Kara ve su ortamında, koşulları birbirinden farklı düşünülebilecek her yer, büyüklüğü, şekli, organizasyon derecesi, gelişmesi, davranışı, üremesi, besini, besin alma şekli, parazitleri, ayları, avcıları, vs. 'si değişik birçok canlı tarafından işgal edilmiştir. Bu canlıların nasıl meydana geldiklerini, yaşadıkları ortama yapısal olarak nasıl uyum yapabildiklerini, aralarındaki benzerliklerin ve farkların derecesine göre akrabalıklarını, bununla ilişkin olarak, tür, cins, familya, takım, sınıf, şube gibi sistematik sıralanmanın nasıl yapılabileceğini açıklamak biyolojinin temel sorunlarından biridir. Canlıların bugünkü ve geçmişteki yapılarını karşılaştırmalı olarak inceleyerek, onların fiziki, fizyolojik ve biyokimyasal benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymak suretiyle, belirli genelleştirmelere gidilmesi organik evrimin çalışma alanını oluşturur.
Organik evrimsel olayları, kalıtımın ana ilkeleri çerçevesinde ve zaman süreci (genellikle jeolojik zaman süreci) içerisinde incelemek zorunludur. Çünkü organik evrimdeki ana sorunlardan biri, bir canlı türünün yada grubunun, yeni koşullara zaman süreci içerisinde nasıl uyum yaptığının açıklanmasıdır. Yapısal benzerliklerin ve farkların değişimi ancak zaman süreci içerisinde incelenmekle değerlendirilebilir.
Organik evrim konusunda ana ilkelerin açığa çıkarılması ve öğretilmesi toplumların düşünce sistemlerinde büyük yansımalara neden olduğu ve olacağı için, sadece doğanın temel yasalarını açıklamaya dönük olan böyle bir bilimsel alan, ne yazık ki, belirli çevrelerde tehlikeli bir gelişim olarak değerlendirilmektedir. Çünkü evrim kavramı, zaman süreci içerisinde bir değişmeyi açıklar; sonsuzluk ve değişmezlik evrimin ilkelerine aykırıdır. Dolayısıyla evrim kavramı, dogmatik düşünceye, yani her şeyin olduğu gibi benimsenmesine izin vermeyen bir bilim dalıdır. Bu ise, belirli koşullara ve düşüncelere, olduğu gibi, yüzyıllardır, düşünmeden uymuş toplumları; keza bunun yanı sıra toplumların bu uyumundan çıkarları için yeterince yararlanan çevreleri rahatsız etmektedir. Evrim kavramının kendisi de sabit değildir, zaman süreci içerisinde yeni bilimsel çalışmaların ışığı altında değişmek zorundadır. Çünkü kendini zaman süreci içerisinde değiştiremeyen, yeni bilgilerin ve gelişimlerin etkisi altında yenileyemeyen her şey ve her kavram yok olmak zorundadır. Bu yasa tüm canlılar ve kavramlar için geçerli görünmektedir.
Evrim kavramı özünde üç alt kavramı içine alır. 1. Anorganik Evrim: Cansızların değişimini inceler; özellikle evrenin oluşumundan, canlıların temel maddelerini oluşturan cansız maddelerin oluşumuna kadar ortaya çıkan olayları kapsar. 2. Organik Evrim: Canlıların değişimini inceler. 3. Sosyal Evrim: Toplumların değişimini inceler. Biyoloji bilimi, özellikle organik evrimi kapsar.
Organik Evrim bugün de devam etmektedir; hatta bugün tarihin birçok devrelerindekinden daha hızlı olmaktadır. Son birkaç yüz bin senede yüzlerce yeni bitki ve hayvan türü meydana gelirken, yüzlercesi de yeni tür oluşumları için ayrılmaya başlamıştır. Fakat bu ayrılma ve türleşme o kadar yavaş yürümektedir ki, gözlemek yalnız tarihsel belgelerin bir araya getirilmeleriyle ve karşılaştırmalarıyla mümkün olacaktır.
Biyolojik evrimin oluştuğuna ilişkin kanıtlayıcı tipik örnek, 15. yüzyılın başlarında Madeira yakınında, Porta Santo denen küçük bir adaya bırakılan tavşanlarda gözlenmiştir. Tavşanlar, Avrupa'dan getirilmişti. Adada diğer bir tavşan türü ve getirilen tavşanların düşmanları olmadığı için getirilen tavşanlar anormal derecede çoğaldılar ve sonuçta, 400 yıl sonra, Avrupa'daki anaçlarından tamamen farklı yapılar kazandılar. Öyle ki, büyüklükleri, Avrupa'da kilerinin yarısı kadar oldu; renklenmeleri tamamen değişti ve daha gececi hayvanlar oldular. En önemlisi, atalarıyla bir araya geldiklerinde, artık çiftleşip yeni bir döl meydana getiremiyorlardı. Yani yeni bir tür özelliği kazanmıştılar.
Canlılar arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların nasıl ortaya çıktığı, bilimsel olarak, ilk defa, CHARLES DARWiN'in gözlemleriyle gün ışığına geldiği ve açıklandığı için, evrim kavramı ile DARWİN'in ismi ve kişiliği özdeşleştirilerek D a r w i n i z m denir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.