Peyami Safa - Bilgiler
08/12/2009 20:18
(1899- 15 Haziran 1961): Yazar. İstanbul'da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa'nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. İstanbul'da öldü.

Kardeşi İlhami ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede "Asrın hikâyeleri" ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919), Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve'yi askerliğini yaptığı sıra kaybetmesi Peyami Safa'yı çok sarstı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul'da öldü. Edirnekapı Şehitliği'nde gömülüdür.

Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir. Fransızcayı Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir. 43 yıl hiç durmadan yazdı. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir. Nâzım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin'le polemiğe giriştir.

Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi baş yazarı idi.

Peyami Safa halk için yazdığı edebî değeri olmayan romanlarını "Server Bedi" imzası ile yayınladı. Sayıları 80'i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verdi. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.

Romanları: Gençliğimiz (1922), Şimşek (1923), Sözde Kızlar (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959). Hikâyeleri: Hikâyeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980). Oyunu: Gün Doğuyor (1932). İnceleme- denemeleri: Türk İnkılâbına Bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Mistisizm (1961), Nasyonalizm (1961), Sosyalizm (1961), Doğu-Batı Sentezi (1963), Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970), Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970), Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971), Din-İnkılâp-İrtica (1971), Kadın-Aşk-Aile (1973), Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976), Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976), 20. Asır- Avrupa ve Biz (1976). Ders Kitapları: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (I-IV, 1929), Yeni Talebe Mektupları (1930), Büyük Mektup Nümuneleri (1932), Türk Grameri (1941), Dil Bilgisi (1942), Fransız Grameri (1942), Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948).

Beşir Ayvazoğlu, Peyami, Hayatı, Sanatı Felsefesi Dramı'nı yayınladı (1998).

ESERLERi:

BiZ INSANLAR

Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır. romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.

YALNIZIZ

Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaybettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır. Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Ve Allah'ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamayacaktır.

FATiH HARBiYE

Yazar bu romanında Tanzimat'tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.

MATMAZEL NORALiYA' NIN KOLTUĞU

Peyami Safa'nın mizac ve ruh yapısına uygun düşen bir konuyu ihtiva etmektedir. Ruhçu ve akılcı dünya görüşünün yazarın anlayışı çerçevesinde birleştirilmesi esasına dayanır.

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU

Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mes'ud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

MAHŞER

Yazarın görüşlerini değişik bir tarzda işlediği bir romandır.

ŞİMŞEK

Yazarın ilk romanlarındandır. Yazar bunda da bütün eserlerinde işlediği konuları, bir başka tarzda yeniden işlemektedir.

CANAN

Peyami Safa'nın "Şimşek", "Bir Akşamdı", "Mahşer" romanları tarzında bir diğer eseridir.

SÖZDE KIZLAR

Günümüzün kızlarını, onları mesud yahud bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası gibi yansıtmaktadır.

TÜRK İNKILABINA BAKIŞLAR

Atatürk İnkılâbları öncesindeki fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmıştır.

- - - - - - - -

Farklı bir kaynaktan derlenen biyografisi:

Peyami Safa 1899'da İstanbul'da doğdu. Şair İsmail Safa'nın oğludur. 13 yaşında Posta Telgraf Nezaretinde çalışmaya başladı. 1914 ve 1918 yılları arasında öğretmenlik,1918 ve 1961 arasında gazetecilik yapmıştır. Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı.

Bu gazetede 1919'da imzasız olarak "Asrın hikâyeleri" başlıklı hikâyelerini yayınladı, Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Oğlunu askerliğini yaptığı sırada kaybetmesi Peyami Safa'yı çok sarstı. Bu olaydan birkaç ay Havadis Gazetesi'nin baş yazarı iken 15 Haziran 1961'de İstanbul'da öldü. Peyami Safa halk için yazdığı romanlarını "Server Bedi" adıyla yayınladı.

80 kadar olan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem vermiştir. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.

Önceki
Önceki Konu:
Orhan Bayrak
Sonraki
Sonraki Konu:
Erol Güngör

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu