Amerikalı iktisatçı Fisher Marjinal Fayda Kuramının matematikleştirilmesine önemli katkılarda bulundu. Piyasa değeri denklemi bugün de para kuramına ilişkin çok sayıda çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Saugerties/New York'ta dünyaya gelen Fisher zor koşullar altında büyüdü. Tarikat kilisesinde papaz olan babası, iki kardeşi gibi, erken öldü. Her ne kadar Fisher New Haven'de Yale Üniversitesi'nde okumayı başardıysa da, ayrıca özel ders vererek ailesinin geçimine katkıda bulunmak zorunda kaldı. Olağanüstü başarıları sayesinde 1888'de bir burs kazanarak matematik, felsefe ve sosyal bilimlerle ekonomi bilimleri dallarında eğitim görebildi. Fisher 25 yaşındayken Yale Üniversitesi'nde ekonomi dalında salt kuramsal olan ilk doktora tezini verdi. Adı "Paranın Satın Alma Gücü" idi. Başkaları yanı sıra Carl Menger ve Ikon Walras tarafından kurulmuş olan Marjinal Fayda Kuramı (Grenznutzentheorie) ve bu kurama dayanan fiyat kuramına, yani piyasada bir fiyatın ne şekilde ve ne yükseklikte oluştuğuna ilişkin tümüyle matematiksel açıklamasını gözler önüne serdi. Fisher bir yıl sonra varlıklı bir aileden gelen Margaret Hazard ile evlendi. 31 yaşında Yale Üniversitesi'nde Ekonomi kürsüsüne atandı. Ne var ki, buraya atandıktan kısa bir süre sonra tüberküloza yakalandı ve üç yılı aşkın bir süreyi çeşitli sanatoryumlarda geçirmek zorunda kaldı. Ancak 1901 yılında profesör olarak çalışmaya başladı. Fisher'in üniversite dışı aktivitelerine bundan böyle hastalığının damgası vuruldu. İnanmış bir vejetaryen olan Fisher nerdeyse dinsel bir hevesle gerçek sağlık bilimini kurmak istiyordu. 1907'de bir devlet sağlık bakanlığı tesis etmek amacıyla bir komite kurdu. Bir hükümet komisyonunun üyesi olarak iki yıl sonra "Ulusal Sağlığa İlişkin Rapor"u yayınladı. Fisher'in bilimsel çalışmalarında, tekrar tekrar gözlemlediği konjonktür (piyasa hareketleri) dalgalanmalarında merkezi bir anlam tanıdığı paranın değeri konusu, ağırlık noktasını oluşturmaktaydı. Buna göre paranın değeri sık sık dalgalanan satın alma gücüyle kendini belli etmektedir. Tüketici, (kâğıt ya da madeni paranın üzerinde yazılı) nominal değer ile paranın reel değeri(satın alma gücü) arasında bir ayırım yapamadığı için, bunu çoğu zaman anlamamaktadır. Fisher 1911'de yayınladığı "The Purchasing Power of Money" (Paranın Satın Alma Gücü) adlı yapıtında para miktarının artırılmasının fiyatları etkileyeceğine ve ekonomik dengeyi bozacağına ilişkin düşüncelerini savundu. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan fazla ödemeler fiyat artışına ve dolayısıyla satın alma gücünün azalmasına neden olacaktır. Fisher paranın piyasa değerine ilişkin denkleminde bu bağlantıları çok basit matematiksel bir formülle açıkladı. Bilimsel çalışmaları ve sağlık alanındaki uğraşları yanı sıra Fisher'in 1915'te yayınladığı "How To Live" (Nasıl Yaşamalı) adlı kitabı en iyi satan kitaplar listesinde başa geçerek yarım milyondan fazla satış yaptı. Fisher'in ayrıca buluşları vardır. Bir hava odası ve bir güneş saati geliştirdi. Ayrıca yazdığı makalelerle içki yasağının tutunması için çalıştı ve 1923'te dünya barışının güvence altına alınabilmesi için önerilerini sundu. Aynı yıl içinde kurduğu Endeks Sayıları Enstitüsü paranın satın alma gücünü kaydetmek üzere haftada bir, bir toptan fiyat endeksi çıkarttı. 1929'da ortaya çıkan dünya ekonomi buhranı, Fisher'in yeni bir ekonomik döneme ilişkin inancını aniden yok etti. Bir yıl sonra konjonktür dalgalanmalarına ve ekonomik depresyona ilişkin tepkilerini "The Stockmarket Crash and After" (Borsada Hisselerin Aniden Düşmesi ve Sonrası) adlı kitabında dile getirdi. Yine 1930'da, daha önceden 1907'de yazdığı "The Rate of Interest' (Faiz Oranları) adlı kitabının tekrar gözden geçirilmiş baskısı olan "The Theory of Interest' (Faiz Kuramı) adlı kitabını yayınladı. Bu yapıtında işadamının (varlığını maksimuma çıkartan) ve tüketicinin (yararını azami dereceye çıkartan) hedefleri arasındaki ilişkinin aynı hedefe yönelik olduğunu açıkladı. Adını kendisinden alan denkleminde aynı çalışmanın sonucu olarak faiz oranının karmaşık bir ekonomideki rolünü anlattı. Buna göre nominal ve reel faiz oranı arasındaki fark beklenmekte olan enflasyon oranına işaret etmektedir. 1935'te emekliye ayrılan Fisher, yayınlarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürdü. 1942'de yayınladığı bir makalede vergi sisteminin kökten bir biçimde değiştirilmesini istedi. Bundan beş yıl sonra 80 yaşında New York'ta öldü.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.