilk kitaplardandır.
Tabi “Aehnlichkeitstheorie und dimensionlose Kenngrössen bei der: Aerothermochemie” ismi ile 1964 yılında Almanca olarak Matbaa Teknisyenleri Basımevi tarafından yayımlanan kitabını da zikrederek, bu dönemlerin Erbakan Hoca için hayli verimli geçtiğini belirtelim. Çünkü yine 1964 yılında bu defa “Isı yayılımı” adı ile Hulki Erem ile ortak yeni bir kitap daha çıkartmıştır ve bu kitabı da Berksoy Matbaası basmıştır.
İlk yıllarda genelde teknik alanda eserler veren Erbakan, 1969 yılında sosyal meselere eğilmiş ve Tan Matbaasından “Mukaddesatçı Türk'e Beyanname” ismi ile yeni bir kitap daha çıkartmıştır
Bu arada tüm yurdu konferanslar vererek gezmeye de başlayan Erbakan, 1970 yılında Konya Denizkuşları Matbaasından “Müsbet İlim ve İslâm” adı ile kapsamlı bir kitap çıkartır. Bu kitap ilerleyen yıllarda farklı yayınevleri tarafından onlarca defa basılmıştır.
Tabi aynı yıl içerisinde İzmir İstiklal Matbaasında basılan ve İzmir Gençlik Teşkilatı’nın yayınladığı “İslâm ve İlim” ismi ile yayınlanan kitabı da mutlaka belirtmek gerekmektedir.
1971 yılında farklı konferansları derlenmiş ve ayrı ayrı kitaplar halinde yayınlanmıştır. Bunlar; “Mecliste Ortak Pazar”, “Türkiye ve Ortak Pazar” ve “Erbakan 1. Kongre’de” kitaplarıdır. Bu kitaplar İstanbul Fatih ve İzmir İstiklal Matbaalarında basılmıştır.
1973 yılında Hüsamettin Akmumcu ile birlikte hazırladığı; “Milli Görüş ve anayasa değişikliği” kitabı ile “Mecliste Milli Görüş açısından üçüncü beş yıllık planın tenkidi” kitapları Sler ofset ve Furkan yayınları tarafından bastırılmıştır. Erbakan Hoca yine 1973 yılı içerisinde Maxime Rodinson’un “Muhammed'in İzinde” adlı kitabını Türkçe’ye çevirip Özdemir Basımevi’ne bastırmıştır.
1974 yılında Erbakan Hoca’nın vermiş olduğu çok önemli konferanslar derlenmiş ve kitaplaştırılmıştır. “Doğu’da batıda ve İslâm'da kadın”, “Sanayi davamız” ve “İslâm ve ilim” isimleri ile yayınlanan bu konferanslar Fetih Yayınevi tarafından bastırılmıştır.
1975 yılında Abdullah Lelik ile beraber hazırladığı ve Dağarcık Neşriyat ve Dağıtım’ın bastığı “Milli Görüş Temel Görüş” kitabının hemen akabinde bu defa Dergah Yayınlarından “Milli Görüş” adı ile de bir kitap çıkartmıştır. 1976 yılında Başbakan yardımcısı olan Erbakan Hoca, mecliste yaptığı konuşmalarla inanan yürekleri rahatlatmaktadır ve birçok konuya eğilmektedir. Bu dönemde özellikle mecliste yapmış olduğu birbirinden değerli konuşmaları kitaplaştırılmış ve yayınlanmıştır. Bunlar; “Materyalizm ve Maneviyatçılık”, “Türkiye'nin sanayileşmesi”, “Erbakan diyor ki”, “Ağır sanayi” ve “Başbakanlık bütçesi üzerindeki tenkitlere cevaplar” kitaplarıdır. 1979 yılında 4. Beş Yıllık Plan hakkında millet meclisinde yaptığı konuşması da kitaplaştırılan Erbakan Hoca, darbe ve cezaevi yılları nedeni ile uzun bir süre yeni eser yazamamıştır. Bu süreçte Refah Partisi’nin de kurulmuş olması, bu süreyi daha da uzatmıştır. Fakat 1991 yılında güncel ve çok önemli bir mesele ile alakalı kitabı ile Erbakan Hoca yine önemli analizlerde bulunmuştur. 1991 yılında Rehber Yayınlarından; “Körfez krizi emperyalizm ve petrol” adı ile yeni bir kitap yayınlatan Erbakan, 1991 yılında bu defa Semih Ofset’ten “Türkiye'nin meseleleri ve çözümleri” adlı yeni bir kitabı daha çıkmıştır. Tabi “Körfez krizi emperyalizm ve petrol” ve “Türkiye'nin meseleleri ve çözümleri” kitaplarının birçok yayınevi tarafından farklı baskıları yapılmıştır. Yine Semih Ofset tarafından Erbakan Hoca’nın basın toplantıları da bu yıl içerisinde birçok defa basılmıştır.
