Alm. Note (f), Fr. Note (f), İng. Musical note. Müzikte (mûsikide), mevcut seslerin gösterilmesinde kullanılan işâretler. Nota, müzik seslerinin kâğıt üzerinde ifâdesi ve okuyucu tarafından anlaşılmasını temin eder.
Notanın târihteki ilk menşei hakkında bir bilgi yoktur. Yapılan araştırmalar, çok eski zamanlarda da notanın kullanıldığını göstermiştir. Çok çeşitli milletler, umûmiyetle kendilerine mahsus pekçok nota sistemi kullanmışlardır. Bu sebepten kendisine mahsus müziği ve yazısı olan her cemiyetin bir nota sisteminin olduğu fikri kuvvet kazanmıştır. Zamanla, bunların arasından şu anda kullanılmakta olan sistem yaygınlaşmıştır. Eskiden notalar, çoğunlukla harflerle ifâde edilen kısmen de özel işâretlerden meydana gelmekteydi.
Türk mûsikisinde de kullanılmış pekçok nota çeşidi olmuştur. Bunların içerisinden, zamânımızda bilinenlerinden bâzıları şunlardır:
1. Kindî Notası: Dokuzuncu asırda tertip edilen bu nota sisteminde işâretler, Arap alfabesiyle temsil ediliyordu.
2. Ebced Notası: Bu sistemde de işaretler Arap alfabesi harflerine göre olup, bu harflerin temsil ettikleri seslerin uzunlukları, altlarına yazılan rakamlarla ifâde edilirdi.
3. Kutbi Nayî Osman Dede Notası: Bu sistemin isminden başka bir bilgi elde edilememiştir.
4. Candemir (Kandemiroğlu) Notası: Türk mûsikisindeki perde adlarının ilk harflerinden meydana getirilmiş bir nota sistemidir.
Gerdaniye________________________
Acem
Hüseynî________________________
Neva
Cargâh________________________
Puselik
Dügâh________________________
Rast
Acemasiran________________________
Aşiran
Yegâh
5. Abdülbâkî Dede Notası: Ebced notasının yeniden tertip edilmesi, geliştirilmesi neticesi elde edilen bir sistemdir.
6. Hamparsum Notası: Hamparsum Limoncuyan isimli bir Ermeni tarafından kurulmuş bir nota sistemidir. Kısmen Ermeni alfabesiyle ve kalan kısmı da batı müziği nota sistemlerinin işâretlerinden meydana getirilmiştir. Türk mûsikisinden ziyâde batı müziği için hazırlanmış bir sistemdir.
7. Eski Batı Notası: Batı müziğinde kullanılan notanın eski hâllerinden.
8. Çağdaş Batı Notası: Türk mûsikisinde kullanılmasına rağmen, bunda sekizliği 12 ye bölünüyordu. Türk mûsikisinde ise eşit olmayan 24 aralığa bölünmüştür. Bu ikisi arasında kesin bir tespit yapılamamıştır.
9. Arel-Ezgi Notası: Hüseyin Sadeddin Arel ve Suphi Ezgi tarafından hazırlanmış bir nota sistemidir. Batı notasına Türk mûsikisindeki değiştirme işâretlerinin ilâvesiyle tertip edilmiştir.
Hâlen Türk müziğinde kullanılan nota sistemi, batı nota sistemidir. Bu sistemin menşei kilise müziğinde bulunan Johannes Battista ilâhîsindeki mısraların ilk hecelerinin alınmasıyla isimlendirilmiştir. Sekizinci veya dokuzuncu yüzyıllarda meydana gelen bu sistem, pekçok merhalelerden geçtikten sonra bugünkü durumuna gelmiştir. Önceleri harflerle, daha sonraları şekille ifâde edilen sesleri herbirini ayrı grafikle göstermek külfetiyse, beşli çizgi ve dört aralıktan meydana gelen “porte” ismi verilen grafikle kaldırılmıştır. Nota isimleri do (On yedinci asra kadar bu kelime ut olarak kullanılmıştır), re, mi, fa, sol, lâ, sî dir. Bu isimler, çeşitli sesleri temsil etmek ve bu seslerin birbirine karıştırılmasına mânî olmak için verilmiştir. Porte’deki çizgi ve aralıklar belli sesleri gösterirler:
_________________________________________fa____
_____________________________________mi_______
_________________________________re___________
_____________________________do______________
_________________________si___________________
_____________________la_______________________
________________sol___________________________
___________fa_________________________________
______mi_____________________________________
re
Nota sisteminde her işâret, temsil ettiği sesin yüksekliğini ve uzunluğunu belirtir. Notalamada işâretin şekli, sesin uzunluğu ve değerini gösterirken, porte üzerindeki yeri ise yükseklik derecesini ifâde eder. Sesin değer ve uzunluğunu gösteren yedi farklı şekil vardır. Bunlar: Yuvarlak şekil olan “birlik”, içi beyaz (boş) olan “ikilik”, içi dolu (siyah) “dörtlük”, dörtlüğün yukarı veya aşağıya doğru olan sapında bir çengelli şekli “sekizlik”, iki çengellisi “on altılık”, üç çengellisi “otuz ikilik”, dört çengelli olan ise “altmış dörtlük”tür. Seslerin bu nota değerleri aslâ değişmez. Her notanın değeri kendisinden bir evvelkinin iki katıdır. Notada ses perdeleri, porte’de baş tarafa konulan, “anahtar” ismi verilen şekille ayarlanır. Müzik seslerinin porte içersine düşürülmesi
temin edilmeye çalışılır. Bu durumun mümkün olmadığı hâllerde porte dışına yazılan işâretler (sesler) için kısa ek çizgiler çizilir:
________________________________________________
________________________________________________
________________________________________________
________________________________________________
________________________________________________
__Æ___
Türk mûsikisinde umûmiyetle porte’nin alttan ikinci çizgisinden başlayan sol anahtarı kullanılır. Bu anahtar, başladığı çizgi üzerindeki seslerin frekansının 384 olduğunu belirtir. Böylece diğer çizgi ve aralıklardaki seslerin yüksekliği (frekansları) de belirtilmiş olur. Nota sistemlerinde, ifâde ettikleri müzik eserlerindeki çalınış özellikleri gibi çeşitli ayrıntıları göstermek için, muhtelif işâretler ve kısaltmalar kullanılmaktadır.
Nota işâretinin önüne bir nokta konulduğu zaman, nokta, önünde bulunduğu notanın değerini, yarısı kadar artırır. Sekizlik ve daha küçük değerli notalar, birbirlerine bağlı icrâ edilecekse, bu notalar kalınca bir çizgi ile birleştirilir. Notaları birleştiren çizgilerin sayısı, çengel sayısına eşit olur. (Sekizlik için bir, 16’lık için iki, 32’lik için üç, 64’lük için dört çizgi olur):
Çizgiyle birleştirilen 8’lik veya daha küçük değerli notalar grubunun yanına, iki tarafında birer nokta bulunan küçük iki eğri çekilmesi, oraya kadar olan bölümün iki defâ icrâ edilmesi gerektiğini ifâde eder. Nota üzerine konulan vurgu işâretleri ( ), o notanın kuvvetli icrâ edilmesi için konur:
Müzik seslerinin notalarla işâretlenmesi (yazılmasında), seslerin devamlılığı gibi sükûtların da miktarı, uzayan kalın çizgiler ve özel işâretlerle ifâde edilir:
Notaların okunmasına “solfej”, enstrümanlarla veya bir kişinin güfteyi notalara uygun olarak okumasına da “icrâ” denir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.