Alm. (Krauken-) Kost, Diat (f), Fr. Régime (m), İng. Diet. Günlük yiyecek ve içeceklerde miktar veya çeşit îtibârı ile yapılan ayarlama veya düzenleme. En sık olarak çeşitli hastalıkların tedâvisinde uygulanır. Diyet kelimesiyse daha geniş bir mânâda günlük beslenmedeki her türlü düzenlemeleri ifâde eder. Dolayısıyle perhiz bir çeşit diyet uygulaması olmaktadır.
Diyet tedâvisi yüzlerce yıldır tatbik edilmektedir. Geçen yıllar boyunca büyük gelişmelere sahne olan bu tedâvi, bugün tıbbın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Başlıca beş çeşit gıdâ maddesi veya bunların metabolik ürünleri vücut için zarûrîdir. Bunlar proteinler, yağlar, karbonhidratlar, vitaminler ve bâzı minerallerdir. Günlük diyet bunları kâfi miktarda ihtivâ etmelidir. Beslenme ve diyetetik mütehassısları yaptıkları araştırmalar netîcesinde dünyâda yaygın olarak tüketilen gıdâları gruplandırmışlar ve besin değerlerini tespit etmişlerdir. Bu gruplar süt grubu, et grubu, sebze-meyve ve tahıl grubudur. Günlük olarak her gruptan belli miktar gıdâ alınması gerekir. Bu kâideye dikkat edilmeyen pahalı bir beslenme uygun ve dengeli bir beslenme olmayacağı gibi çok daha ucuza dengeli bir beslenme düzeni de kurulabilir. Tedâvi maksadıyla hekimin perhiz tavsiye ettiği kişiler için de bu kâideye uyulmalıdır. İyi bir tedâvi diyeti, hastanın dînî, etnik, sosyal ve ekonomik durumu ile de uyuşmalıdır. Bunu en iyi şekilde beslenme ve diyetik mütehassısları ayarlar.
Şeker hastalığında perhiz: Perhiz ile tedâvi edilen en eski hastalıklardan birisi şeker hastalığıdır (Diabetes mellitus). Şeker hastalarının bünyesi kan şekeri seviyesinin aşırı yükselmesini önleyemediğinden, günlük gıdâlarındaki karbonhidrat miktarı uygun bir perhizle sınırlandırılır ve düzenli bir şekilde alınması sağlanır. Böylece hastanın kan şekerinin aşırı yükselmesi önlenir. Şişmanlarda şeker hastalığının kontrolu daha zor olduğundan ayrıca zayıflama perhizleri de tatbik edilir. Perhizden maksat hem karbonhidratları kısmak hem de yiyecek ve içecekten alınacak kalorinin hastanın ideal kilosu için belirlenen miktarı aşmayacak bir düzendir. Perhiz tedâvisine kâfi cevap vermeyen hastalarda perhize ilâveten ilâçlara da başvurulur.
Tuzsuz perhiz: Bu perhiz başlıca karaciğer sirozu, gebelik toksemisi (EPH sendromu), yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, böbrek hastalıklarında ve (kartizonlu, tuz tutucu veya terkibinde sodyum bulunan) ilâçlarla uzun süreli tedâvi görmesi îcâbeden hastalarda uygulanır. Esas îtibârıyle perhiz, tuzun içindeki sodyuma karşıdır. Zîrâ sodyumun vücutta su tutma özelliği yukarıdaki hastalıkları ağırlaştırır. Günlük hayatta en önemli sodyum kaynağı sofra tuzu olduğu için bu perhize tuzsuz perhiz denilegelmiştir. Ancak tuzsuz perhizde olan hasta, hekimine danışarak sodyum ihtivâ eden gıdâ ve ilâçlar hakkında bilgi almalıdır. Misâl olarak süt ve bâzı antiasit ilâçlar sodyum ihtivâ ederler.
Doğuştan metabolik hastalıklarda perhiz: Bu hastalıklarda vücûdun kullanamadığı gıdâ maddeleri günlük diyetten kısmen veya tamâmen uzaklaştırılır. Misâl olarak fenilketonüri hastalığı ile doğan çocuklarda, vücutta fenilalanin amino asidini normal yolla metabolize edecek fenilalanin hidroksilaz enzimi yoktur. Bu sebeble gıdâlarla alınan fenilalanin ve bunun anormal metabolik ürünleri vücutta birikerek beyni harap eder. Bu hastalığın kontrolü için sâdece gelişme için zarûri olan miktarda fenilalanin ve normal miktarlarda diğer amino asitleri ihtivâ eden endüstriyel gıdâlar (mamalar) doğumdan îtibâren kullanılır. Yaş ilerledikçe uygun perhizlerle normal gıdâlara geçiş mümkündür. Bu geçiş tamâmen hekim kontrolünde yapılmaktadır.
Perhiz, yâni rejim yapmanın lüzumlu olduğunu Teyemmüm âyeti göstermektedir. Allahü teâlâ; “Su zarar verince kullanmayın, teyemmüm edin.” buyurmuştur. Perhizin insan sağlığı ve hastalık tedâvisinde büyük önemi vardır. Bâzı hastalıkların tedâvisinde modern tıbbın elzem kabûl ettiği perhizin önemini, Peygamber efendimiz; “Hastalıkların başı, çok yemektir. İlâçların başı, perhizdir.” hadîs-i şerîfiyle asırlar önce bildirmiştir. Peygamberimiz ödemi olanlara; “Su içmeyin, suya perhiz ediniz.” buyurdu. Müslümanların tutmakla mükellef olduğu orucun pekçok faydası vardır. Bu faydalardan biri de hastalıkların tedâvisinde ve sıhhatin korunmasında modern tıp tarafından da kabûl edilen mükemmel bir perhiz olmasıdır. Çeşitli hastalığın tedâvisinde yapılması gereken perhiz yemekleri husûsunda yazılmış İslâm âlimlerine âit pekçok kitap mevcuttur.
Hıristiyan ve Yahûdîlerin belirli günlerde et ve yağ gibi bâzı şeyleri yememeleri de perhiz olarak adlandırılır. Katolik Hıristiyanlar, Paskalyaya kadar 46 gün büyük perhiz denen perhiz yaparlar.
Perhizi, hadîs-i şerîflerden ve tecrübeli kimselerden ve tabipten öğrenmelidir. Perhize çok lüzum gösteren hastalıklardan bâzıları; albüminüri, anemi(kansızlık), damar sertliği, zâfiyet, karaciğer sertleşmesi, kabızlık, sarılık, kalp hastalığı, kalp zâfiyeti, diyabet (şeker hastalığı), ishal, mîde ve onikiparmak barsağı ülserleri, mîde genişlemesi, asitli ve asitsiz dispepsi, anterit, gastrit, gut, karın sancısı, hemofili (kanama), ikter kataral, ekzama, migren nevrasteni, şişmanlık, ödem, tüberkülozdur. Her hastalığın kendine has perhiz şekilleri vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.