Bu satırları lütfen dikkatle okuyunuz. Çünkü iş dünyasında başarıyı yakalayabilmek için karşımızdaki en büyük duvar bazen kendimiz olabiliyoruz.
Nedenine gelince; erkekler iş hayatında kadınların başarılarını kabullenemez. Kadınlar da erkeklerden üstün olmak hırsıyla önüne geleni yıkıp ezmeye kalkar. Halbuki adalette eşitlik vardır ve önemli olan her bireyin üzerine düşen vazifeleri kendinin ve toplumun menfaatine fayda sağlayacak şekilde yapmasıdır.
Birbirinizle bilek güreşi yapmak yerine, beyin gücünüzü ortaya koyarak onlarla mücadele edin. Bunu yaparken de aceleci olmayın, biraz yavaş davranın, birden atak yaparsanız başkaları rahatsız olur ve sizi engellemek için olumsuz şeyler yapabilirler.
Erkek veya kadın, hangi cins olursa olsun fedakarlık yapması gerektiğini, aynı ortamda çalışabilmek için kendinden ödün vermesi gerektiğini bilmeli.
Bu demek değildir ki, öz kimliğinizden ödün vereceksiniz. Hayır, anlatmak istediğim; sadece durumu idare etme şeklidir.
Yani bir kadın olarak ben gerektiğinde erkekleşiyorum. Fakat bunu kadınlık öz kimliğimi kaybetmeden yapıyorum. Bir kadın olarak bir erkeğe anlaması gereken dil erkekçeyse bunu kendime uydurarak karşımdakine gerekenleri söylüyorum. Başarılı da oluyorum.
Yani tamamen erkekleşip karşımdaki erkeğe tabiri caizse erkeklik yapmıyorum. Argo konuşmuyorum, kabalaşmıyorum ya da meseleyi kavgayla, gürültüyle, bilek gücüyle halletmiyorum.
Şayet karşımdakinin istediği şeye cevabım hayırsa, o hayır için kadınlık duygusallığımı bir kenara bırakıyorum. Net bir duruş sergiliyorum ve bunu nezaketle yapıyorum. Burada iki şekilde kadınlık kimliğimin avantajı olan, kadın olmamı karşımdaki erkeğe bir mesafe koyarak kendi menfaatime kullanıyorum. Diğer taraftan da birazcık erkekleşerek o kararlı duruşumla karşımdaki insana o işi yaptırıyor veya durum neyse onu kabul ettiriyorum.
Bu aynı şekilde erkekler için de geçerli. Şimdi erkek gibi kadın lafından kadınlar rahatsız olmaz da, kadın gibi erkek lafını hiç bir erkek kaldıramaz.
Fakat benim burada ifade etmek istediğim erkekler de bazı durumlarda kadın gibi düşünebilmeli. Karşısındaki insan bir kadın ve kendinden daha farklı yaratılmış. Genel olarak duygusal hassas ve fiziksel olarak erkeklerden daha zayıf. O zaman her olay karşısında kadınları hırpalamak veya yargılamak yerine birazcık da olsa kadınların hassasiyetine sahip olup onların yerine kendimizi koyarsak karşı cinsi de anlamış oluruz.
Bu dediklerimde hiç bir kötülük yok veya yanlış bir taraf yok. Sadece insan olmanın gereği birbirimizi anlamaya çalışarak birbirimizden azcık bir şeyleri alıp erkek veya kadın kendi bünyemizde barındırmalıyız.
İnanın bu insan ilişkilerinizde çok ama çok işinize yarayacaktır. Başarının temel formülünü oluşturan unsurlardan birisi de insan ilişkileri olduğuna göre o halde bunu yapmak zorundayız öyle değil mi?
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.