Alman iktisatçı Röpke, ekonomideki liberalizm ile merkezi yönetim sistemi arasında bulunan üçüncü bir yol arayışındaydı. Neoliberalizmin temsilcilerinden olan Röpke, ekonomik düzenin sosyo-kültürel temelleri üzerinde durdu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa Ekonomik Birliği'nin oluşturulmasına kuvvetle karşı koydu.
Röpke, Hannover yakınlarında Schwarmstedt'te bir köy hekiminin oğlu olarak dünyaya geldi. Kırsal alanda büyüyen genç, okulunu bitirdikten sonra buralardan ayrılarak çok sayıda dış yolculuğa çıktı. Ekonomi ve sosyoloji eğitimi gördükten sonra Jena Üniversitesi'nde ekonomi kürsüsüne öğretim üyesi olarak atandı ve 25 yaşında en genç Alman profesör ünvanını aldı. Akademik kariyeri onu ayrıca Graz ve Marburg üniversitelerine götürdü.
Röpke, 1930'da Krizle Savaşına Devlet Komisyonuna seçildi. O döneme egemen olan düşüncenin karşıtı konjonktürün canlandırılması için alınacak önlemler arasında, daha çok kredi alınmasına ve devlet yatırımlarına ilişkin talepleri vardı. Bununla, piyasanın kendi kendini iyileştirebilme gücünden kaynaklanan ve ekonomiye her tür devlet müdahalesini reddenen "Laissez-faire" (Bırakınız yapsınlar), liberalizmine karşı geliyordu.
Röpke daha 30'lu yılların başında radikal bir nasyonalizmin tehlikelerine karşı uyarıda bulunmuştu. Nasyonal Sosyalistler iktidarı ele geçirdikten sonra, bu diktatörlüğe karşı açıkça insanları uyarmıştı. Hocalık yapması yasaklanınca 1933'te İstanbul'a göç etti. İstanbul'da bulunduğu dört yıl boyunca kendisi gibi Türkiye'ye göç etmiş bulunan sosyolog Alexander Rüstow ile beraber çalıştı. (En önemli temsilcisi Walter Eucken olan) Freiburg Ekolüyle Röpke sürekli olarak mektuplaşıyordu.
Röpke, kendisine Cenevre Üniversitesi'nden profesörlük yapması için öneri gelince, 38 yaşında İsviçre'ye yerleşti. Aynı yıl içinde Die Lehre voa der Wirtschaft adlı kitabını yayınladı. Bu yapıtında Birinci Dünya Savaşı yüzünden dünya çapında ekonomik ilişkilerin yok olmasıyla, Nasyonalizmin oluşması arasındaki bağlantıları tanımladı. Röpke'ye göre var olan ekonomik biçimlerden hiçbirinin geleceği yoktu. Dünya ekonomik buhranı "Lassez-faire" liberalizminin başarısızlığını kanıtlamıştı.
Merkezi yönetim ekonomisi kesinlikle diktatörlüğe götürüyordu (Almanya'da Nasyonal Sosyalizm, Sovyetler Birliği'nde Stalinizm gibi). Röpke bu yüzden üçüncü, ve kendi deyimiyle "antikapitatist ve devrimci" bir yol öneriyordu. Bunu yaparken devlete, tekel oluşumunu önleyen ve rekabet kurallarını kabul ettirmesi beklenen bağımsız hakem işlevini veriyordu. Röpke ekonomi alanındaki çalışmaları yanı sıra toplumsal sorunlara da yoğunlaşıyordu. Bunun sonucu olarak üç ciltlik Die Gesellschaftsktisis der Gegenwart (Çağımızın Toplumsal Krizi) (1942), Civitas Humana (İnsanca Uygarlık) (1944) ve Internationale Ordnung (Uluslararası Düzen) (1945) adlı yapıtını yayınladı.
Röpke, savaştan sonraki yıllarda bir Avrupa Ekonomik Birliği'nin kurulması için girişilen çabalara şiddetle karşı çıktı. Ortak ticaret sınırlan bulunan az sayıda birkaç devlet arasında kurulacak bir serbest ticaret bölgesi, dışarıya karşı sınırların kapatılmasına (Abschottung) yol açacağından, Röpke böyle bir birliğin kurulmasına yönelik plânları "süper nasyonalizm" olarak niteliyordu. Röpke'nin buna karşılık önerdiği model, liberal ekonomiyle muhafazakâr kapitalizm eleştirisi karmasından oluşuyordu.
Serbest bir dünya ticaretini savunmakla beraber, küçük çiftçilik ekonomisinin yeniden canlandırılmasını istiyordu. Bir Avrupa Birliği bürokrasisi şeklindeki siyasal güç yoğunlaşması, ekonominin büyük sanayi ve tarımsal işletmelerde yoğunlaşmasını desteklemektedir. Bu çaresiz durumdan ancak desantralizasyon yoluyla kurtulmak mümkündür. Bu yüzden her küçük çiftçi ürünlerini, ithalat kısıtlamalarına ya da bürokratik engellere çarpmaksızın, sunma olanaklarına sahip olmalıdır.
Kendisini eleştirenler tarafından "geçmişin davet edilmesi" anlamına geldiği söylenen Röpke'nin düşüncelerinde ekolojik faktörler de rol oynuyordu. Röpke, tarımsal tekniğin neden olduğu çevre zararlarına işaret ederek bu gibi "talana dayanan işletme yöntemlerinin" bırakılması gerektiğine dikkatleri çekiyordu.
Soğuk savaş Röpke'nin düşüncelerini değiştirmesine neden oldu. Muhafazakâr bir liberal olan Röpke "giderek büyüyen komünizm" konusunda uyarılarda bulunan ve kollektifçiliğin hiçbir biçimini onaylamayan muhafazakâr bir uzlaşmaz oldu. Siyahlarla beyazların eşitliğini talep eden Güney Afrika'daki liberallere bile saldırdı. Röpke ömrünün sonunda eski ekonomik düşüncelerini bir "hata" olarak kabul eden, düş kırıklığına uğramış bir adamdı. 66 yaşında Cenevre'de öldü.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.