Geçen yıl okulda öğrendiklerinizin ne kadarını hatırlıyorsunuz? İlkokul arkadaşlarınızın kaç tanesinin adını hatırlıyorsunuz? Bugüne kadar kaç randevunuzu unuttunuz?
Unutmanın birçok sebebi vardır. Bu konudaki teorilerin her biri unutmanın sebeplerine kısmen ışık tutmaktadır. Sorunun kesin cevabı ise henüz tam olarak verilememiştir.

Bastırma (İsteyerek Unutma): Unutma konusundaki ilk teorilerden birinin sahibi S. Freud'dur. İnsanlar bazen uzun süreli hafızalarındaki bir kısım bilgileri kendilerine yararlar sağladığı için unuturlar. Bu açıklamaya göre birinin adını unutursunuz, çünkü ondan hoşlanmamışsınızdır; dişçinize olan randevunuzu unutursumuz, çünkü acı çekmekten korkarsınız.

Bastırma şuuraltı çalışan bir koruma mekanizmasıdır.

Hafıza İzinin Bozulması: Bu teoriye göre hafıza izi kısa süreli hafızada bozulduğu için kaybolur. Ancak uzun süreli hafızaya geçen bilgi, hayatın sonuna kadar varlığını sürdürmesine rağmen unutma, hatırlayamamaktan kaynaklanır. Bazı bilim adamları ise buna karşı çıkarlar ve hafıza izinin zamanla zayıflayarak kaybolduğunu söylerler. Öğrenilmiş bilgi üzerinde en az bozucu etki yapan etkinlik uykudur.

Karışma: Bu teoriye göre unutma, belirli bir anının, diğer hafıza izlerinden ayrılamamasından kaynaklanır. Bunun için mutlaka hafıza izinin zayıflamış olması gerekmez. Ancak biriken çok sayıda hafıza izi, özellikle birbirine yakın çağrışım yaptıranları veya benzer malzemeyi ayırt etmeyi zorlaştırır. Bir başka ifadeyle anılar birbirleriyle karışır.

Karışma birbirine benzer çok sayıda malzeme birikmesinden olabileceği gibi, bir anıyı diğerinden ayıracak uygun ipuçlarının olmayışından da kaynaklanabilir. Sınavlara hazırlanan öğrencilerin karşılaştıkları güçlüğün en önemli sebeplerinden biri budur.