Burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu, irademiz dışında gerçekleşen ağızdan ve burundan nefes verme olayına hapşırma denir. Tıp dilinde burun mukozasının uyarılması olarakta adlandırılır.
Burun, nefes alıp verme de önemli bir organımızdır. Burundan nefes alırken, dışarıdan solunan hava hem vücut sıcaklığına uyarlanır, hem de havanın içerisindeki tozlar süzülür. Bu sayede nefes alırken dış ortamdaki toz, duman, parfüm kokusu vs. gibi etmenler hapşırmamıza neden olur. Ancak en belirgin hapşırma nedeni alerjiktir.
Hapşırmadan az önce burnumuzda gıdıklanma hissi uyanır ve burnumuzdan salgı gelir. Elbette bizler bunun farkında olmayız. Daha sonra beyine giden uyarı sonucunda baş ve boyun kaslarımız kasılır. Bunun hemen ardından hapşırma olayı gerçekleşir. Hapşırdıktan sonra burundaki tüm pislik ve iltihaplar dışarı çıkar. Hapşırırken yaklaşık olarak saatte 140 kilometre hızla dışarı hava üfleriz.
Uyurken hapşırmak pek mümkün değildir. Ayrıca hapşırırken gözleri açmakta imkansızdır. Çünkü gözler açılsa, hapşırma esnasındaki basınçla gözerimiz dışarı fırlar.
Hapşıran kişiye çok yaşa deme adeti neredeyse her millette vardır. Ancak "çok yaşa" kelimesinin söylenmesi ilk önce İtalya'dan çıktığı bilinmektedir. İtalya'da veba hastalıklarının yaşandığı dönemlerde Papa, hapşıran kişilere çok yaşa kelimesinin söylenmesini yasalaştırmış ve mecbur kılınmıştır. Genelde hapşıran kişi de "sende gör" kelimesini söyler.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.