Birinci Dünyâ Savaşı sonu memleketini bağımsızlığa kavuşturan Polonya devlet adamı, mareşal. 5 Aralık 1867 günü Zulow’da dünyâya geldi. Polonyalı soylu bir âileden gelir. İlk öğreniminden sonra tıp tahsilini yapmaya başladıysa da, yarım bırakıp Vilna’ya (bugünkü Vilnius) döndü. Karl Marx’ı okumağa başladı. Teoriden ziyâde pratik olmayı istiyordu. Üçüncü Aleksandr’a suikast plânlamaktan 1887 senesinde tevkif edildi ve beş seneliğine Sibirya’ya sürüldü. Dönüşünde, yeni kurulan Polonya Sosyalist Partisine üye oldu. Burada Robotnik (işçi) gazetesini çıkararak, Marx’ın fikirlerini yaymağa başlayınca 1900 senesinde karısı ile birlikte tevkif edilerek Varşova Hapishânesine atıldı. Buradan kaçması imkânsız olduğu için akıl hastası rolü yaparak Petersburg Askerî Hastânesine gönderildi. Buradan kaçmaya muvaffak oldu. 1904 senesindeki Japon-Rus savaşında Japonya’ya giderek Rusya aleyhinde çalışmalar yaptı. 1905 senesindeki Rus İhtilâlinin başarısızlıkla netîcelenmesine rağmen, Rusya’nın içte ve dışta bulunduğu karışıklığı iyi değerlendiren Pilsudski, Polonya askerî teşkilâtını kurmaya başladı.
Birinci Dünyâ Savaşı çıktığı vakit, Polonyalılardan meydana gelen üç tümenden birinci tümenin başında savaşa katıldı. Bu arada asker sıkıntısı çekenAvusturya-Macaristan ve Almanya, doğu cephesinden batıya kaydırılmak istenen Alman askerlerinin yerini Polonya birlikleriyle doldurma ümidiyle Kasım 1916’da Polonya’nın bağımsızlığını îlân ettiler. Kurulan Polonya Devlet Konseyinde askerî bölümün başına getirilen Pilsudski’nin konumu 1917’deki Sovyet komünist İhtilâliyle beklenmeyen bir şekilde güçlendi.
Savaştan sonra, 10 Kasım 1918 günü Polonya ordusunun başına Başkomutan ve devletin başına Başkan olarak geçti. Bundan sonra Polonya’yı Kızılorduya karşı korumak üzere çalıştı. Kızılordunun Almanya içlerine girdiği sırada, doğu kısmındaki târihî Polonya’yı işgâl etti. 1920 senesinde Kızılordu ile savaştı ve savaşı kazandı. 1923 senesinde istirahat etmek için yönetimden çekildi. Fakat 1926 senesindeki ekonomik kriz sırasında tekrar parlamentoya girdi. Mecliste yapılan seçimde Cumhurbaşkanı seçildiyse de bu görevi kabul etmeyip, Savunma Bakanlığına baktı. 1928 ve 1930 senelerinde başbakanlık yaparken sertleşerek siyâsî parti ileri gelenlerinden bir kısmını tevkif ettirdi.
1933 senesinde Hitler Almanya’nın başına geçince batı kısımlarında orduyu güçlendirmek üzere faaliyete geçti. Hitler’le görüşmeyi reddetti. Pilsudski, 12 Mayıs 1935 günü akciğer kanserinden öldü. Yazıları, günlük emirleri ve konuşmaları kitap hâlinde yayınlandı.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.