Olumlayıcı ifadelerin etkisini, gerçekleri ve şu sözlerin ardında yatan anlamı nasıl anladığınız belirler: "Dilekte bulunurken boş tekrarlar kullanmayın." Bundan dolayı, olumlayıcı ifadenizin gücü, belirlenmiş olan olumlamaların zekice uygulanmasına dayanır. Örneğin, küçük bir çocuğun tahtada üç ile üçü toplayıp yedi diye yazdığını düşünün. Öğretmen matematiksel bir kesinlikle üç ve üçün toplamının altı ettiğini olumlar ve çocuk da buna göre rakamı değiştirir ve altı yazar. Üç ile üçün toplamını altı yapan, öğretmenin ifadesi değildir, çünkü bu zaten matematiksel bir gerçektir. Bu matematiksel gerçek, çocuğun tahtadaki rakamı değiştirmesini sağlamıştır. Hasta olmak anormal, sağlıklı olmak normaldir. Sağlık sizin yaşam gerçeğinizdir. Siz kendiniz ve başkaları için sağlık, uyum ve huzur gibi olumlamalar yapacaksınız ve bunların varlığınızın evrensel ilkeleri olduğunu anladığınız an, olumladığınız anlayış ve inanca dayanarak bilinçaltınızdaki olumsuz modeller yeniden düzenlenecektir.

Dileklerin olumlayıcı işlemden geçirilmesinden sonra elde edilen sonucu, yaşam ilkesine, görüntülerden bağımsız olarak gösterdiğiniz uyum belirler. Bir düşünün; matematiğin ilkeleri vardır ama hataların yoktur; gerçeklerin ilkeleri vardır ama aldatmanın yoktur. Zekanın ilkesi vardır ama cehaletin yoktur; uyum ilkesi diye bir şey vardır ama uyumsuzluğun ilkesi yoktur. Sağlığın ilkesi vardır ama hastalığın yoktur ve bolluğun ilkesi diye bir şey vardır ama yoksulluğun ilkesi diye bir şey yoktur.

İngiltere'de safra kesesindeki taşları aldırmak üzere ameliyat olması istenen kız kardeşi için bu olumlama yöntemini kullanmıştır. "Kız kardeşimin safra kesesinde taş olduğu hastanede yapılan testler ve röntgen ışınlarıyla tespit edildi. Kardeşim benden onun için dilekte bulunmamı istedi. Coğrafi olarak birbirimizden 6,500 mil uzaktaydık ama zihin ilkelerinde zaman ve mekan kavramı yoktur. Sınırsız zihin ve zeka kendi bütünlüğüyle her zaman her yerdedir. Kardeşimin hastalık belirtileri hakkındaki düşüncelerimi tamamen sildim şöyle bir olumlamaya girdim:

"Bu dilek, kız kardeşim Catherine için. Şu anda çok rahat ve huzurlu, dengeli dingin ve sakin. Onun bedenini yaratan kendi bilinçaltındaki iyileştirici zeka şu anda onun her hücresine, sinirine, dokusuna ve kasına girerek, bilinçaltındaki kusursuz modeli yeniden yaratıyor. Sessiz ve dingin bir biçimde bilinçaltındaki tüm bozuk modeller tek tek çıkarılip atılıyor.
Canlılık, bütünlük ve güzellik gibi yaşam ilkeleri onun varlığın her atomunda kendini gösteriyor. Şu anda bir ırmak gibi kız kardeşimin etrafında akmakta olan iyileştirici dalgaları olduğu gibi alıyor ve kusursuz sağlık, uyum ve huzura geri dönüyor. Onun etrafını saran sevgi ve huzur okyanusu bütün bozuklukları ve çirkin imgeleri sildi."

Bunu günde birkaç kez tekrarladım ve iki hafta sonra kız kardeşim tekrar muayene olduğunda şaşırtıcı bir iyileşme gösterdiği görüldü, röntgen tahlilleri da hiçbir şey olmadığını gösteriyordu.

Olumlamak demek bir durumun öyle olduğunu söylemek demektir ve bütün zıt göstergelere karşın bu zihin tavrınızı korursanız dileklerinizin kabul edildiğini göreceksiniz. Düşünceleriniz yalnızca olumlama yapmalıdır; zira bir şeyi inkar ederseniz, aslında inkar ettiğiniz şeyin varlığını olumlamış olursunuz. Olumlamaları tekrar ederek ve neyi neden söylediğinizi bilerek, zihninizi, gerçek olarak ifade ettiğiniz şeyi kabul edecek olan bilinç düzeyine geçirmiş olursunuz. Bilinçaltınızdan tatmin edici bir karşılık alana kadar yaşam gerçeklerini olumlamayı sürdürün.