Nezih H. Neyzi, eski bir Kadıköylü. Kadıköy'ün artık "eskiye dair" isminden başka bir şeyi kalmayan eski mahallesi Kızıltoprak'ta, yerinde kimbilir hangi apartmanın yükseldiği bir köşkü, bu köşkün etrafında dağılan bir Osmanlı ailesinin hikayesini, kendi hatıralarına ve yıllarca dolaplarda saklanmış evrak-ı metrukeye dayanarak anlatıyor. Hemen hepsi Osmanlı döneminden
Cumhuriyet'e kadar çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş, şiir, edebiyat, müzik, mimarlık gibi sanatsal-kültürel faaliyetler yürütmüş, fikir hayatımıza katkılar yapmış, siyasi hayatta yeralmış geniş bir aile çevresinin hikayesini kah geçmişe uzanarak kah o insanların günümüzdeki izlerini arayarak oluşturuyor. Neyzi'nin hatıralarında, yazarın deyişiyle, Osmanlılarla Kızıltoprak birbirine bağlanıyor. Hekim İsmail Paşa'dan Sırrı Paşaya, Leyla Hanım'dan (Saz) Yusuf Razi Bey'e, Vedat Nedim Tek'e, Mehmet Ali Ayni'den
İsmail Arar'a, Nezih ve Ali Neyzi'ye, İleri'lere uzanan aile zinciri bu bağı çok güzel tanımlıyor. Ama artık ne bu Kızıltoprak var ne de köşkün bahçesinde Leyla Hanım'ın söylediği bestesi duyuluyor: "Mani oluyor halimi takrire hicabım..." Bize kalan, yalnız Nezih Neyzi'nin hatıraları...
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.