Alm. Ausnahmezustand, Fr. état de siège, İng. State of emergency. Devletin ve hükümetin normal idârî yetkileri ve hukûkî tedbirleri kullanarak alt edemediği büyük güçlüklerin ortaya çıkması durumunda başvurulan olağanüstü idâre usullerinden biri. Tabiî âfet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddî biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlarda olağanüstü hal uygulamasına gidilir.
1982 Anayasasında olağanüstü idâre usulleri başlıca iki ana başlık altında toplanmıştır. Olağanüstü hallerle sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hâli. Sıkıyönetim idâresinde, askerî güç ve otoriteler sivil güçlerin yerini aldığı halde, olağanüstü hal uygulamasında yetkiler yine sivil makamların elinde kalır.
Olağanüstü hal Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından yurdun tamâmında, bir veya birkaç bölgesinde müddeti altı ayı geçmemek üzere îlân edilir. Bu karar TBMM’nin onayına sunulur. Meclis bu kararı onaylamama yetkisine sâhip olduğu gibi, olağanüstü hal süresini değiştirebilir. Bakanlar Kurulunun isteği üzerine her defâsında dört ayı geçmemek üzere olağanüstü hal idâresini uzatabilir veya kaldırabilir. Olağanüstü hal îlânıyla hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamâmen durdurulabilir. Bunlar için Anayasada bildirilen esaslara aykırı tedbirler alınabilir. Ancak bunların hepsinin Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükleri çiğnenmemesi ve durumun gerektirdiği ölçüyü aşmaması da gerekir. Olağanüstü halde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu durumun gerektirdiği bütün tedbirleri kânun hükmünde kararnâmeler biçiminde Resmî Gazete’de yayınladıktan sonra TBMM’nin onayına sunar. TBMM tâtildeyse toplantıya çağrılır. Kararın onaylanmaması durumunda olağanüstü hal rejimi yürürlükten kalkar. TBMM olağanüstü hal süresini kısaltma yoluna da gidebilir.
Olağanüstü hal durumunda kânun kurumları arasındaki koordinasyon başbakanlıkça veya başbakanın vazifelendireceği bakanlıkça sağlanır. Bu maksatla Olağanüstü hal îlânına yol açan konuyla ilgili bakanlıkların temsilcilerinden teşekkül eden bir Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu meydana getirilir. Olağanüstü hal uygulamalarında görev ve yetki bölge veya il vâlilerine âittir. Bir bölge vâlisine bağlı birden çok ilde olağanüstü hal îlân edilmişse bölge vâlisi yetkili ve sorumludur. 10 Temmuz 1987 târihli Olağanüstü Hal Bölge Vâliliği Hakkında Kânun Hükmünde Kararnâme ile Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van illerini sorumluluk alanına alan ve İçişleri Bakanına bağlı olarak vazife yapan bir Olağanüstü Hal Bölge Vâliliği kuruldu. Bu illerde olağanüstü hâl uygulaması hâlen devam etmektedir (Şubat-1994). Bölge vâlisinin veya il vâlilerinin Olağanüstü Hal Kânunu’nun kendilerine tanıdığı yetkilere dayanarak yapacakları idârî işlere karşı açılacak dâvâlarda yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
1983 târih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kânunu’nun 8. maddesine göre tâbiî âfet veya tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal îlan edilen bölgelerde vâli ve kaymakamlar 18-60 yaşlar arasındaki erkekler için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü koyabilirler. Ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal îlân edilmişse, Bakanlar Kurulu kânun hükmünde kararnâmelerle ekonomi ve çalışma düzeniyle ilgili her türlü tedbiri alabilir, yükümlülükler koyabilir. Şiddet hareketleri sebebiyle îlân edilen olağanüstü hal durumunda idârî organlar sıkıyönetim komutanınınkine benzer geniş yetkiler kullanır. Olağanüstü hal boyunca Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü hâlin gerekli kıldığı konularda Kânun Hükmünde Kararnâme çıkarabilir. Bu Kânun Hükmünde Kararnâmelere karşı dâvâ açılamaz.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.