Erbakan Hoca tüm diğer çalışmalarından ayırabildiği vakitler içerisinde bu defa Kenan Evren’e cevaben; “Kenan Evren'in anılarındaki yanılgılar” adı ile Rehber Yayınlarından bir kitap daha çıkartmıştır.
Erbakan Hoca vakitlerini hesaplı ve dolu dolu yaşamaktadır. Bu yüzden tüm teşkilat çalışmalarının yanı sıra Türkçe ve Yabancı dillerde birçok yeni kitap daha yazmaktadır. “The just economic system”, “Heovy industry in Turkey (Türkiye’de Ağır Sanayi)” adları ile yabancı dilde yayınladığı kitaplarının yanı sıra “Ekonomik durumumuz” gibi kapsamlı kitaplar ve onlarca konferanstan derlenmiş kitaplarda yayınlamaktadır. Sadece 1993 yılında Refah Partisi 4. Büyük Kongresi’nde yapmış olduğu açılış konuşması bile Gümüş Matbaası tarafından basılmış ve büyük ilgi görmüştür.
1996 yılında da Başbakan olan Erbakan Hoca’nın hemen bütün basın toplantıları ve konuşmaları kitaplaştırılmış. 28 Şubat’ın hemen akabinde, yine Erbakan Hoca’nın yazdığı “Refah Partisi savunması” da Fast yayıncılık tarafından yayınlanmıştır.
Erbakan Hoca, 2002 yılında bu defa Milsan’dan “Türkiye ve ekonomi” isimle yeni bir kitap daha çıkartmıştır.
Bu arada Bilkent Sakarya salonunda veya ATV’de yapmış olduğu “Türkiye’nin kurtuluş yolu” gibi birçok konuşması da 2002 ve 2005 yılları arasında çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmıştır. Tabi “Milli çözüm ve 40 proje” gibi kitapları da atlamamak gerekiyor. Aslında Erbakan Hoca’nın bu süreçte bir o kadar da çeviri eser yayımladığını görmekteyiz.
1957 yılında Yenilik Basımevi’nde bastırdığı “Büyük gemi diesel motorlarında yeni gelişmeler”, P. Schuler’den çevirdiği; “Demiryolu arabalarında kullanılan diesel motorları'nın inkişaf istikametleri” kitabı ve Josef Bradik’ten çevirdiği; “Segmanların teknolojisi” kitapları Erbakan Hoca’nın bastırdığı ilk çeviri kitaplarıdır.
1958 yılında E. Flatz’tan çevirdiği; “Teknik konstruksiyonun küçük felsefesi” ve yine E. Flatz’tan çevirdiği; “Motorun doğduğu yer” adlı kitapları İstanbul Alparslan Matbaası tarafından bastırılmıştır.
1959 yılında “Havayla soğutmalı diesel motorları konstrüksiyonunun özel problemleri” adı ile Otto Cordier’den bir eseri Türkçe’ye çeviren Erbakan bu defa 1959 yılında Otto Kraemer’den; “Motorlar yapı ve hesabı” isimli eseri de Türkçe’ye çevirmiştir.
Erbakan için 1965 yılı oldukça verimli geçmiştir. Çünkü bu yılda A. Beckers’ten; “Bir sıkıştırma apartında yakıtların kendi kendine tutuşma özelliklerinin araştırılması”, H. Stemann’dan; “Benzin motorunda detonasyon esnasındaki kendi kendine tutuşma olayı hakkında araştırmalar”, yine H. Stemann’dan; “Hava ile soğutmalı iki zamanlı Diesel motorunun inkişaf çalışmaları” adlı eserleri Türkçe’ye çevirmiş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Matbaasında bastırmıştır.
