şâir. 1879 senesinde Bodrum’da doğdu. 1953’te İstanbul’da öldü. Babası Hasan Fehmi Efendi, Bodrum’da Rüşdiye muallimiydi. İlk ve orta tahsilini doğduğu yerde yaptı. Çocukluğunda düzensiz bir yaşayışı olan Tevfik, babasının bütün gayretine rağmen, düzenli bir tahsil yapmadı. Yatılı olarak İzmir idâdîsine girdi; bitiremeden ayrıldı. İlk ney derslerini, Berber Kâzım Efendiden aldı. İzmir’de Şâir Eşref’i, Abdülhalim Memdûh’u tanıyarak şiire başladı. Babası onu bir ara Fâtih Medresesine verdi. Bir zaman medreseye devâm ettiyse de, mizacının gereği ayrılarak, müzikli ve içkili âlemi seçti.
Neyzen Tevfik, İkinci Abdülhamîd Hana yaptığı hicivden dolayı korkarak 1903 senesinde Mısır’a kaçtı. Bir müddet İskenderiye ve Kahire’de yaşadı. Ney çalarak hayâtını kazandı. Fakat kazancını burada da içkiye verdi. Beş yıl sonra İkinci Meşrûtiyet îlân edilince İstanbul’a döndü. Mason Şeyhülislâm Mûsâ Kâzım ve Millî Şâir Mehmed Âkif ile tanıştı. Mehmed Âkif’ten, Arapça, Farsça ve Fransızca dersleri aldı. Devrin ileri gelen mûsikişinasları olan Kânûnî Hacı Ârif, Tanbûrî Cemîl, Ûdî Nevres Beylerle tanıştı ve dostluk kurdu. Şiirlerinde, Eşref ile Mehmed Âkif’in tesiri görülür.
Neyzen Tevfik, fazla içkinin tesiriyle birkaç defâ komaya girdi. Sar’aya benzeyen dengesiz halleri yüzünden akıl hastânesinde tedâvi gördü. Perişan bir hayat sürdü. Nef’î ve Eşref’ten sonra, Türk edebiyâtında yergi ve taşlamada üçüncü sırayı alır. Taksim plâkları doldurmuştur. Bilinen tek bestesi, Nihâvend saz semâîsidir.
Eserleri:
İki şiir kitabı vardır. Hiç (1919), Azâb-ı Mukaddes (1949).
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.