Bu kitapların tamamını kimsenin bildiğini sanmıyorum. Benim için de gerçekten hayret verici bir çalışma oldu.
Yazının başına dönerek şu soruyu tekrar soralım o halde; “Sizce bir Erbakan kitaplığı ne kadar yer tutar şimdi?”
- - - - - - - -
Erbakan, mahsuplaştırma isteyecek
- - - - - - - -
Necmettin Erbakan, ev hapsi cezasını, TCK'nın 63. Maddesi'nin tanıdığı imkan ile 12 Eylül'de çektiği hapis cezası ile mahsup edilmesini isteyecek.
Kapatılan RP'nin Genel Başkanı ve eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan, 'kayıp trilyon' davasında mahkemenin verdiği ve geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından onanan 11 ay 2 günlük ev hapsi cezasını, 12 Eylül döneminde haksız yere cezaevinde kaldığı 11 ayla ödeyecek. TCK'nın 63. maddesi, bir suçtan alınan cezanın, başka bir suçtan haksız yere alınan ceza ile ödenmesine imkan sağlıyor.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'kayıp trilyon davası'nda Erbakan'a iki yıl dört aylık hapis cezasınaverilmişti. TCK'da yapılan değişiklikten sonra yeniden yargılanan Erbakan'aa 11 ay ev hapsi cezası verlimşti. Karar, geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından da onaylandı.
AVUKATLARI MAHSUP İSTEYECEK
Erbakan'ın avukatlarından Yaşar Gürkan, Yargıtay'ın kararının kendilerine henüz ulaşmadığını belirterek, "Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesinde daha önceden çekilen hapis cezalarının düşüleceğine ilişkin düzenleme bulunuyor. Bu maddeye deyanarak Necmettin Erbakan'ın 12 Eylül'den sonra yattığı hapis cezasının düşürülmesi için mahkemeye dilekçe vereceğiz" dedi.
Necmettin Erbakan, 12 Eylül darbesinin ardından tutuklanarak İzmir Uzunada'ya gönderildi. Merhum Alpaslan Türkeş ile birlikte Uzunada da 11 ay tutuklu olarak kalan Necmettin Erbakan, Sıkıyönetim Askeri Mahkeme'de yargılandı ve beraat etti. Böylece Erbakan haksız yere 11 ay hapis yattı.
EV HAPSİNİ İSTEDİĞİ YERDE GEÇİREBİLECEK
Necmettin Erbakan'ın 11 aylık ev hapsi cezasını istediği konutta çekebileceği belirtildi. Erbakan, Balgat'taki konutu ya da Altınoluk'taki yazlığında cezasını tamamlayabilecek. Erbakan'ın Balgat'taki konutunu seçmesine rağmen savcılıga dilekçe vererek Altınoluk'taki yazlığına da gidebileceğine dikkat çekiliyor. Erbakan'ın cuma namazını kılmak için konutundan çıkarak camiye gitmesine de engel bulunmuyor.
MAHPUSLAŞMA İÇİN İÇTİHAT LAZIM
Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Türk Ceza Kanunu'ndaki mahsuplaşma ile ilgili maddenin değiştiğine dikkat çekerek bu konuda yeni bir içtihata ihtiyaç olduğunu söyledi. Kamalak şöyle konuştu: "Yargıtay'ın 1940 yılında bu konuda verilmiş bir kararı bulunuyor. Yargıtay 1940 yılında suçu teşvik eder gerekçesiyle mahsuplaşmayı reddetti. Ancak Türk Ceza Kanunu 2 yıl önce değişti. Bu nedenle Yargıtay'ın yeni bir içtihat ortaya koyması gerekiyor. Hukuk Devleti'nde hukuka güveninin sağlanması için haksız yere daha önceden yatılan hapis cezalarını mahsup edilmesi gerekir. Kimse de ben daha önce haksız yere hapis yattım diyerek suç işlemez."
TCK 63. NE DİYOR:
Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.